'Dünyaya gelmemde maksat ne idi: Bir sadık dost' Bugün Aşık Veysel'in ölüm yıldönümü

Aşık Veysel.
Aşık Veysel.

Halk ozanı Aşık Veysel ve hüzünlü hayat hikayesi... Sazıyla, sözüyle, puslu sesiyle gönlümüzün en derinlerine dokunmayı başaran Halk Ozanı Aşık Veysel'in, bugün ölüm yıldönümü. İşte 21 Mart 1973 yılında ölen Avşar boyunun Şatırlı obasına mensup olan Aşık Veysel'in dram dolu hayatı!

Sazıyla, sözüyle, puslu sesiyle gönlümüzün en derinlerine dokunmayı başaran Halk Ozanı Aşık Veysel'in, bugün doğum günü.

Mekanı cennet olsun...
Mekanı cennet olsun...
Unutulmadı!

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Hatırası 2014 yılının Kasım ayında Devlet Opera ve Balesi Aşık Veysel'in ölümünün 41. yılı anısına onun türkülerinden yola çıkılarak hazırlanan, tek perdelik dans tiyatrosu "Dostlar Beni Hatırlasın" sahneye konuldu.
Unutulmadı! Hatırası 2014 yılının Kasım ayında Devlet Opera ve Balesi Aşık Veysel'in ölümünün 41. yılı anısına onun türkülerinden yola çıkılarak hazırlanan, tek perdelik dans tiyatrosu "Dostlar Beni Hatırlasın" sahneye konuldu.
Eserleri

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı.1973 yılında akciğer kanseri sonucunda vefat etti. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.
Eserleri Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı.1973 yılında akciğer kanseri sonucunda vefat etti. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.
Dili ustalıkla kullandı

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Dili ustalıkla kullanan Veysel'in, deyişlerindeki dili de oldukça yalın ve anlaşılırdır. Yaşama sevinciyle hüznün, iyimserlikle umutsuzluğun bir arada olduğu deyiş temalarında; doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler de yapar.
Dili ustalıkla kullandı Dili ustalıkla kullanan Veysel'in, deyişlerindeki dili de oldukça yalın ve anlaşılırdır. Yaşama sevinciyle hüznün, iyimserlikle umutsuzluğun bir arada olduğu deyiş temalarında; doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler de yapar.
Deyişleri çok sayıda ünlü isim tarafından seslendirildi

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    1970'li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Aşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı.
Deyişleri çok sayıda ünlü isim tarafından seslendirildi 1970'li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Aşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı.
Saz hocalığı yaptı

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Aşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı.
Saz hocalığı yaptı Aşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı.
İki gözünü de kaybetti!

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Veysel bu hastalıktan dolayı iki gözünü de kaybeder.Babasının oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başlar; 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanışır. Kutsi Bey tarafından verilen destek ile birçok ili dolaşmaya başlar.
İki gözünü de kaybetti! Veysel bu hastalıktan dolayı iki gözünü de kaybeder.Babasının oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başlar; 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanışır. Kutsi Bey tarafından verilen destek ile birçok ili dolaşmaya başlar.
 "O gün bu gündür dünya başıma zindan"

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Veysel’den önce, iki kız kardeşi yöredeki salgın çiçek hastalığı yüzünden yaşamlarını yitirir.Veysel yedi yaşına girdiği 1901’de Sivas’ta çiçek salgını yeniden yaygınlaşır; ne yazık ki o da yakalanır bu hastalığa. O günleri şöyle anlatıyor: “Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kayarak düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım... Çiçek zorlu geldi. Sol gözüme çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bu gündür dünya başıma zindan."
"O gün bu gündür dünya başıma zindan" Veysel’den önce, iki kız kardeşi yöredeki salgın çiçek hastalığı yüzünden yaşamlarını yitirir.Veysel yedi yaşına girdiği 1901’de Sivas’ta çiçek salgını yeniden yaygınlaşır; ne yazık ki o da yakalanır bu hastalığa. O günleri şöyle anlatıyor: “Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kayarak düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım... Çiçek zorlu geldi. Sol gözüme çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bu gündür dünya başıma zindan."
İlginç hikayesi...

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Veysel'in dünyaya geliş hikayesi de oldukça farklıdır; annesi Gülizar'ın Sivrialan dolaylarındaki Ayıpınar merasında koyun sağmaya giderken sancısı tutar ve doğum oracıkta gerçekleşir. Göbeğini de kendisi kesen Gülizar Ana, bebeğini bir çaputa sarıp yürüye yürüye köye döner.
İlginç hikayesi... Veysel'in dünyaya geliş hikayesi de oldukça farklıdır; annesi Gülizar'ın Sivrialan dolaylarındaki Ayıpınar merasında koyun sağmaya giderken sancısı tutar ve doğum oracıkta gerçekleşir. Göbeğini de kendisi kesen Gülizar Ana, bebeğini bir çaputa sarıp yürüye yürüye köye döner.
Aşık Veysel kimdir?

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Veysel Şatıroğlu, 1894’te Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde doğdu.
Aşık Veysel kimdir? Veysel Şatıroğlu, 1894’te Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde doğdu.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >