Amerikan Hava Kuvvetleri’nin yeni göz bebeği: F-47 6. nesil savaş uçağı

F-47 / ABD Medyası
F-47 / ABD Medyası

ABD Başkanı Trump’ın, “Düşmanlarımız onun geldiğini görmeyecek bile. Kendilerini neyin vurduğunu bilemeyecekler. Başka bir ulusun üretebileceği uçak asla ama asla bizim yaptığımız uçağın seviyesinde olamayacak. Daha önce kimsenin görmediği bir güce ve manevra kabiliyetine sahip oluyoruz. 6. nesil uçağımız hayırlı olsun. Ki aslında biz bu uçağın prototipini 5 yıldır gizlice uçuruyorduk.” sözleri Oval Ofis’te yankılanıp dünyaya yayılalı henüz birkaç gün oldu. Şimdi herkes ABD’nin ‘F-47’ ismini verdiği yeni uçağının özelliklerini ve nasıl bir çağ başlatacağını merak ediyor. Çünkü gerçekten de Başkan Trump’ın dediği gibi başka kimsenin yanına bile yaklaşamayacağı bir uçaksa, önümüzdeki 20 yıl ve sonrasında çok farklı küresel senaryolar görmemiz mümkün. GZT, Amerikan Hava Kuvvetleri’nin altıncı nesil savaş uçağı F-47'ye dair bilinmesi gerekenleri derledi.

Dünyanın genel itibariyle 5. nesil savaş uçaklarını konuştuğu bir dönemde Türkiye kendi imkanlarıyla Milli Muharip Uçak KAAN projesine odaklanmış. ABD tarafı F-22 Raptor ve F-35’i hayata geçirmiş. Ancak F-35’le ilgili sorunlar bir türlü bitmemiş. Rusya, SU-57’yi gökyüzüyle buluşturmuş. Ama Ukrayna savaşı başta olmak üzere kimi sorunlar nedeniyle istenilen noktaya bir türlü gelememiş. Çin ise J-20 uçağıyla bu lige yükselmiş ancak motor konusunda aradığını tam olarak bulamamış bir vaziyetle 5. Nesil uçaklar için çarşı hala karışık durumda.

İşte böyle bir ortamda ABD çok kritik bir ihalenin tamamlandığını duyurdu. ‘Yeni Nesil Hava Üstünlüğü’ ismi verilen proje için birbiriyle savaşan iki markadan biri ipi göğüsledi. Boeing, milyarlarca dolarlık bu yeni savaş uçağını üretme hakkını kazandı.

Oval Ofis’te düzenlenen etkinlikte ABD Başkanı Trump, bu yeni uçağın bugüne kadar kimsenin görmediği seviyede olduğunu iddia etti. Buna göre söz konusu uçak öyle bir motor gücüne öyle bir manevra kabiliyetine sahipti ki başka bir ülkenin bu seviyelere gelmesi Trump’a göre çok uzun bir süre imkansızdı. Düşmanları onu göremeyecekti. Hatta kendilerini neyin vurduğunu dahi anlayamayacaklardı. ABD bu sözlerle dünya havacılık tarihinde yeni bir sayfa açtığını ilan etmekle kalmıyor, rakiplerine de ‘Sizden çok öndeyiz’ mesajı veriyordu.

F-47 / ABD Medyası
F-47 / ABD Medyası

ABD’nin yeni savaş uçakları için yol haritası

Havacılık terminolojisinde ‘X’ harfi ‘deneysel’ anlamına geliyor. Matematikte kullandığımız X ise ‘bilinmeyeni’ niteliyor. Eğer bir uçak projesinin isminde X görüyorsanız zihnimizde canlanması gereken tek şey var. Bu uçak henüz deneysel aşamada ve bir o kadar da gizli.

ABD yönetimi eğer yeni bir savaş uçağı almak istiyorsa önce çok ciddi bir hazırlık süreci geçiriyor. İsterler net bir şekilde ortaya konuyor. Muhtemel risklerden de bahsediliyor. Genel çerçeve çizildikten sonra büyük imalatçılardan test edilmek için birer uçak imal etmeleri isteniyor. Genelde öyle ince eleyip sık dokunuyor ki, sona zaten en büyük iki firma kalıyor.

