22 yıllık eğitim: B-2 pilotları İran’a saldırıya nasıl hazırlandı?

ABD, “Gece Yarısı Çekici” adı verilen operasyon kapsamında 7 adet B-2 Spirit bombardıman uçağı, İran’ın Fordow, Natanz ve Isfahan’daki nükleer tesislerini hedef almıştı.

Saldırının ardından ABD Başkanı Donald Trump, Oval Ofis’te pilotlarla bir araya geldi ve onları “kahraman” ilan etti. Pilotların “Bu görev için 22 yıldır eğitim alıyoruz. Ama hiçbir başkan bunu yapmak istemedi. Eğer yapmasaydık, İran bir ay içinde nükleer bombaya sahip olurdu” dedi. Bu ifade, Washington’un İran’a karşı hazırlıklarının 2003 Irak işgaline kadar uzandığını işaret ediyor.

Bush’tan Trump’a değişmeyen hedef

ABD’nin İran’a yönelik baskı politikası aslında yeni değil. 2003’te dönemin Başkanı George W. Bush, “Kötülük Ekseni” söylemiyle İran’ı hedef tahtasına oturtmuştu. Onu izleyen başkanlar Barack Obama, Joe Biden ve iki dönem görev yapan Donald Trump da Tahran’ı nükleer tehdit olarak görmeye devam etti.

Trump yönetimi döneminde anlaşmaların askıya alınması, yaptırımların sertleşmesi ve nükleer tesislerin gözetim altına alınmasıyla gerilim en yüksek seviyeye çıkmıştı. “Gece Yarısı Çekici” operasyonu, bu politikanın askeri boyuta taşınmış hâli olarak değerlendiriliyor.

Ayrıca operasyon, Washington yönetiminin yıllardır masada tuttuğu ancak ilk kez uyguladığı en kapsamlı saldırı olarak değerlendiriliyor.

İran’ın nükleer kapasitesi gerçekten ne durumda?

ABD’nin iddialarına karşın, uluslararası denetim kuruluşları İran’ın henüz atom bombası üretebilecek düzeyde uranyum zenginleştirmediğini belirtiyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), saldırı sonrası bölgede olağan dışı bir radyasyon artışı tespit edilmediğini açıkladı.

Yayımlanan analizlerde, saldırının tesisleri tamamen yok etmediği, ancak programı birkaç ay geriye ittiği ifade edildi. Uzmanlara göre bu tür hava operasyonları yer altına inşa edilmiş nükleer altyapıyı tamamen ortadan kaldıramıyor, yalnızca geçici aksaklıklar yaratabiliyor.