Boğaz ağrısı ve farenjit neden arttı? Uzmanından çözüm yolları

Artan boğaz ağrısı ve farenjit gibi hastalıklar, bir salgının söz konusu olup olmadığını merak konusu haline getirdi. Biz de konuyu uzmanına danıştık. Medipol Mega Üniversite Hastanesi KBB Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tolga Kandoğan, boğaz ağrısı ve farenjit hakkında GZT’nin sorularını yanıtladı.
Son günlerde artan boğaz ağrısı ve farenjit şikayetlerinin birkaç olası nedeni olduğunu ifade eden KBB Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tolga Kandoğan, “Bu tür şikayetler genellikle viral enfeksiyonlardan kaynaklanır, ancak bakteriyel enfeksiyonlar da benzer belirtiler gösterebilir” dedi.
Genellikle soğuk algınlığı veya grip gibi viral enfeksiyonların belirtisi olarak ortaya çıkan boğaz ağrısı ve farenjitin özellikle kış aylarında ortaya çıktığını ifade eden Kandoğan şunları söyledi:
“COVID-19 ve Diğer Viral Salgınlar: COVID-19'un yanı sıra, grip ve diğer solunum yolu virüslerinin de artış göstermesiyle boğaz ağrısı ve farenjit şikayetleri yaygınlaşabilir. Bu tür hastalıklar, toplu alanlarda ve kapalı ortamlarda daha kolay yayılır.
Mevsimsel Faktörler: Hava değişimlerinin etkisiyle, özellikle kış aylarında bağışıklık sistemi zayıflayabilir, bu da boğaz ağrısı ve farenjit gibi sorunlara yol açabilir. Soğuk hava, kuru hava veya alerjik reaksiyonlar da bu durumu tetikleyebilir.
Alerjiler: Mevsimsel alerjiler veya hava kirliliği de boğazda tahrişe neden olabilir, bu da farenjite yol açabilir.
Bir salgın olup olmadığına dair kesin bilgi edinmek için, sağlık otoritelerinin ve yerel sağlık kurumlarının açıklamalarına başvurmak önemlidir. Eğer belirtiler uzun süre devam eder veya şiddetlenirse, bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.”

Boğaz ağrısı ve farenjit aynı şey mi?
Boğaz ağrısının boğaz bölgesinde rahatsızlık, ağrı, yanma veya kaşıntı hissiyle ortaya çıkan genel bir belirti olduğunu ve çeşitli nedenlerden (soğuk algınlığı, alerji, kuru hava, reflü vb.) kaynaklanabileceğini ifade eden Kandoğan, farenjitin ise farinks adı verilen boğazın arka kısmının iltihaplanması ve genellikle viral veya bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklandığını söyledi.
Her boğaz ağrısının da farenjit olmadığını ifade eden Kandoğan, “Farenjit, spesifik olarak iltihaplanma ve enfeksiyonla ilişkilidir. Boğaz ağrısı farenjitin bir belirtisi olabilir, ancak altta yatan nedenin belirlenmesi gerekir. Özetle, boğaz ağrısı genel bir durumken, farenjit bir hastalığın adıdır” dedi.

Boğaz ağrısı ve farenjitin yaygın sebepleri
“Farenjit, kabaca boğaz bölgesinin inflamasyonu sonucu oluşan bir hastalıktır. Boğazda yanma, ağrı, ateş, öksürük ve yutkunma güçlüğü gibi belirtiler görülebilir. Boğaz ağrısı ise genel olarak boğazda rahatsızlık hissidir. Farenjit, boğaz ağrısı nedenlerinden biridir denebilir. Enfeksiyöz veya nonenfeksiyöz birçok etiyoloji bunlara sebep olabilir” diyen Kandoğan, yaygın nedenleri şu şekilde sıraladı:
Enfeksiyöz etkenler
- Virüsler (adenovirus, influenza, hsv tip 1 ve tip 2, rinovirus, coronavirus, coxsackievirus, rsv, ebv, cmv, hiv...)
- Bakteriler (A grubu beta hemolitik streptokoklar, H.influenza, C.pneumoniae, M.pneumoniae, N.gonorrhoeae, B.pertussis...)
- Mantar (Candida vs...)
Nonenfeksiyöz etkenler:
- Alerji (Polen, toz, hayvan tüyleri, bazı yiyecekler...)
- Gastroözefageal reflü hastalığı
- Çevresel faktörler (Toksik maddelere veya kuru havaya maruz kalma)
- Vokal kord zorlanması (Uzun süre bağırma vs...)

Çocuklar ve yaşlılarda daha fazla görülmesinin sebepleri
Son dönemde artan boğaz ağrılarının özellikle çocuklar ve yaşlılarda daha sık görülmesinin bağışıklık sistemi zayıflığıyla olan ilgisini aktaran Kandoğan, şunları kaydetti:
“Son dönemde artan boğaz ağrılarının özellikle çocuklar ve yaşlılarda daha fazla görülmesinin birkaç farklı nedeni olabilir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması, özellikle yaşlılarda ve bazı çocuklarda daha hassas bağışıklık tepkileri nedeniyle bu tür enfeksiyonların artmasına yol açabilir. Ancak boğaz ağrılarının yalnızca bağışıklık sistemi zayıflığından kaynaklanmadığını da unutmamak gerekir.
Boğaz ağrıları, virüsler (özellikle soğuk algınlığı ve grip virüsleri), bakteriler (örneğin, streptokok enfeksiyonları) veya çevresel faktörler (örneğin, hava kirliliği, alerjiler, kuru hava) gibi birçok farklı sebeple ortaya çıkabilir.
Çocuklar ve yaşlılar, daha hassas bağışıklık sistemleri nedeniyle enfeksiyonlara karşı daha yatkın olabilirler. Ayrıca, yaşla birlikte bağışıklık sisteminin zayıflaması ve çocukların bağışıklık sisteminin henüz tam gelişmemesi, bu kişileri daha savunmasız hale getirebilir. Bunun dışında, son dönemdeki artışın nedeni, mevsimsel değişiklikler, daha sık kapalı alanlarda bulunmak ve sosyal etkileşimin artması gibi faktörler de olabilir.
Özetle, boğaz ağrılarının artışı bağışıklık sistemi zayıflığıyla ilişkili olabilir, ancak çevresel ve viral/bakteriyel etmenler de önemli rol oynamaktadır.”
Boğaz ağrılarını hafifletmek için neler yapılmalı?
Boğaz ağrısını hafifletmek için yapılabilecekleri anlatan Kandoğan, şu şekilde sıraladı:
1. Analjezik-Antiinflamatuvar Kullanımı: Parasetamol veya NSAID’ler (örn: ibuprofen) ağrıyı ve inflamasyonu hafifletir.
2. Lokal Antiseptik ve Anestezikler:
Benzydamin içeren gargaralar veya lidokain spreyler hem ağrıyı hem de lokal irritasyonu azaltır.
3. Hidrasyon: Bol sıvı tüketimi mukozal hidrasyonu sağlayarak irritasyonu azaltır ve sekresyonların temizlenmesine yardımcı olur.
4. Tuzlu Su Gargarası: Tuzlu su ile gargara, mukozal ödemi azaltır ve mekanik temizlik sağlar.
5. Yumuşatıcı Pastiller:
Gliserin veya bal içeren pastiller mukozayı kaplayarak irritasyonu azaltır.
6. Eğer Bakteriyel Farenjit Düşünülüyorsa:
Tedaviye amoksisilin veya penisilin grubu antibiyotik eklenebilir.

Boğaz Ağrısından Korunma Yöntemleri:
1. Hijyen: El yıkama ve kişisel hijyene dikkat etmek enfeksiyon bulaşını önler.
2. Kapalı Alan Havalandırması: Düzenli havalandırma, patojen yoğunluğunu azaltabilir.
3. Sigara ve Tahriş Edici Maddelerden Kaçınma: Sigara dumanı ve kimyasal irritanlar mukozayı hasarlayarak enfeksiyona açık hale getirir.
4. Bağışıklık Desteği: Dengeli beslenme, vitamin C, D ve çinko desteği bağışıklık sistemini güçlendirebilir.
5. Alerjenlerden Korunma: Alerjik rinit gibi durumlarda antihistaminik kullanımı ve alerjenlerden kaçınmak önemlidir.
6. Hidrasyon: Mukozanın kurumasını engellemek için yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır.
7. Aşılamalar: Streptococcus pneumoniae ve influenza aşıları bazı enfeksiyöz nedenlere karşı koruyucu olabilir.
8. Sesin Doğru Kullanımı: Sesin aşırı kullanılmasından kaçınılmalı, gerektiğinde ses telleri dinlendirililmelidir.