Çocuk psikiyatri bölümünde sahte reçete skandalı: 7 şüpheliye gözaltı kararı | Hastaneden açıklama geldi

Balıklı Rum Hastanesi Çocuk Psikiyatri bölümünde 2017-2021 yılları arasında yapıldığı öne sürülen usulsüz reçete işlemlerine ilişkin soruşturma başlatıldı.
Kayıt yapılmadan bazı hastaların muayene edilmiş gibi gösterildiği, kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçlar dahil olmak üzere çok sayıda sahte reçete düzenlenerek Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) 112 milyon lira zarara uğratıldığı tespit edildi. 7 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.
Başsavcılıktan açıklama
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada "2017-2021 yılları arasında, Balıklı Rum Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi bölümünde görevli bir doktorun öncülüğünde, hastane ve kurum Medula sistemine kayıt yapılmadan, kişisel verilerini elde ettikleri hastaları muayene etmiş gibi göstererek bir kısmı kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçlar olmak üzere, sahte reçeteler üretilmek suretiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna fatura edildiği iddiasına ilişkin olarak; Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma kapsamında Zincirleme Şekilde Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık, Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme ve Ele Geçirme suçlarından Prof. Dr. A.E., tıbbi sekreter N.Ö., Ecz. Y.E., Ecz. A.H., Ecz. çalışanı R.Ç., ilaç mümessili C.K., ve E.Ç. isimli şahıslar hakkında 21.11.2025 tarihinde arama, yakalama ve gözaltı talimatları verilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumunun provizyon vermediği hastalara, özel klinikte takip edip hastaneye hiç gitmemiş olan hastalara, on günlük kontrol, muayene tarihi geçen hastalara ya da hastanede başkaca branşlarda kaydı bulunan ancak kendi branşı olan çocuk psikiyatri bölümünde hiç kaydı olmayan hastalara usulsüz protokol numaraları üretilerek reçete düzenlenmesi ve ilaçların usulsüz yöntemlerle temin edilmesi suretiyle tanzim edilen reçetelerin fatura edilmesi neticesinde Sosyal Güvenlik Kurumunun suç tarihi itibarıyla 112 milyon TL zarara uğratıldığı belirlenmiştir. Ayrıca temin edilen ilaçların bir kısmının kimliği belirsiz yabancı uyruklu şahıslara satılarak maddi menfaat temin edildiği anlaşılmıştır" ifadeleri yer aldı.
6 şüpheli gözaltına alındı
Göazltı kararı verilen şüphelilerden 6’sının gözaltına alındığı öğrenilirken, 1 şahsın ise firari konumda olduğu belirlendi.
Hastaneden açıklama yapıldı
Balıklı Rum Hastanesi Vakfının söz konusu iddialara ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
- "Bugün ulusal basında yer alan Balıklı Rum Hastanesi’ne yönelik operasyon ve yolsuzluk iddiaları (kayıtlarda 112 milyon TL’lik kamu zararı tespiti yapıldığı belirtilen reçete skandalı) hakkında, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Yönetim Kurulu olarak, kurumumuzun yönetim ve denetim organı olarak açıklama yapma gereği doğmuştur. Suç duyurusu, yönetim kurulumuz tarafından başlatılmıştır. Haberlerde yer alan soruşturma ve adli sürecin, kurumumuzun bizzat Vakıf Yönetim Kurulu’nun kararı ile başlatıldığını kamuoyuna saygıyla bildiririz. 18 Eylül 2020 tarihinde toplanan yönetim kurulumuz, kurum içerisinde tespit ettiği usulsüzlük şüphesi üzerine, hiçbir baskı olmaksızın, kendi insiyatifiyle derhal adli süreci başlatma kararı almış ve tüm yetkili birimlere gerekli suç duyurusunda bulunulması için yetki vermiştir. Bu süreç, usulsüzlük yapan kişi ve/veya kişilerin tespit edilmesi ve kamu zararının önlenmesi amacıyla yönetim kurulumuzun sıfır tolerans ilkesiyle hareket ettiğinin en açık kanıtıdır. Kurumumuz, 1753 yılından bu yana hizmet veren köklü bir kuruluş olarak, sadece tedavi ve bakım hizmetleriyle değil; aynı zamanda etik, ahlaki ve hukuki değerlere olan sarsılmaz bağlılığı ile de var olmuştur. Yönetim kurulumuz, tarihimizden ve misyonumuzdan aldığı sorumlulukla, kurumumuzun adının lekelenmesine neden olan bu tür eylemler karşısında tavizsiz duruşunu sürdürmektedir. Kendi çalışanları tarafından dahi yapılsa, tespit edilen her türlü usulsüzlüğe karşı gerekli idari ve hukuki adımları atmakta tereddüt etmeyecektir. Adli mercilerce başlatılan soruşturma ve kovuşturma süreci halen devam etmektedir. Bu hassas süreçte, yargıya olan saygımız gereği, soruşturmanın selameti açısından detaylı yorum yapmaktan kaçınıyor, ancak sürecin yönetim kurulumuz tarafından titizlikle takip edildiğini vurgulamak istiyoruz. Belirtmek gerekir ki; bu sürece kurumumuzun, usulsüzlük teşebbüslerine karşı mücadelesini başlatan ve hukuki süreci tesis eden irade, bizzat Vakıf Yönetim Kurulumuz olmuştur"
Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın şüphelileri bizzat ihbar ettiği ortaya çıktı
İstanbul’daki Balıklı Rum Hastanesi hakkında yürütülen usulsüz reçete soruşturmasında yeni bir ayrıntı ortaya çıktı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan belgeler, yedi şüpheliye yönelik suç duyurusunun hem Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) hem de hastanenin bağlı olduğu vakıf tarafından yapıldığını gösterdi. Böylece soruşturmaya konu olan sürecin kurum içi tespitler üzerine başlatıldığı netleşmiş oldu.
Şikayet dilekçesinin içeriği
SGK ve Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın 24 Eylül 2020 tarihli dilekçesinde, hastanede görev yapan Prof. Dr. A.E., tıbbi sekreter N.D. ve diğer şüphelilerin birlikte hareket ederek sahte reçeteler düzenledikleri aktarıldı. Denetimlerde, SGK sisteminde bir sorun olmadığı halde “sistem arızası” gerekçesiyle kayıt açılmadan kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların yazıldığı, bazı hasta evraklarına “sistem yoktur” kaşesi basılarak kuruma bildirim yapılmadan çok sayıda ilacın temin edildiği belirtildi. Bu işlemlerin SGK’ya fatura edilmesi sonucu kamu zararının oluştuğu ifade edildi.
Reçete düzeni ve ilaca erişim iddiaları
Dilekçede, Medula sistemi üzerinde hastalara ait herhangi bir kayda rastlanmadığı, ancak hastane sisteminde Prof. Dr. A.E. tarafından reçeteler oluşturularak Balıklı Rum Hastanesi’ne fatura edildiği bilgisi yer aldı. Ayrıca A.E.’nin hastalarına fazla miktarda kırmızı ve yeşil reçeteli ilaç yazdığı ve bu ilaçların tıbbi sekreter N.D. üzerinden başka şüpheli R.Ç.’den temin edildiği iddia edildi.
Para alışverişi ve tespit edilen ifadeler
Belgelerde dikkat çeken bir diğer unsur ise, A.E.’nin N.D.’nin odasına bir miktar para bıraktığı ve bu meblağın bir kısmını belirttiği hesaba yatırmasını istediği yönündeki ifadeler oldu. Ayrıca şüpheli R.Ç.’nin N.D.’ye “Hepimiz aynı gemideyiz, batacaksak hepimiz batacağız” dediğinin belirlendiği aktarıldı. Bu ifadeler, soruşturmanın seyrini etkileyen önemli detaylar arasında yer aldı.
