Bilim dünyasının en merak edilen insanı Einstein'ın oğlu Albert'e yazdığı mektup

Adını hep fizikle duyduğumuz Einstein, aynı zamanda bir babaydı. Onun da aile ilişkileri ve elbette hakkında konuşulmasa da babalık duyguları vardı. Çok sevdiği oğlu Albert'e yazdığı ve herkes için tavsiye dolu o mektubu sizler için paylaşıyoruz.

Yıl 1915, Einstein 36 yaşında ve çalkantılı bir ilişki yaşadığı eşi Mileva'dan ayrı olarak Berlin'de yaşıyor. Görelilik kuramını henüz bitirmiş ve hızla dünya çapında bir şöhret olma yolunda. Mektubu iki oğlundan biri olan 11 yaşındaki Hans Albert'e cevap olarak yazıyor.
Einstein'ın çok sevdiği eşi Mileva'dan olan oğlu Albert'e yazdığı bu mektup, çocuklarına karşı ilgisiz olduğu iddialarına da cevap niteliğinde...
Sevgili Albert, mektubunu aldım ve çok sevindim. Bir daha bana yazmayacağından korkar hale gelmiştim. Zürih'e geldiğimde bana benimle Zürih'de görüşmenin biraz saçma ve garip olduğunu söylemiştin. Ben de bundan sonraki görüşmemizin kimsenin bizi rahatsız edemeyeceği başka bir yerde olmasının daha iyi olacağını düşündüm.

Her yılın en azından bir tam ayını birlikte geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Böylece aslında sana ne kadar düşkün ve aslında seni kadar çok seven bir baban olduğunu fark edeceksin.


Benden, başka hiç kimseden öğrenemeyeceğin güzellikte ve değerde şeyler öğrenebilirsin. Onca yorucu çalışmamdan sonra elde ettiklerim sadece yabancıların değil kendi öz oğullarımın da işine yaramalı.

Son günlerde hayatımın en güzel çalışmalarından birini bitirdim. Biraz daha büyüdüğünde sana bunu daha detaylı anlatacağım.
Piyano derslerinden zevk almana çok sevindim. Piyano ve marangozluk işlerinin senin yaşındaki genç bir insan için bir şeyler öğrenmenin en iyi yolları olduğunu düşünüyorum; hatta bence bunlar okuldan bile daha önemli.


Piyanoda hoşuna giden şeyleri çalmaktan kendini alıkoyma. Öğretmenin seni bu yöne sevk etmeyebilir. Olsun, sen yine de sevdiğin parçalara da zaman ayır.
Keyif alarak bir şey yapıyor ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsan, bu öğrenmenin en iyi yoludur. Mesela ben kendimi işime öylesine kaptırıyorum ki, öğle yemeğini kaçırdığımı çok sonra fark ediyorum.


Tete (kardeşi) ve seni öpüyorum. 

Annenize selamlar...
Einstein'ın çok sevdiği eşi Mileva'dan olan oğlu Albert'e yazdığı bu mektup, çocuklarına karşı ilgisiz olduğu iddialarına da cevap niteliğinde... Sevgili Albert, mektubunu aldım ve çok sevindim. Bir daha bana yazmayacağından korkar hale gelmiştim. Zürih'e geldiğimde bana benimle Zürih'de görüşmenin biraz saçma ve garip olduğunu söylemiştin. Ben de bundan sonraki görüşmemizin kimsenin bizi rahatsız edemeyeceği başka bir yerde olmasının daha iyi olacağını düşündüm. Her yılın en azından bir tam ayını birlikte geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Böylece aslında sana ne kadar düşkün ve aslında seni kadar çok seven bir baban olduğunu fark edeceksin. Benden, başka hiç kimseden öğrenemeyeceğin güzellikte ve değerde şeyler öğrenebilirsin. Onca yorucu çalışmamdan sonra elde ettiklerim sadece yabancıların değil kendi öz oğullarımın da işine yaramalı. Son günlerde hayatımın en güzel çalışmalarından birini bitirdim. Biraz daha büyüdüğünde sana bunu daha detaylı anlatacağım. Piyano derslerinden zevk almana çok sevindim. Piyano ve marangozluk işlerinin senin yaşındaki genç bir insan için bir şeyler öğrenmenin en iyi yolları olduğunu düşünüyorum; hatta bence bunlar okuldan bile daha önemli. Piyanoda hoşuna giden şeyleri çalmaktan kendini alıkoyma. Öğretmenin seni bu yöne sevk etmeyebilir. Olsun, sen yine de sevdiğin parçalara da zaman ayır. Keyif alarak bir şey yapıyor ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsan, bu öğrenmenin en iyi yoludur. Mesela ben kendimi işime öylesine kaptırıyorum ki, öğle yemeğini kaçırdığımı çok sonra fark ediyorum. Tete (kardeşi) ve seni öpüyorum. Annenize selamlar...
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >