Sanatın gücünün teknoloji ve tasarım ile buluştuğu bu 4 müze bulunduğu şehirlerin adeta sembolü. Kültürel bir varlık olmasının yanı sıra beraberindeki mimarlık, teknoloji, sanat, tarih gibi birçok bileşeni meraklısına sunan yapılar, adeta bugünün geleceğe aktardığı birer miras.
📍 Guggenheim Bilbao Müzesi Müzenin yanında bulunduğu Nervión Nehri'nden geçen gemilerden esinlenerek Amerikalı mimar Frank Gehry tarafından yapılan Guggenheim Bilbao Müzesi, kıvrımlı tasarımıyla 1997 yılında beri bölgenin en önemli turistik merkezlerinden biri. Yapımında titanyum, kireçtaşı ve cam kullanılan müze, adeta heykelsi bir ikon.
📍 Soumaya Müzesi Saate ve mevsime göre sürekli değişen bir müze olan Soumaya Müzesi, Meksika'nın en ikonik yapılarından. Yakın zamanda sanat dünyasına kapılarını açmış olmasına rağmen oldukça rağbet gören yapı, çevresindeki yapıların tasarımına da ilham olmaya devam ediyor.
📍 Royal Ontario Müzesi Kanada'nın en büyük müzesi olan yaklaşık 13 milyon sanat eseri ve kültürel objeye ev sahipliği yapan Royal Ontario Müze, tarihi müze binasına bir eklenti olarak tasarlandı. Sıra dışı mimarisi ile hizmet veren müze, eski ve yeni mimariyi ve tasarımı bir araya getiriyor. Zengin ve geniş koleksiyonun yanında ilginç tasarım öyküsüyle de Kanada'nın en çok ziyaret edilen müzesi konumunda.
Niterói Çağdaş Sanat Müzesi, Brezilya Bir uçurumun yamacına inşa edilen Niterói Çağdaş Sanat Müzesi, UFO fikrinden ilham alınarak tasarlandı. 1996'da tamamlanan müze, adeta kayalardan fışkıran bir çiçek gibi yerin altından filizlenerek büyüyormuş hissiyatı oluşturuyor.
