Araştırma çarpıcı sonucu gösterdi: COVID sonrası yorgunluk ve beyin sisinin nedeni ne?

Yeni araştırmalar, bazı uzun süreli COVID-19 semptomlarının kan mikro pıhtıları ve beyaz kan hücresi kaynaklı yapılar (NET’ler) ile ilişkili olabileceğini ortaya koyuyor. Bu keşif, hem tanı hem de tedavi için umut vaat eden bir hedef sunuyor.
Montpellier Üniversitesi’nden genetikçi Alain Thierry liderliğindeki araştırma ekibi, uzun COVID hastalarının kan örneklerinde alışılmadık mikro yapılar tespit etti. Bu yapılar, beyin sisi, yorgunluk ve diğer uzun süreli semptomlarla bağlantılı olabileceği düşünülüyor.
Mikro pıhtılar ilk kez ciddi şekilde incelendi
2021’de Güney Afrika’daki Stellenbosch Üniversitesi’nden Resia Pretorius, uzun COVID hastalarında mikro pıhtıların olabileceğini öne sürmüştü. Mikro pıhtılar, küçük olmalarına rağmen kapillerlerde kan akışını engelleyebiliyor. Thierry’nin 2022 çalışması ise NET’lerin uzun COVID hastalarında arttığını göstermişti. NET’ler, beyaz kan hücrelerinin bağışıklık savunması için salgıladığı DNA ve enzim ağı yapılarıdır.
Yeni bulgular: NET’ler mikro pıhtıların içinde
Araştırmacılar, Fransa ve Güney Afrika’dan 50 uzun COVID hastası ve 38 sağlıklı gönüllünün kan örneklerini inceledi. Sonuçlar, uzun COVID hastalarının mikro pıhtı sayısının sağlıklı bireylere göre 19,7 kat fazla olduğunu ve pıhtıların boyutlarının da büyük olduğunu gösterdi. Ayrıca NET’ler, bu mikro pıhtıların içinde fiziksel olarak gömülü olarak bulundu. Bu etkileşim, pıhtıların normalde vücudun parçaladığı fibrin çözücü süreçten daha dirençli olmasına neden olabiliyor.
Tanı ve tedavi için potansiyel bir yol
Araştırmada yapay zekâ, anonimleştirilmiş örnekler üzerinden uzun COVID hastalarını yüzde 91 doğrulukla tanımlayabildi. Bu bulgu, mikro pıhtılar ve NET’lerin uzun COVID’in biyobelirteçleri olarak kullanılabileceğini gösteriyor. Thierry, “Mikro pıhtılar ve NET’ler arasındaki bu fizyolojik etkileşim bozulduğunda hastalık yapıcı hale gelebilir” diyor.
Araştırma hâlâ erken aşamada
Uzmanlar, bu bulguların sebep-sonuç ilişkisini kesin olarak ortaya koymadığını belirtiyor. Ancak araştırma, uzun COVID yaşayan kişiler için potansiyel tedavi ve rahatlama yolları sunma açısından önemli bir adım.
Araştırma, Journal of Medical Virology’de yayımlandı.