Genellikle ilk uçaklarda maliyetin bir kısmını Amerikan devleti hazineden karşılıyor. Sonra sona kalan firmalar hummalı bir üretim sürecine başlıyor. Bu döneme ‘X Uçakların Savaşı’ ismi veriliyor. Kazanan firma tabiri caizse büyük ödülün sahibi oluyor. Çünkü ABD gibi büyük bir ülkeye savaş uçağı üretmek yüzlerce milyar dolar kazanç anlamına geliyor. Ki dünyanın dört bir yanına ihraç edebilme potansiyelini de göz önüne aldığınızda yarışı kazanan firma en az 30 yıllık geleceğini garanti altına alıyor.

İlgili şirketler birer adet prototip ürettikten sonra sıra hava testlerine geliyor. Bu süreçte son derece zorlu uçuş testleri yapılıyor. Ancak bu uçakların uçuşları büyük bir gizlilik içerisinde gerçekleşiyor. Yine de ‘hiç bilgi sızmıyor’ demek doğru olmaz. Çünkü bazen 51. bölge civarında tesadüfen görülen hava araçları bir şekilde önce sosyal medyaya sonra ana akıma düşüyor.

ABD’nin 6. nesil savaş uçağı için de sona iki firma kalmış, Lockheed Martin ve Boeing çekşmesinin kazananı Boeing olmuştu. ABD geçmişte de kazananı hep benzer şekilde belirledi.

Son büyük savaş 90’larda yaşandı. O dönem YF-22 ve YF-23 kod adlı uçaklar için son ikiye kalan firmalar büyük bir rekabete girişti. Masada o yıllarda 5. nesil savaş uçağı projesi vardı. Bir tarafta Northrop diğer yanda yine Lockheed Martin bulunuyordu.

Lockheed Martin, Boeing ve General Electric ile anlaşmış ve günün sonunda YF-22’yi geliştirmişti. Northrop ise Mc Donnell Douglas ile güçlerini birleştirmişti. İkili ortaya YF-23’ü koymuştu.

F-47 / ABD Medyası
F-47 / ABD Medyası

İki tasarım da savunma bakanlığının istediği kriterleri karşılıyordu. YF-23’ün radarda görünürlüğü daha azdı. Ayrıca rakibinden daha hızlıydı. YF-22 saydığımız konularda belki YF-23’ün gerisindeydi ama manevra kabiliyeti YF-23’ün çok üzerindeydi. ABD’de karar vericiler ‘yüksek hız + radarda az görünmek mi?’ yoksa ‘en kritik anlarda çok keskin manevralar yapabilmek mi?’ sorusunu uzunca tartıştı. Çoğunluk ‘manevra kabiliyeti’ dedi ve böylece Lockheed Marti’in YF-22’si kazanan tarafta oldu.

Kazanan elbette şanslıydı ancak bu öylesine büyük bir pastaydı ki kaybedenin hayatta kalma şansı neredeyse yoktu. Projeye çok ciddi yatırım yapan Norhtrop ve Mc Donnell Douglass bu mağlubiyetin ardından mali kriz yaşadı. Northrop sektörün başka bir oyuncusu olan Grumman ile birleşti. Mc Donnel Dougless ise Boeing’in çatısı altına girmek zorunda kaldı ve isim hakkını yitirdi. Bu durumun yıllar sonra sahaya birçok yansıması da oldu.

F-47 / ABD Medyası
F-47 / ABD Medyası

ABD’nin herkesin detaylarını merak ettiği yeni uçak projesi

Projenin ‘Yeni Nesil Hava Üstünlüğü’ adını taşıdığı söylenmişti. En önemli yeniliklerden biri, yeni tasarlanacak uçağın itki sistemleriyle ilgili. Altıncı nesil uçaklarda adaptif döngülü jet motorlar kullanılması düşünülüyor.

Çok fazla teknik detaya girmeden bu motor türünden kısaca bahsedilmesi gerekirse, adaptif motorlar yeri geldiğinde oldukça verimli şekilde uçabilecek şekilde tasarlandı. Aslında hava savaşlarında kinetik enerji bilindiği üzere hayati önemde. Dolayısıyla çok yüksek hızlara ulaşmak en önemli hedeflerden biri. Ancak yüksek güç ve performans kimi zaman verimlilikten fedakarlık edilmesini gerektiriyor. Bu da başka alanlarda elinizi zayıflatıyor.

ABD bu yeni uçakta hem yüksek güç hem ani performans patlaması hem de verimlilik istiyor. Yani uçak son derece güçlü motorlara sahip olacak. Pilot istediğinde anlık çok hızlı tepkiler verebilecek. Tüm bunları yaparken de uçağın yüksek soğutma ihtiyacı duyan tüm parçaları için de yeterli güç sağlanabilecek.

5. nesil uçaklar genelde en yüksek hız ya da maksimum verime göre tasarlanırken adaptif motor ise bu iki büyük gücü tek bünyede topluyor. Ayrıca ses hızının iki katına çıkabiliyor. Ki 5. nesil uçaklar böylesine yüksek hızlara kesinlikle ulaşamıyor.

6. nesil uçaklarla 5. nesil uçakların şimdilik bilinen en büyük farkı motorları olacak gibi duruyor. Ancak elbette tek değişim burada değil. Teknoloji hızla ve son derece güçlü bir şekilde ilerliyor. Doğal olarak 6. Nesil uçakların çok daha güçlü radarlar ve son teknoloji sensörlerle donatılması bekleniyor.

Burada yapay zeka ve otomasyon teknolojileri de ayrı bir parantezi hak ediyor. Çünkü bu iki alanda da gelişim son derece hızlı. Haliyle 6. nesil bir savaş uçağına eklenecek yapay zekanın önceki nesillere göre çok daha gelişmiş olacağına inanılıyor.

Ancak burada bir hususu kesinlikle unutmamak gerekiyor. 6. nesil savaş uçakları için en önemli beklenti tek başına tüm dünyayı karşısına alıp savaşması değil. Bu yeni neslin ayırt edici özelliği insansız sistemlerle bir bütün halinde hareket edebilmesi. Ortada 6. nesil bir savaş uçağı olacak. Ki içerisinde pilot var. Çevresindeyse tamamen insansız hava araçları ona eşlik edecek. İnsansız araçlar elde ettiği tüm kritik bilgileri pilotun ekranına gönderecek. Pilot ise hedefe en uygun seçeneğin hangisi olduğuna karar verecek. Belki bir füzenin insansız sistemden ateşlenmesini isteyecek. Belki insansız uçaklardan birinin vereceği koordinata kamikaze dalış yapmasını emredecek. Ancak günün sonunda asıl amaç, 6. nesil uçağı yani pilotu sağ salim evine döndürebilmek olacak.

Türkiye'de benzer sistemler neler?

Türkiye de ‘ortada insanlı bir uçak ve çevresindeki çok gelişmiş insansız platformlar’ senaryosunu uzun zamandır çalışıyor. KAAN’ın yanına KIZILELMA, AKINCI ve ANKA-3 gibi platformlar eklenmesi için yoğun bir takvim işletiliyor.

Trump’ın öve öve bitiremediği ABD’nin 6. nesil uçağı

Oval Ofis’te yapılan toplantıda açıklanan tek kritik bilgi kazananın Boeing olduğu değildi. ABD Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı, proje kapsamında geliştirilen iki prototipin aslında 5 yıldır uçtuğunu söyledi. Ki bu gerçekten de şok edici bir bilgiydi. Çünkü dünyanın dört bir yanının an be an farklı ülkelerin uydularınca gözlendiği bir ortamda ABD’nin bunu nasıl saklayabildiği sorusu da gündem oldu.

Daha sonra açık kaynaklara yansıyan bilgilere göre ABD’nin elindeki iki adet 6. nesil uçaktan biri 2019’da ilk uçuşunu yapmıştı. Diğer uçakta 2022’de gökyüzüyle buluşmuştu. 2014’te ilk imzaların atıldığı düşünülürse ABD’nin pek de kötü bir sınav vermediği söylenebilir.

F-47 / ABD Medyası
F-47 / ABD Medyası

Çin'in hayalet uçağı çok konuşulmuş ama hakkında kimse bir şey öğrenememişti

Buna ilaveten 2024 yılının son günlerinde haber ajanslarına bir son dakika bilgisi düştü. Çin’de görüntülenen bir uçak kısa bir turun ardından kalktığı alana iniş yapmıştı. Bu uçak daha önce görülmemiş, duyulmamıştı. Kısa bir şaşkınlığın ardından söz konusu platformun Çin’in 6. nesil savaş uçağı olduğu bilgisi paylaşıldı. İddiaya göre bu uçak da son derece gizli ve özel teknolojilerle donatılmıştı. Ancak tahmin edildiği üzere detaylar kesinlikle öğrenilemedi.

Tam da bu noktada ABD tarafının ‘Zaten 5 yıldır uçuruyorduk’ cümlesinin Çin’e bir mesaj olduğu ve ‘Biz, sizden daha önce başardık’ anlamına geldiği yorumları yapıldı.

Boeing kuşkulardan kurtulamadı

Boeing ihaleyi kazandı evet ama bu gerçekten de kolay olmadı. Her şeyden önce şirket zaten uzun zamandır çok ciddi zorluklar yaşıyordu. Sivil uçak tarafında işler istenildiği gibi gitmiyordu ve ABD medyası hükümet desteği olmazsa Boeing’in aslında iflas edebileceğine dair haberler yapıyordu.

Hatırlanacağı üzere şirket bir dizi kazanın başrolünde anıldı ve bu da havacılık için parayla dahi satın alamayacağınız ‘güvenilirlik’ ilkesini yerle bir etti. Hisse senetleri dibi gördü, işçiler eylem yaptı ve bir yandan da kazalar nedeniyle açılan mahkemeler süreci bambaşka bir noktaya taşıdı.

Tüm bunlara rağmen Boeing, yeni nesil savaş uçağı projesinde büyük bir risk aldı ve yıllar sonra ilk defa beyaz kağıttan uçak tasarladı. Bu tabir, her şeyiyle sıfırdan tasarlanan hava araçları için kullanılıyor. Boeing’in ortaya çıkardığı en son tasarım efsanevi F-15 savaş uçağının geliştirilmiş bir modeli olan EX idi. F-15 ise Mc Donnell Douglass’ın bir tasarımıydı.

F-47 / ABD Medyası
F-47 / ABD Medyası

Oval Ofis'te görülen çarpıcı detaylar

Oval Ofis’te sadece imzalar atılmadı. Başkan Trump’ın arkasında F-47’nin görüldüğü ancak tüm hatlarının net şekilde seçilemediği puslu bir görsel de yer aldı. Ancak fotoğrafa dikkatli bakıldığında elbette ilginç bazı noktalar göze çarpıyordu.

Bunlardan biri de “kanard” detayı idi. Kanardlar, uçak gövdesinin iki yanında yer alan küçük ön kanatçıklardır. Onlar sayesinde uçağın manevra kabiliyeti artar.

Manevra kabiliyetini artıran bu parçalar aslında uçağın ön kesit alanını büyütüyor. Yani radarda görünürlük meselesinden bir miktar feragat ediliyor. Boeing’in burada ‘manevra’ kabiliyetini öncelediği anlaşılıyor. Ama uçağın bütününe bakıldığında çok ilginç hatları olduğu göze çarpıyor. Bu da her açıdan mümkün olan en düşük görünürlüğün hedeflendiğine işaret ediyor.

F-47’de burun kısmının da alışılmışın dışında bir genişliğe sahip olduğunu söylemek mümkün. Elbette bu da boşuna değil. Belli ki F-47 son derece güçlü, gelişmiş ve büyük bir radara sahip olacak. Ancak bu detayların netliği belirsiz. ABD belki kasıtlı olarak fotoğrafta oynama yapmış olabilir. Ya da süreç içerisinde bu noktalarda değişimler yaşanabilir.

Boeing için bu proje tam anlamıyla bir var oluş meselesi. Şimdiye kadar F-47 için 8 milyar dolarak yakın para harcadılar. Neredeyse 100 bin metrekareden büyük yeni bir üretim tesisi inşa ediyorlar. Buraya da iki milyar dolar ayırdılar.

Ayrıca devam ettikleri KC-46 tanker uçağı, T-7 eğitim uçağı ve halk arasında Air Force One olarak bilinen başkanlık özel uçağı projelerinde ciddi sorunlar var. Boeing bu projelere sabit fiyattan imza attı. Uzmanlara göre ‘sabit fiyat garantisi’ şirkete 10 milyar dolardan fazla para kaybettirdi. Gördüğünüz üzere Boeing için F-47 aslında 6. nesil savaş uçağı projesinin çok ötesinde anlamlar taşıyor. En ufak bir yanlışta havacılık tarihinin efsane şirketi tarihin tozlu sayfalarına karışabilir.

F-47 imza töreni Oval Ofis / ABD Medyası
F-47 imza töreni Oval Ofis / ABD Medyası

F-47 maliyeti konusunda spekülasyonlar

Şimdilik F-47’nin birim maliyetini bir avuç üst düzey isim dışında kimse bilmiyor. Oval ofisteki tanıtım toplantısında bu konuda bir açıklama yapılmayacağının altı net şekilde çizildi.

ABD tarafının bu konuda sütten ağzının yandığını söylemek yanlış olmaz. Daha önce hem F-22 hem de F-35 projelerinde çok ciddi hatalar yaptılar ve süreci kötü yönettiler. Günün sonunda F-22’nin geliştirme maliyeti o denli yükseğe çıktı ki tek bir uçak için 350 milyon dolar gibi devasa bir rakam telaffuz edildi. Bu yüksek maliyetler üretim sayısını doğrudan vurdu. ‘400 adet üretilecek’ diye çıkılan yolda günün sonunda 195 rakamına zar zor ulaşıldı.

ABD savunma sanayiini yakından takip eden uzmanlar, alınan dersler neticesinde F-47’nin her ne kadar daha üstün özelliklere sahip olsa da birim maliyetinin kendinden önceki iki uçaktan daha düşük olacağı görüşünde. F-47’nin gerçek maliyetine dair resmi açıklama henüz olmasa da ABD medyasının dehlizlerinde tek bir F-47’nin yaklaşık 300 milyon dolarlık bir etikete sahip olacağını yazıp-çizenler oldu.

6. nesil savaş uçağında ABD’nin farklı bir isteği daha var. Bu platformların harbe hazırlık oranının çok yüksek olması bekleniyor. Eldeki 5. nesil uçaklarda bunu sağlayamadılar. Örneğin F-35’lerde radar ışınlarını absorbe edici materyal olarak bildiğimiz RAM kaplamalarının her uçuştan sonra elden geçirilmek zorunda olduğu öne sürülüyor. Bu da sürekli bakım, yedek parça, tesis ve nihayetinde iş gücü anlamına geliyor. İşte ABD, F-47 ile bu döngüyü de kırmak istiyor. F-47 bakım ve idame konusunda daha az insana ve daha az tesise ihtiyaç duyacak şekilde tasarlanıyor.

Tabi bir uçağı anlatırken menzilinden bahsetmemek olmaz. Her koşula kolayca uyum sağlayabilecek bir uçak tasarlamak istediklerini belirten ABD’li askerler, F-47’nin F-22’den daha uzun menzilli olacağını belirtiyor. Ancak net bir rakam ifade edilmiyor. F-22 Raptor’un menzilinin 3 bin kilometre olduğu açık kaynaklarda yazıyor. F-47’nin üç bin barajını geçmesi bekleniyor.

Paylaşılan görüntülerden bazı çıkarımlar yapmaya devam edildiğinde uçağın iniş takımlarında tek bir teker bulunuyor. Geleneksel olarak ağır uçaklar ve donanma uçakları ön iniş takımında çift tekerlek kullanıyor. Bu da akıllara uçağın F-22’den daha büyük olmayacağı düşüncesini getiriyor.

Ancak bu konuda farklı bir spekülasyon da var. Bunlardan biri de F-47’nin modüler tasarımı sayesinde iki ayrı uçağa dönüşebileceği iddiası. Uçağın hem hafif hem de ağır avcı modeli olacağı öne sürülüyor.

Başkan Trump, Oval Ofis’teki toplantıda F-47’nin kendi başkanlık dönemi içinde hizmete gireceğini açıkladı. Donald Trump’un başkanlık dönemi 2029’da sona eriyor. Bu kadar yakın bir tarihte F-47’nin hizmete girmesi biraz zor görünüyor. Ancak ilk resmi uçuş için 2029 tarihi herkesin üzerinde hemfikir olduğu konulardan biri. Akıllardaki, "Neden o kadar beklensin ki?" sorusu prototipler ile seri imalat aşamasına gelen uçaklar arasında önemli farklar bulunduğu unutulmaması gerektiği şeklinde cevaplanabilir.

F-22’nin ilk uçuşunu yapması 6 yıl sürmüştü. F-47 ilk uçuşunu 2029 yılında yapabilecek mi bilinmiyor ama 2030’lu yıllarda hizmete gireceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Uçağa isim olarak neden F-47 seçildiği konusunda ise, bilindiği üzere ‘F’ havacılıkta ‘Avcı Uçağı’ manasına geliyor. Harften sonra gelen sayıyla ilgili net bir mantıktan bahsetmek mümkün değil. ABD medyası da Başkan Trump’a ‘Neden 47?’ diye sordu. Trump, “47 çok güzel bir sayı. F-47 de çok iyi bir uçak.” yanıtını verdi. Başkan söylemedi ama Trump, ABD’nin 47. Başkanı olarak o koltukta oturması belki ilgili olabilir.

Gerçekten de ABD, Başkan Trump’ın iddia ettiği kadar başka hiçbir ülkenin yanına dahi yaklaşamayacağı teknolojide bir uçak mı yapıyor bilinmiyor. Ama eğer bu iddia doğruysa önümüzdeki yıllarda küresel anlamda çok farklı senaryolar görülebilir.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >