İnsanı ileriye taşıyan şey, çoğu zaman elinin altındaki imkânlar değil; o imkânların ötesine geçme cesaretidir. Her büyük yolculuk, “yapamam” diye fısıldayan sesle “denemeliyim” diyen Kalp arasındaki o ince çizgide başlar. Fatih Sultan Mehmet'in söylediği gibi, imkânın sınırını görmek için imkânsızı denemek gerekir; çünkü imkânsız sandığımız şey, çoğu zaman sadece denenmemiş olandır. Bir kapının açılması bazen bir ömrün yönünü değiştirir; bir anahtar, sadece kilidi değil, insanın içindeki potansiyeli de çözer. Cesaret gösterdiğimiz her adım, kaderimizin karanlık koridorlarına bir ışık düşürür. Ve belki de asıl mucize, kapının ardında değil; açmaya niyet ettiğimiz o ilk hamlededir. İnsan, imkânını ancak denediğinde keşfeder; sınırlarını ise ancak zorladığında aşar.