Ülkemizde bir şehre gittiğimizde, o bölgenin en meşhur yiyeceğiyle hazırlanmış dev heykellerle karşılaşmak artık neredeyse bir gelenek haline geldi. Kayısısıyla Malatya, kestanesiyle Bursa, zeytiniyle Gemlik ya da fındığıyla Ordu… Daha şehre adım atar atmaz bizi karşılayan bu dev figürler, sadece yiyeceğin tanıtımı değil, aynı zamanda kentin kültürel kimliğinin de bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Gemlik'te çatalın ucuna batırılmış dev zeytin heykeli ise bu durumun en dikkat çekici örneklerinden biri.
Kahvaltı Sofrasına Dönüşen Heykeller Zamanla biriken bu heykelleri hayalimizde bir araya getirdiğimizde ise ortaya dev bir “serpme kahvaltı" manzarası çıkıyor. Çatalda zeytin, yanına konmuş dev kayısı, biraz ileride fındık heykeli… Aslında şehirlerin bu sembolleri, hem eğlenceli hem de turistik bir hatırlatıcı görevini üstleniyor. Bir yandan ziyaretçileri gülümsetiyor, bir yandan da şehre dair akılda kalıcı bir imaj yaratıyor. Her biri kendi başına ilginç görünse de hepsi birlikte düşünüldüğünde ülkenin kültürel çeşitliliğini kahvaltı masasına taşımış gibi oluyor.
