Ayşe Barım krizi büyüyor: Hazal Kaya ve Ali Atay Barım’ı sildi

Medya sektöründe tekelleşme iddiasıyla gündeme gelen menajer Ayşe Barım, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanmıştı. Cezaevine gönderilmesinin ardından Barım’ın kurucusu olduğu menajerlik ajansının internet sitesinden, oyuncular Hazal Kaya ve Ali Atay’ın isimleri ve fotoğrafları kaldırıldı.
Medya sektöründe 'tekelleşme' iddiasıyla gündeme gelen ve hakkında soruşturma başlatılan menajer Ayşe Barım, Gezi Parkı olaylarına ilişkin başlatılan soruşturmada kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ajansın oyuncu kadrosunda yıllardır yer alan Hazal Kaya ve eşi Ali Atay’ın siteden silinmesi, “Yollar ayrıldı mı?” sorusunu beraberinde getirdi. Sosyal medya kullanıcıları, bu hamleyi çiftin Barım’la olan profesyonel ilişkilerini sonlandırdığı yönünde yorumladı. Öte yandan şirketin resmi Instagram hesabının Hazal Kaya’yı takibi bırakması da iddiaları güçlendirdi. Kaya’nın ise ajans hesabını hala takip etmesi dikkat çekti.
Geçmişte destek paylaşımı yapmışlardı
Hazal Kaya ve Ali Atay, Barım’ın cezaevine girdiği ilk günlerde sosyal medya üzerinden destek mesajları paylaşmıştı. Ancak gelinen noktada bu desteğin sürdürülebilirliği tartışma konusu oldu. Çiftin ajansla yollarını resmen ayırıp ayırmadığına dair resmi bir açıklama henüz yapılmadı.

30 yıla kadar hapis isteniyor
Ayşe Barım hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan soruşturma dosyasında “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım” suçlaması yer alıyor. Savcılık, Barım için 30 yıla kadar hapis cezası talep ediyor.
Soruşturma dosyasında, firari sanık Memet Ali Alabora’nın bir kişiyle yaptığı görüşmelere ilişkin tape kayıtlarına yer verildi. Bu kayıtlarda, Gezi Parkı odaklı eylemler sırasında sanatçılarla birlikte bildiriler hazırlanıp yayımlandığı, bu sürecin Barım’ın koordinasyonuyla yürütüldüğü ifade ediliyor.
Ayrıca Barım’ın, Gezi davası sanıklarından Osman Kavala, Çiğdem Utku Mater ve Memet Ali Alabora ile yoğun iletişimde olduğu, menajerliğini yaptığı sanatçıları eylemlere katılmaları için yönlendirdiği ve bazı gösterilere bizzat katıldığı ileri sürülüyor.
