Akılalmaz suçlara imza atan Jeffrey Epistein kimdir?

Siyasetten bilime kadar çoğu isimle bağlantısı bulunan pedofili suçlusu iş adamı Jeffrey Epistein'in profilini editörümüz Sena Özyurt açtı.
Akıl almaz bir servet sahibi olarak ölen Jeffrey'nin annesi ev hanımı, babası bahçıvandı. Brooklyn'de bir işçi mahallesinde büyüdü. New York Üniversitesinde matematik okudu ancak mezun olmamasına rağmen köklü ailelerden gelen zengin çocukların eğitim aldığı Dalton Lisesinde iki yıl boyunca matematik ve fizik öğretmenliği yaptı. Epstein'in geçmişini araştırmak için özel olarak tutulan dedektifler onun işe girmek için sahte özgeçmiş hazırladığını söylüyor. Haziran 1976'da ise "düşük performans" nedeniyle görevden aldı. Orada öğretmenlik yaparken Alan Greenberg'le tanıştı. Greenberg'ün çocukları bu okulda okuyordu. Greenberg, Uluslararası bankacılık ve finans şirketi olan Bear Stearns'ın CEO'suydu. Jeffrey'e iş teklifinde bulundu. Jeffrey burada en düşük kademeden başlayıp hızla yükseldi ve en varlıklı müşterilere "vergi azaltma" yani yasal vergi kaçırma taktikleri verecek duruma geldi. 1981'de buradan da ayrılıp kendi finansal danışmanlık şirketini kurdu, yine en zengin müşterilerle çalıştı. Tabii ki onu bu ultra elit camiaya sokan işi değildi, sevgilisi Ghislaine Maxwell'di.

Epistein fuhuş ağı
Ben şimdi sizi Epstein'in fuhuş ağının ortaya çıktığı zamana götüreceğim. Yıl 2005 iki kız kavgası sırasında tüm her şey Palm Beach okulunda ortaya çıkıyor. Kavganın üzerine kızlardan birinin cüzdanından 300 dolar çıkıyor. Bu 300 dolar öğretmenlerin dikkatini çekiyor çünkü o yaşta bir çocuk birincisi bu parayı nereden buldu, ikincisiyse neden cüzdanında bu miktarda para var? Böylece araştırmalar başlıyor, öğretmenler kızı sıkıştırınca kız her şeyi anlatıyor ancak olayın çok daha öncesi var.
2003'te Vicky Ward adlı bir gazeteci Vanity Fair dergisindeki yazısı için Epstein'i araştırırken hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu görüyor. 2 kız kardeşin Jeffrey hakkında taciz şikayetinde bulunduğunu görünce kızlarla görüşüyor ve yazıyı yazıyor ancak yazının taciz ile ilgili bölümü Jeffrey'nin tehditleri sonucunda hiçbir zaman yayınlanmıyor. 2005'de de bir anne, 14 yaşındaki üvey kızına masaj ve cinsel ilişki için Jeffrey'nin 300 dolar teklif ettiği hakkında suç duyurusunda bulundu. 2006'da işin içine FBI da karıştı. Epstein'in reşit olmayan 4 kızla birlikte olduğu ve birçok genç kızı taciz ettiği ortaya çıktı.
Epistein davası nasıl sonuçlandı?
Bakın öyle rahat bir adamdan bahsediyoruz ki, daha dava devam ederken gazeteye "Ne diyebilirim ki, genç kızları seviyorum." diye röportaj verebiliyor. Bu adam neyine güveniyor? diye soracaksınız. Güvenemeyeceği bir şey yok diyebilirim. Soruşturma devam ederken polis, savcı ve davacıların peşine özel dedektif takıyor. 2008'de dava sonucunda Jeffrey Epstein tam 36 kurbanı varken, bir fuhşa teşvik, bir de küçük yaştaki kızı fuhşa teşvikten 18 ay hapis, bir yıl da ev hapsi cezasına çarptırıldı. Mağdurlar dosyada fuhuş için çalışan işçiler olarak gösterildi. Mahkemeye hiçbir zaman davet edilmediler, davanın sonuçlandığından ancak Epstein hapse girdiğinde haberdar oldular. Bu bir mahkeme değil, anlaşmaydı çünkü.

Epstein hapse girdi dedim fakat öyle ciddi bir hapis cezası değildi. Hapishanenin özel bir bölümünde iyi halden 13 ay yattı. Hafta sonu hariç her gün sabah 8de hapishaneden özel araçla alınıp akşam 5te tekrar hapishaneye bırakılıyordu. Hapishane görevlisine rüşvet vermişti, onu görmeye gelen ziyaretçilerin olduğu liste ortadan kaldırılmıştı mesela. Hapisten çıktıktan sonraki ev hapsi sürecinde ise özel jetiyle adasına gitme izni bile vardı.
Epistein mağdurları
Mağdur kızların çoğu dezavantajlı ailelerden geliyordu veya aileleri yoktu. Bir kısmı oyunculuk/mankenlik gibi hayallerle oraya gelmişlerdi. Söylediklerine kimsenin kulak asmayacağını düşündüğü kızların peşine düşüyordu Jeffrey ki haklıydı çünkü dava sırasında onun avukatları ve hatta savcılar kızları yalan, uyuşturucu, hırsızlık ve fuhuş gibi şeylerle suçlamışlardı.
Epstein sadece böyle kızları taciz etmemişti. Victoria Secret modellerinin çoğu bir dönemler onun kontrolünden geçiyordu. Konu Leslie Wexner ile yakından ilgili. Kendisi Victoria Secret ve L Brands'ın CEO'su, milyarder bir adam. Jeffrey, ona finansal danışmanlık yaparken bir süre sonra sağ kolu haline geldi ve adamın tüm mal varlığının vekaletini üstüne aldı. Onun yerine çek imzalıyor, onun yerine işe alım yapıyor onun yerine mülk alıp satıyor yani tam özgürlüğe sahip. Burada inanılmaz bir başarı gösterdiği, hem kendi varlığını hem de Wexner'ın varlığını 3'e katladığı söyleniyor. Aynı zamanda bu dönemde bunları yaparken Victoria's Secret'ın moda şovlarına katıldı ve New York'daki evinde bu modelleri konuk etti. Bu dönemde model olmak isteyen diğer kızları da işe aldı. Ayrıca Wexner Jeffrey'e devasa malikaneler gibi inanılmaz hediyeler aldı.
Epistein'in bağlantılı olduğu isimler
Onu zengin eden ve elit camiaya sokan başka birisi daha vardı, Ghislaine Maxwell. Kod adı G-Max. Babası Robert Maxwell, İngiliz medyasının devlerindendi. Bu adamın aynı zamanda MOSSAD bağlantısı da var ama sıra gelince anlatacağım. Ghislaine, Jeffrey'nin sevgilisiydi. Aynı zamanda bu fuhuş ağının da ortağıydı. Kurbanlardan birkaçı tarafından söylenene göre kızları Ghislaine buluyordu. Kendisi de en az Jeffrey kadar sapkın birisi. Jeffrey'nin tüm networkü, yani müşterileri onun sayesinde bulunuyor.

O zaman Jeffrey'nin bağlantılı olduğu isimlerden devam edelim. Donald Trump, Bill Clincton ve Prens Andrew... Donald Trump 2002'de Jeff'i on beş yıldır tanıdığından ve onun ne kadar harika bir adam olduğundan bahsediyor ve diyor ki "Hatta benim kadar güzel kadınları da sevdiği söyleniyor ve birçoğu daha genç." 2005'teki davada Donald Trump avukatlarından biri olan Allan Mortan Dershowitz'i Jeffrey'i temsil etsin diye görevlendiriyor. Bu arada şu bilgiyi vermezsem olmaz: Dershowitz şu anda Güney Afrika ve İsrail'in Uluslararası Adalet Divanında görülen mahkemesinde İsrail'in avukatlığını üstleniyor, kendisi de Epstein'in kurbanları arasında olan iki kızın cinsel istismar davası açtığı bir kişi. Her neyse, Trump'ın bu sözlerinin üstünden yıllar geçiyor ve Trump 2017'de ABD Başkanı olarak seçildikten sonra ağız değiştiriyor. 2019'da yaklaşık 15 yıldır onunla konuşmadığını, özel bir dostluğu olmadığını ve Jeffrey'nin adasına hiç ayak basmadığını söylüyor. Jeffrey'nin 2019'daki davasında da desteğini göstermiyor zaten.
Gelelim Bill Clinton'a. Bill Clinton'ın, Jeffrey'nin adasındaki malikanesinin tam ortasında kadın kıyafetleri ve topuklu ayakkabıyla resmedilmiş bir tablosu var. Bir düşünün, bir adam geliyor ve Bill Clincton'ın böyle bir tablosunu herkesin girip çıktığı evine asıyor. Ve o buna karşı hiçbir tepki veremiyor.
Aklınıza bile gelmeyecek isimlere küçük yaşta çocuklar bir ticaret malı gibi satılıyor bu çarkın içinde. Richard Branson, Michael Jackson, Alec Baldwin, Kennedys, Rockefellers ve Rothschild...Hepsi Jeffrey ile temas içinde bulunan insanlar. Eski İsrail başbakanı Ehud Barak, Suud Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve niceleri.
Jeffrey Epistein'in Mossad bağlantısı
Jeffrey'in MOSSAD ajanı olduğu konusu ise en çok konuşulan şeylerden birisi. Birkaç kişinin iddiasına göre Jeffrey'nin kendisinin bunu söylediği ve soruşturmalarda karşı taraf avukatlarının bu şekilde korkutulduğu bilgisine sahibiz. Ayrıca eski bir MOSSAD ajanı olan Ari Ben Menashe, Maxwell ve babasının ve Jeffrey'nin de Mossad ajanı olduğunu açıkladı. Dedi ki: "Biz ajanız. Hayattan istediği her şeyi almış insanlara bu hizmeti veriyoruz. Onları adaya götürüyoruz, gizli görüntülerini çekip şantaj yapıyoruz." Daha öncesinde de Maxwell, Jeffrey'nin kız arkadaşı, Jeffrey'nin adasında, evinde, kendine ait olan her yerde gizli kameralar olduğunu itiraf etmişti zaten. Soruşturmalarda Maxwell'in evinde birçok ünlü isme ait kasetler, cd'ler bulunmuştu. Mahkeme geçtiğimiz günlerde 950 sayfalık belge yayınladı. İsim listesini yeni vermiş olsa da henüz bu kanıtları kamuya açmadı.

Tüm bu anlattıklarımı birleştirince hepimiz aynı noktaya varıyoruz: şantaj. Ayrıca Jeffrey'nin bahsettiğim avukatı da Netanyahu'nun eski danışmanı. Bunun üzerine bir de Jeffrey'nin 1980'lerde kendi fotoğrafının olduğu ancak sahte bir ad ile oluşturulmuş bir Avusturya pasaportu ortaya çıktı. Pasaportta Suudi Arabistan ikameti var. Bunun yanı sıra Jeffrey'nin İsrail ziyareti ve IDF'yle bağlantılı olan Ehud Barak'ın yönettiği şirkete yaptığı yüklü miktarda bağışlar var.
Epistein'in ölümü
2008-2011 tarihlerinde üstü kapatılan bu fuhuş ticareti kurbanlardan biri olan ve yeni kurbanlar bulmakla görevlendirilen Virginia Roberts'ın açıklamaları ve suç duyurusuyla 2019'da tekrar ortaya dökülüyor. Mevzu bahis kişiler tarafından anlaşma yoluyla şikayet geri çektirilse de Virginia ilk taşı atmış oluyor ve ardından tüm o mağdur kadınlar yaşadıklarını anlatmaya başlıyorlar. Tüm sistemi, bu sistemin içinde olan herkesi ifşa ediyorlar. Bunun üzerine Epstein, 6 Temmuz 2019'da havaalanında, muhtemelen kaçarken, yakalanıyor ve küçük çocukları taciz ettiği ve fuhuş ticareti yaptığı gerekçesiyle tutuklanıyor. 10 Ağustosta ise kaldığı hücrede ölü bulunuyor.
Epistein'in ölümü oldukça şaibeli bulunuyor. Cezaevine giriyor, 23 Temmuz'da hücresinde bilinçsiz halde bulunuyor, boynunda yaralanmalar var. Sonrasında bilinci yerine geliyor ama hiçbir şey hatırlamadığını söylüyor. "Ya," diyorlar, "hücre arkadaşı yaptı bunu," çünkü adam 4 cinayetten yargılanmayı bekleyen birisi, "ya da intihar etti." Adam sorgulanıyor ama bir şey çıkmıyor. Sonra Epstein'in hücresini değiştiriyorlar ve intihar riskine karşı New York'un en korunaklı hapishanesinde izlemeye alınıyor. Her 30 dakikada bir gardiyan gelip kontrol ediyor. Tesadüfe bakın 9 Ağustos günü Epstein'in hücre arkadaşı başka yere transfer ediliyor ve yerine biri gelmiyor henüz. Hücrenin önündeki iki kamera da arıza yapıyor, ve üstüne üstlük gardiyanlar uyuyakalıyor. Sonra ertesi sabah altı buçukta hücrede Jeffrey Epstein'in cansız bedeni bulunuyor. Ölümü intihar olarak nitelendiriliyor ve 10 gün sonra üstündeki tüm suçlamalar düşürülüyor. Yani sorgulandığında açıklayacağı, ifşa edeceği şeylerin hepsi kendiyle birlikte gömülüyor.
Bu hikayenin devamı gelecek mi, yeni belgeler ortaya dökülecek mi göreceğiz...