Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: ABD, İsrail'e baskı kurmalı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TVNET'te yayınlanan Net Bakış Özel programında dış politikadaki gündemi değerlendiriyor. Fidan, " Atılması gereken adımlar var bununla ilgili gerekli çalışmaları yapıyoruz." dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TVNET’te Serhat İbrahimoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı Net Bakış Özel programına konuk oldu.

Bakan Fidan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"En önemli gündem maddemiz Gazze. Gazze'de anlaşma sağlandı ancak İsrail birçok kez ihlal etti."
"Türkiye kendi güvenlik alanını koruyan ancak dostlarına güven veren bir politika izledi. ABD, eski politikalarını sorguluyor."

"Avrupa, Amerika, Transatlantik ilişkilerinin artık eskisi gibi olmayacağının farkındaydık."
"Çin'le rekabetin merkezde olması, Güney Asya Çin denizindeki ulaştırma koridorlarının hayati önem oluşturuyor olması da ABD için bir NATO'vari, Çin'e karşı bir blok arayışı içinde olduğunu görüyoruz."
"Türkiye olarak bütün gelişmeleri risk analizleri yaparak inşallah yolumuza devam edeceğiz."

"Gazze'deki kırılgan ateşkes sürecinin ikinci kısmına geçilmesi, tekrar soykırıma dönmemesi önemli. 2026'da İsrail yayılmacılığının devam etmemesi önemli. Bu konular bizim için meşguliyet alanı olmaya devam edecek."
"Akdeniz'deki, Balkanlar'daki, Sahel'deki konular bunları yakından takip etmeye devam edeceğiz. Öteden beri işaretlerini aldığımız bir diğer konu ticari rekabetin bir süre sonra sıcak savaş getirme riskini taşıyor olması."

"Ülkelerin sistemlerinin uyumlaşmamasından dolayı ticari rekabetin ortaya çıktığını görüyoruz. Gücümüz var kuvvetimiz var irademiz de var ama biz iyi olmak istediğimiz iyi davranıyoruz."
"Suriye'de, İran'da, Irak'ta bölgedeki bütün ilişkilerimizde bu durum bizi şeffaf olmaya itiyor. Suriye'de 2024 18 Aralık'tan bu yana atılan birçok adım var ama görülemiyor. Sezar Yasası daha yeni kalktı."

"Cumhurbaşkanımızın, bölge liderlerinin çok büyük rolü var. Suriye'de şu an yapılan müşterek çalışma keşke dünyadaki bütün konulara da örnek olsa. Suriye'de yapılan yatırımların yavaş yavaş hayata geçtiğini görüyoruz. Suriye'de düzen kurmak için uluslararası kelepçeleri kırmak gerekiyor."
"Haritaya baktığınız zaman Türkiye'nin coğrafi devamı. İlk önce ülkedeki dengelerin yerine oturması gerekiyor. Bunun başında ülkedeki silahlı grupların bir komuta altında toplanması, ulusal orduya bağlanmasıydı."

"Burada en büyük yardımı ve fedakarlığı da Türkiye yaptı. Türkiye'nin sürekli destek verdiği muhalif güçleri, ulusal orduya doğru katılmaya teşvik etmesi ve bunun hemen gerçekleşmesi, ülkedeki Esed'e karşı direniş gösteren çok farklı siyasi grupları bir komuta altında bir araya getirdi. Bu belki çok takdiri yapılmamış çok önemli bir konu."

"İsrail'in bölgeye yönelik bir dizaynın zihninde olduğu inkar edilemez. Netanyahu ve ekibinin ortaya koyduğu politika. Bunu Lübnan'da, Gazze'de, Batı Şeria'da, İran'da da görüyoruz. İsrail'in kendi güvenlik algısını başkalarının güvensizliği üzerinden oluşturmasına yönelik bölgesel politikası var. Bu böyle olduğu sürece komşu ülkelere yönelik müdahalesi devam edecek gibi görünüyor. Atılması gereken adımlar var bununla ilgili gerekli çalışmaları yapıyoruz."

"ABD'nin burada son derece önemli bir rol oynaması gerekiyor. Trump yönetimi hem Gazze'de hem Suriye'de iki tane konuyu üstlendi. Gazze'deki barış anlaşmasının üstleniciliğini yaptı bizimle beraber, ve bizi de önceleyerek, Cumhurbaşkanımızı defalarca destekleyip överek Suriye'deki sürece destek verdi."
"ABD'nin biraz daha İsrail üzerinde baskı kullanması gerekiyor. SDG, İsrail'den kesinlikle cesaret alıyor. Bu yeni değil hep böyleydi. SDG hiçbir zaman muhalefetle Esed'e karşı hareket etmedi. Esed'in gitmemesi konusu sadece Rusların, İran'ın istediği bir konu değildi. İsrailliler de gitmesini istemiyordu. Dolayısıyla İsrail'in etkisi altında tuttuğu ABD'li politikacılar da bu noktaya gelmişti. SDG artık DEAŞ bahanesiyle süreci uzatmamalı."