Toplu taşımada yolculuk eden bir vatandaş, otobüsteki tarih ekranının “20-01-2010” yazdığını görünce adeta zamanda yolculuk hissi yaşadı. O anın fotoğrafı, sosyal medyada hızla yayıldı çünkü ekran sadece yanlış bir tarihi göstermiyordu; bir neslin kolektif hafızasında derin yer eden o yıllara dair güçlü bir nostalji dalgasını da tetikliyordu. 2010'un hâlâ birçok insan için “daha dün” gibi hatırlanması, bir sabah uyandığımızda bu on dört yılın tamamının aslında koca bir rüyadan ibaret olduğunu hayal ettirdi. Böyle bir senaryonun yaratacağı şaşkınlık ise gerçekten tarif edilemez olurdu.
2010'a Dönüş İhtimali Bile İçimizi Gıdıklıyor O yılların siyasetinden müziğine, gündelik hayatın masum ritminden sosyal medyanın henüz hayatımızı esir almamış hâline kadar 2010, birçok kişi için duru ve sade bir dönemi temsil ediyor. Otobüsteki ekranın yarattığı bu “mini zaman kırılması”, bir anda hafızaları 3G telefonlara, mp3 çalarlara, BBM bildirimlerine ve daha ucuz simit fiyatlarına götürdü. Ne var ki bu nostalji hissinin yanında hafif bir ürperti de var; çünkü geçen uzun yılların bir gecede yok sayılması fikri, hayatlarımızdaki bütün deneyimlerin, acıların, sevinçlerin ve dönüşümlerin silinmesi anlamına geliyor. İşte bu yüzden, böyle bir geriye dönüşün yaratacağı şok gerçekten ölçülemez.