Can Holding'e büyük operasyon: Patronlar nerede? Her yerde aranıyorlar

12 EYLÜL 2025 , CUMA 11:21

Holding sahipleri Murat Can ve Mehmet Şakir Can ise halen aranıyor.

İstanbul’da Can Holding’e yönelik operasyonda, aralarında Habertürk ve Show TV’nin de bulunduğu 121 şirketin mal varlığına el konuldu. Soruşturma kapsamında 10 kişi hakkında gözaltı kararı verilirken, şüphelilerden 5’i yakalandı. Holding sahipleri Murat Can ve Mehmet Şakir Can ise halen aranıyor.

İstanbul’da Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding’e yönelik kapsamlı bir soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında aralarında Habertürk ve Show TV’nin de bulunduğu 121 şirketin mal varlığına el konuldu, 10 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.

İlginizi çekebilirCharlie Kirk suikastında yeni gelişme: FBI zanlının görüntülerini yayınladı, 100 bin dolar ödül koydu

Şüphelilerden 5’i gözaltına alınırken, holding sahipleri Murat Can ve Mehmet Şakir Can dahil olmak üzere bazı isimler aranıyor.

Gözaltılar ve aramalar

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan isimler şunlar: Cemal Can, Mehmet Kenan Tekdağ, Devran Can, Devran Çimen ve Kemal Çimen.

Aranan diğer şüpheliler ise Mehmet Kemal Can, Mehmet Şakir Can, Rumert Onur Can, Murat Can ve Mehmet Kaya olarak kaydedildi.

Soruşturmanın kapsamı

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler aracılığıyla suç işlemek amacıyla bir örgüt kurulduğunu belirtti. Örgütün nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı ve kara para aklama gibi eylemler gerçekleştirdiği öne sürüldü.

Soruşturma, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ve mali denetim birimlerinin inceleme raporları doğrultusunda başlatıldı. MASAK raporlarına göre, Can Holding şirketlerine kaynağı belirsiz yüklü miktarda para girişleri yapıldı, bu paraların şirketler arasında aktarılmasıyla izleri gizlenmeye çalışıldı. Faturasız işlemler ve sahte belgelerle vergi yükümlülüğünün azaltıldığı iddia edildi.

Holding yönetiminde, Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde hareket edildiği, çok sayıda şirket kurulmak suretiyle denetim mekanizmalarının zorlaştırıldığı ve sorumluluğun örgüt üyeleri arasında dağıtıldığı kaydedildi.

Varlık Barışı Kanunu ve şüpheli işlemler

Soruşturmada dikkat çeken bir diğer iddia, ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapılması ve bu artışların ortaklara borçlar hesabı üzerinden gösterilmesi oldu. Ortaya çıkan bu işlemlerin, 7256 sayılı Varlık Barışı Kanunu’nu kötüye kullanarak suç gelirlerinin sisteme dahil edilmesi ve aklanması niteliğinde olduğu belirtildi.

MASAK raporlarına göre, örgüt nitelikli dolandırıcılık ve kaçakçılık gibi öncül suçlardan elde ettiği yasa dışı gelirlerle eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerde şirket alımları ve hisse devri yaparak ekonomik gücünü artırdı. Bu yöntemle örgütün hem ekonomik hem de kamuoyu nezdinde sahte bir itibar kazandığı iddia edildi.

Kayyum kararı

Operasyon kapsamında, 121 şirketin mal varlığına el konuldu ve yönetimlerine TMSF kayyum olarak atandı. Sulh Ceza Hakimliği, MASAK raporları ve kolluk tespitleri doğrultusunda, şüphelilerin suç gelirlerini aklamak amacıyla bu şirketleri kullandığına kanaat getirdi.

Kayyum atanan şirketler arasında şu isimler yer aldı: