Telaş etme. Dünya dediğin, gelip geçici bir misafirhane. Bugün övülen yarın unutulur, bugün hatırlanan yarın toprağa karışır. Çabuk unutulacaksın; ismin dudaklardan silinecek, yüzün zihinlerden solacak. Ama bundan korkma, çünkü unutuluş insanın asıl yurduna dönüşünün işaretidir. Ölüm, bir son değil; bizi hakikatin kapısına götüren sessiz bir davettir. Unutma: Ölüm bir gün hepimize gelecek. Göz kamaştıran saraylar da, koca şehirler de, bütün ihtişamıyla imparatorluklar da toprağa karıştı. Geriye yalnızca yapılan iyilikler, edilen dualar ve geride bırakılan izler kaldı. İnsan, dünyada kalıcı değil; asıl kalıcılık, ruhunun neye yöneldiğinde gizli. Öyleyse vakti heba etme. Kalbinin ışığını söndürme. Çünkü ölüm, gölgenin ardında saklı bir hakikat: Bize hem fani oluşumuzu hem de ebedi yolculuğumuzu hatırlatır.