6 maddede arabesk müziğin babası Müslüm Gürses

Müslüm Gürses'in hayatı, çocuk yaştan itibaren acılarla dolu

Hayatı öyle her yüreğin kaldırabileceği acıları taşımıyor. Annesi, kardeşleri ve babası... Arabesk müziğin babası Müslüm Gürses'i daha yakından tanımak ister misiniz?

Ben hep ezilmeye mahkum muyum derken, gelişine bir duyguyu taşımıyordu? Urfa'da başlayan hayatı, Adana'nın sıcak topraklarında sürmüş, hayalini yaşamak uğruna ne zulümler çekmişti?

Herkesin hayranı olduğu bir star olarak varlığını sürdürürken, yüreğindeki yangını söndürmesi mümkün dahi olmamıştı.

Müslüm Gürses'i yakından tanımak ister misiniz?

Gerçek soyadı Akbaş

                                    
                                    Müslüm Gürses, Akbaş soyadıyla Şanlıurfa'da dünyaya geldi. İlk plağını çıkardığı dönemde, sahne adı olarak Gürses soyadını seçti ve kimliğini değiştirmiş oldu.
Gerçek soyadı Akbaş Müslüm Gürses, Akbaş soyadıyla Şanlıurfa'da dünyaya geldi. İlk plağını çıkardığı dönemde, sahne adı olarak Gürses soyadını seçti ve kimliğini değiştirmiş oldu.
Hayali, hayatının yıkılışı oldu

                                    
                                    Babasının tüm karşı koymalarına rağmen katıldığı ses yarışmasında 1. oldu. Fakat o gece ve sonrası anne ve kız kardeşinin ölümüne, kardeşinin Konya'ya yatılı olarak gitmesine ve kendisinin çocukluğunu yaşayamadan gerçek hayata atılmasına sebep oldu.
Hayali, hayatının yıkılışı oldu Babasının tüm karşı koymalarına rağmen katıldığı ses yarışmasında 1. oldu. Fakat o gece ve sonrası anne ve kız kardeşinin ölümüne, kardeşinin Konya'ya yatılı olarak gitmesine ve kendisinin çocukluğunu yaşayamadan gerçek hayata atılmasına sebep oldu.
Hayatının kilit noktası babası

                                    
                                    Gürses'in yıllarca süren acılarının ve geçip gitmez sanrılarının sebebi babası olmuştur. Babası, onu, annesini ve kardeşini dövmüş, hırsızlıktan hapis yatmış ve kundaktaki kız kardeşiyle annesini öldürmüştü. Yetmeyip bir de kendisinden nefret eden oğlu Ahmet'i şikayet etmiş, hem sevdiği kızla evlenmesine mani olmuş hem de ölümüne sebebiyet vermiştir.
Hayatının kilit noktası babası Gürses'in yıllarca süren acılarının ve geçip gitmez sanrılarının sebebi babası olmuştur. Babası, onu, annesini ve kardeşini dövmüş, hırsızlıktan hapis yatmış ve kundaktaki kız kardeşiyle annesini öldürmüştü. Yetmeyip bir de kendisinden nefret eden oğlu Ahmet'i şikayet etmiş, hem sevdiği kızla evlenmesine mani olmuş hem de ölümüne sebebiyet vermiştir.
'Bakalım o da ölecek mi?'

                                    
                                    Gürses'in kendisinden küçük olan kardeşi Ahmet, henüz bebek denilecek yaşta ölmüştü. Babası, bu ölümün ardından doğan oğluna da Ahmet adını verir. Bu ismi verirken tek bir düşüncesi vardır, 'Bakalım o da ölecek mi?'
'Bakalım o da ölecek mi?' Gürses'in kendisinden küçük olan kardeşi Ahmet, henüz bebek denilecek yaşta ölmüştü. Babası, bu ölümün ardından doğan oğluna da Ahmet adını verir. Bu ismi verirken tek bir düşüncesi vardır, 'Bakalım o da ölecek mi?'
Kardeşi babasını hiçbir zaman sevmedi
Babasının gözü önünde anne ve kız kardeşini öldürmesi Müslüm Gürses'e derin bir yara izi açtı. Fakat hiçbir zaman kin güdemedi hatta hapisten çıktıktan sonra kendi eliyle evlendirdi. Fakat Ahmet, babasını hiç sevmedi ve ondan hep nefret etti.
Kardeşi babasını hiçbir zaman sevmedi Babasının gözü önünde anne ve kız kardeşini öldürmesi Müslüm Gürses'e derin bir yara izi açtı. Fakat hiçbir zaman kin güdemedi hatta hapisten çıktıktan sonra kendi eliyle evlendirdi. Fakat Ahmet, babasını hiç sevmedi ve ondan hep nefret etti.
Muhterem Nur'a hayranlığı çocukluktan

                                    
                                    Aralarında 21 yaş olan Gürses ve Nur, bir turne sırasında tanışırlar. Ancak Gürses, daha Adana yıllarından, filmlerini izlediği Muhterem Nur'a hayran olur. Öyle ki, bu zamana kadar hiç özür dilemeyen Gürses, ilk özrünü de Muhterem Nur'a diler.
Muhterem Nur'a hayranlığı çocukluktan Aralarında 21 yaş olan Gürses ve Nur, bir turne sırasında tanışırlar. Ancak Gürses, daha Adana yıllarından, filmlerini izlediği Muhterem Nur'a hayran olur. Öyle ki, bu zamana kadar hiç özür dilemeyen Gürses, ilk özrünü de Muhterem Nur'a diler.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >