Ameliyat masasında kabusu yaşadı: Bilinci olmasına rağmen organları alınıyordu

Arşiv
Arşiv

ABD’nin Kentucky eyaletinde 33 yaşındaki TJ Hoover, metamfetamin aşırı dozunun ardından yaşam desteğine bağlandı fakat Hoover bilinç belirtileri göstermesine rağmen organlarının alınması için ameliyathaneye götürüldü. Federal rapor, ameliyatın ‘ötanaziye benzer etik dışı bir girişim’ olduğunu ortaya koyarken, olayın organ bağışı sistemindeki ciddi ihlalleri gözler önüne serdi. Hoover’ın son anda kurtarılması, ABD’de sağlık ve etik tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

ABD’nin Kentucky eyaletinde 33 yaşındaki TJ Hoover, 2021 yılında geçirdiği metamfetamin aşırı dozunun ardından hastaneye kaldırıldı ve iki gün boyunca yaşam destek ünitesine bağlı olarak tedavi gördü.

Ancak, iddialara göre Hoover, bilinci yerindeyken organlarının alınması için ameliyathaneye götürüldü.

O dönem Kentucky Organ Donor Affiliates (KYDA) adlı kar amacı gütmeyen organ nakli kuruluşu, Hoover’ın organ bağışçısı olduğunu belirterek kız kardeşi Donna Rhorer’dan yaşam destek cihazlarının kapatılması için onay aldı. Rhorer, kardeşinin isteğine uygun davrandığını düşünerek imzayı attı.

Fakat kısa süre sonra Hoover’ın hayatta olduğu, hatta bilinç belirtileri gösterdiği ortaya çıktı. Federal bir rapora göre, Hoover’ın gözlerini açtığı, hareket ettiği ve hatta yatakta tepki verdiği görülmesine rağmen organ alma işlemi sürdürülmek istendi.

'Bu hastanın bilinci var gibi görünüyor'

ABD Sağlık Kaynakları ve Hizmetleri İdaresi’nin (HRSA) hazırladığı kapsamlı raporda, ameliyathane personelinin olay karşısında büyük rahatsızlık duyduğu belirtildi.

Rapora göre, bir hekim, Hoover’ın kasıtlı hareketler yaptığını belirterek “Bu hastanın bilinci var gibi görünüyor, bu durum ötanaziye benziyor” ifadelerini kullandı. Ancak buna rağmen operasyon devam etti.

Hoover’ın ameliyat masasında gözyaşları içinde başını hayır anlamında salladığı, bacaklarını kendine çektiği ve acı hissettiği kaydedildi. Buna rağmen işlem durdurulmadı. Ancak 45 dakika sonra, bir palyatif bakım uzmanının etik gerekçelerle ameliyata katılmayı reddetmesi üzerine operasyon sonlandırıldı.

Dehşet veren ifadeler

Olay sırasında ameliyathanede bulunan eski KYDA çalışanı Natasha Miller, Daily Mail’e yaptığı açıklamada, “Orada bulunan herkes durumun yanlış olduğunu biliyordu. Kimse devam etmek istemiyordu,” dedi.

Bir diğer eski çalışan Nyckoletta Martin ise, yöneticilerin telefonla “Bu ameliyat tamamlanmalı, başka bir doktor bulun” talimatı verdiğini iddia etti. Ancak hastane içinde başka bir hekim bulunamayınca işlem tamamen iptal edildi.

Federal inceleme ve siyasi tepkiler

Rapora göre, yalnızca son dört yılda Kentucky’de 73 organ alma vakasında benzer etik ihlaller yaşandı. Bu vakalarda hastaların bir kısmı yüksek bilinç seviyelerine sahip olmasına rağmen operasyonların sürdürüldüğü belirlendi.

Olay, ABD Kongresi’nin Eylül 2024 oturumlarında da gündeme geldi.

Soruşturma sırasında, dönemin KYDA Başkanı Julie Bergin’in belgeleri paylaşmayı reddettiği ve yalnızca tek sayfalık bir savunma mektubu gönderdiği ortaya çıktı. Bergin, bugün Network for Hope adlı daha büyük bir organ bağışı kuruluşunda Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor.

Kardeşim artık eskisi gibi değil

Donna Rhorer, yaşananların ardından kardeşinin yaşamının tamamen değiştiğini söylüyor:

  • “TJ artık eskisi gibi değil. Hafızası neredeyse yok. Doktorlar, erken evre Parkinson olabileceğini söylüyor. En kötüsü, artık hastanelerden ölümüne korkuyor.”

Hoover bugün, kız kardeşinin yanında fiziksel ve psikolojik tedavilerle yaşamını sürdürüyor.

Federal rapor, olayın yalnızca bireysel bir hata değil, sistematik bir ihmal zincirinin sonucu olabileceğini vurguladı.

Network for Hope yönetimi ise iddialarla ilgili ayrıntılı açıklama yapmazken, “Prosedürler mevzuata uygundu, ancak bazı politikalarda değişiklikler yapılacak” açıklamasını yaptı.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >