Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin Münbiç teklifine dair açıklama yaptı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dışişleri Bakanları Rex Tillerson, geldiğinde 'Çıkaralım onları. Münbiç'in yarısında güvenlik sizde, yarısında bizde olsun' dedi. Cevaben, 'Ne sizde olsun güvenlik ne de bizde! Münbiç oranın gerçek sakinlerinin olmalı' dedim” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Senegal’de gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, ABD'nin terör örgütü YPG'yi Münbiç'ten çıkarma sözünün fiiliyata yansımadığını vurgulayarak, “Dışişleri Bakanları Rex Tillerson, geldiğinde 'Çıkaralım onları. Münbiç'in yarısında güvenlik sizde, yarısında bizde olsun' dedi. Cevaben, 'Ne sizde olsun güvenlik ne de bizde! Münbiç oranın gerçek sakinlerinin olmalı'dedim” açıklamasını yaptı.
Erdoğan, "ABD'lilerin kastettikleri, kentin asli sakini olan Arapların yerlerine yerleşmelerini sağlamak amacıyla Münbiç’in güvenliğini beraberce sağlamak ise bu elbette yapılabilir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika turunun üçüncü durağı Senegal’de gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Türkiye’nin S-400 alımı nedeniyle ABD yaptırımlarına konu olması gibi bir risk var mı? Böyle bir risk olursa Türkiye kararını gözden geçirir mi?
“Artık bizi tanımış olmaları lazım. Bizden söz bir kere çıkar, iş biter. Ruslarla anlaşmış olduğumuz için o iş artık bitmiştir. NATO üyesi Yunanistan da Rusya’dan S-300 aldı, yaptırım mı uygulandı? Kaldı ki ülkemizin güvenliği ile ilgili meselelerde kimden ne alacağımızı başkalarına soracak değiliz. Stratejik ortaklarımızdan, aynı ittifakta yer aldığımız ülkelerden, müttefikliğin gereğini yerine getirmelerini bekleriz. Mesela müttefikimiz bir ülkenin, bir terör örgütüne silah temin etmesini, hem de ücretsiz silah vermesini makul karşılamamız mümkün değil.”
Putin, “Erdoğan sayesinde Doğu Guta’daki siviller tahliye edilebildi” dedi. Bu Doğu Guta, İdlib veya başka noktalarda sivillerin tahliyesi için beraber çalışılmaya devam edilecek anlamına gelir mi?
“Guta ve İdlib ile ilgili Sayın Putin’i aradım. Doğu Guta’dan tahliye için ricada bulundum. Orada çocuk ve kadınlar öldürülüyor. Sözüm ona sivillerin gözetileceği söyleniyor ama videolar, fotoğraflar ortada. Yapılanları gördüğüm zaman insan, baba, siyasetçi olmaktan, hatta Cumhurbaşkanı olmaktan utanıyorum. “Tahliye edilenleri biz alalım, tedavilerini yaptıralım” dedim. Olumlu yaklaşım gösterdi ama bununla ilgili mesafe katedilemedi. Çocuk ve kadınların Şam’a gönderildiği haberleri var. Bu, ejderhaya teslim edilmeleri anlamına gelir.”
Macron’la görüşmenizde Kıbrıs konusu da gündeme gelmiş...
“Kıbrıs ve münhasır ekonomik bölge konusunda daha yumuşak davranmamızı istiyor. Ben de kendisine uluslararası hukuka uygun davrandığımızı anlattım. Orada bulunacak petrol ve doğalgazda, Kıbrıs’ın kuzeyinin de güneyinin de hakkı var. Anastasiadis dürüst davranmak istiyorsa yapması gereken bir şey var: Arama çalışmalarının kime nasıl yaptırılacağını Kıbrıs’ın kuzeyiyle müzakere ile belirlemek. Sondaj beraber yapılmalı, çıkacak ürün de beraberce paylaşılmalı.”
Tartışmalar sürerken Türkiye de bir sondaj gemisini envanterine kattı. Yakın vadede Türkiye’nin bir arama çalışması olabilir mi?
“Tabii ki. Bu gemi bunun için alındı. Geminin alınması birinci derecede Rum kesimini rahatsız etti. O bölgede KKTC’nin ve Türkiye’nin rızası olmaksızın bir adım atılamaz. ENİ hadisesinde bu görüldü. Yarın Fransa belki Total ile yapmak isteyecek bu işi. ABD belki Exxon ile yapmak isteyecek. Ama KKTC’nin ve Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının çiğnenmesine fırsat vermemiz mümkün değil.”