CHP kapatılabilir mi? İmamoğlu iddianamesindeki dikkat çeken ayrıntı, başsavcılıktan açıklama geldi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB’deki yolsuzluk iddialarına ilişkin yürüttüğü kapsamlı soruşturmayı tamamladı. Yaklaşık 3 bin 900 sayfadan oluşan iddianamede, 402 şüpheli ve 143 ayrı eylem yer aldı. İddianamede en dikkat çeken kısım ise Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) yönelik yapılan değerlendirme oldu.

CHP'ye yönelik yolsuzluk iddiaları

Metinde, CHP’nin bazı faaliyetlerinin “Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu kapsamında suç gelirleriyle finanse edildiği” iddiası yer aldı. Kamu kaynaklarının seçim çalışmaları için usulsüz biçimde kullanıldığı, suçtan elde edildiği öne sürülen gelirlerin parti yönetimine aktarıldığı ve kişisel verilere erişilerek seçim manipülasyonu yapıldığı ileri sürüldü.

İddianameden: Partinin kapatılması veya devlet yardımından mahrum bırakılması yaptırımı uygulanabilir

İddianamede, bu süreçlerin sistematik biçimde İstanbul İl Örgütü tarafından yürütüldüğü ifade edilirken, söz konusu tespitlerin Anayasa’nın 68. ve 69. maddeleri ile Siyasi Partiler Kanunu’nun 101. maddesi kapsamında değerlendirilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirildiği belirtildi.

Metinde ayrıca, “Anayasa Mahkemesi’nce partinin kapatılması veya devlet yardımından mahrum bırakılması yaptırımı uygulanabilir” ifadelerine yer verildiği ifade edildi. Savcılığın, söz konusu iddiaların “partinin kapatılmasına kadar uzanabilecek” süreçleri gündeme getirebileceğini vurgulaması dikkat çekti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan açıklama geldi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP’nin seçimlere müdahale iddialarını içeren soruşturma kapsamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulduğunu açıkladı. Başsavcılık, partinin kapatılmasına yönelik bir talebin bulunmadığını vurguladı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP hakkında yürütülen soruşturma kapsamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulduğunu açıkladı. Yapılan açıklamada, partinin ülke genelinde ve yerelde gerçekleşen seçimlerin güvenilirliğini, seçmen iradesini ve demokratik düzeni etkilemeye yönelik, sistematik ve sürekli müdahalelerde bulunduğu tespitleri gerekçe gösterildi. Ancak açıklamada, bir kısım medya organlarında yer aldığı gibi partinin kapatılmasına yönelik bir talebin söz konusu olmadığı özellikle belirtildi.

Suç gelirleri ve parti faaliyetleri

Soruşturma kapsamında, 2014 yerel seçimleri sonrasında oluşturulduğu öne sürülen “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü”nün faaliyetlerine dair yürütülen incelemelerde, kamu kaynaklarının seçim çalışmaları için suiistimal edildiği iddiaları ortaya kondu. Savcılık açıklamasında, suç gelirlerinin parti üst yönetiminin bilgisi ve onayıyla bir havuza aktarıldığı, rüşvet ve yolsuzluk ağının tanık beyanlarıyla itiraf edildiği, partiye malvarlığı kazandırmak için yapılan harcamaların kaynağının belgelenmediği ve parti üst yönetiminin bu durumdan haberdar olduğu vurgulandı.

Seçmen verilerinin kullanımı

Açıklamada ayrıca, USOM raporuna dayandırılarak, 11 milyon 360 bin 412 vatandaşın güncel yurt içi ve yurt dışı seçmen kütük verilerinin CHP tüzel kişiliğinden hukuka aykırı şekilde yayıldığı ve bu veriler üzerinde başka kişisel verilerin işlendiği ifade edildi. Bu verilerin CHP İstanbul İl Örgütü tarafından seçim çalışmaları için kullanıldığı, demokratik süreçlere müdahalenin sistematik ve süreklilik arz edecek şekilde yürütüldüğü kaydedildi.

Yargıtay’a bildirim

Başsavcılık, bu tespitler doğrultusunda, Anayasa’nın 68 ve 69’uncu maddeleri ile Siyasi Partiler Kanunu’nun 101 ve devamı maddeleri uyarınca gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulduğunu açıkladı.