Birçoğumuz, sağlıklı beslenme yolculuğunda “küçük ama etkili” adımlar atmaya çalışırız. Örneğin çayı şekersiz içmek… Bu karar, kendimizi anında bilinçli ve dengeli bir birey gibi hissetmemizi sağlar. Ancak bu kararlılığın hemen yanında duran çikolata, şekerleme ve kuruyemiş dolu bir tabak, tüm planları alt üst etmeye yetecek güçtedir. Çünkü bazen iradeye en büyük sınavı, sofradaki tatlı detaylar verir.
Masum Kaçamakların Bilinçli Savunusu “Bir taneden bir şey olmaz” cümlesi, insanlık tarihinin en yaygın bahanesidir. Sağlıklı beslenme hedeflerimiz ne kadar güçlü olursa olsun, içimizdeki küçük çocuk bir parça çikolata veya birkaç jelibona kolayca teslim olur. Bu tatlı tabak, aslında hepimizin içindeki o çocuğun sessiz bir kutlaması gibidir. Şekersiz çayla denge kurduğumuzu sanırız, ama aslında ruhumuzu ödüllendirmekteyizdir ve belki de bu denge, düşündüğümüz kadar yanlış değildir.
