Bazı zamanlar yorucu bir aktivite yapmadan da enerjimizin düştüğünü hissedebiliyoruz. Bir arkadaşımızla konuşurken, kendimizle baş başa kaldığımızda, kalabalık bir ortama girdiğimizde... Peki neden? Örneğin, arkadaşımız ya da hayatımızda olan biri ortak tanıdıklarımızla ilgili bize dış çevreden edindiği o dedikoduları anlatabilir. Başta şaşırır ve detayları sorarız ama daha sonra kendimizle kaldığımızda enerjimizin yavaşça düştüğünü hissederiz. Çünkü o birey ile ilgili kişisel ve özel konularını hakkımız olmadan dolaylı bir şekilde öğrendiğimizi bilir ve bu konudan yavaşça huzursuz olmaya başlarız. Ya da bir ortamda; tanıdığın bir kişi aslında kendisinin de yapabileceği ama sırf elini sıcak sudan soğuk suya sokmasın diye bir şeyi bizden rica ettiğini düşünelim ve hayır diyemediğimizi... Sonradan gelen o 'keşke hayır deseydim' cümlesini bütün gün boyunca düşüneceğimize yemin edebiliriz ama kanıtlayamayız. Bu tür insanlara “duygusal vampirler" diyebiliriz çünkü enerjimizi bir davranışıyla anında emerler. Ayrıca duygusal vampirlerin yanında da aslında kendimizi başkalarıyla kıyaslayarak söylediğimiz negatif cümleler ile de bunu yapabiliriz. Mesela; hiç güzel değilim, bunu hak etmiyorum, hiçbir işe yaramıyorum gibi niceleri. Bunlara birçok örnek eklenebilir aslında, ama biz aklımıza gelen ilk 6 durumu sizler için derledik. Sizin en çok enerjinizi sömüren durumlar neler? Yorumlarda buluşalım.
