'EVET'in çıkmasında büyük katkıları olan 10 çok önemli yerli proje

'EVET'in çıkmasında büyük katkıları olan 10 çok önemli Milli proje
'EVET'in çıkmasında büyük katkıları olan 10 çok önemli Milli proje

AK Parti'nin 2002 yılında iktidara gelmesinden itibaren Türkiye yerli projelere ağırlık verdi. Bilim ve teknoloji alanında onlarca milli proje hayata geçirildi. İşte Türkiye'yi bilim ve teknoloji alanında uçuran 10 dev proje...

AK Parti iktidarıyla kalkınma hamlesinin zirvesine çıkan Türkiye, daha modern ve daha çağdaş bu projelere de bu dönemde erişti. İşte onlardan bazıları;

Yerli ve Milli Altay Tankı

                                    
                                    
                                    
                                    Tamamen yerli ve milli olarak tasarlanan 15 Altay Tankı, önümüzdeki iki senede testlerin tamamlanmasıyla birlikte 2020 itibariyle seri üretim kapsamına giriyor. Üstelik planlara göre bundan bir yıl sonra da 20 adet yeni Altay Tankı görev yapmaya başlıyor.
Yerli ve Milli Altay Tankı Tamamen yerli ve milli olarak tasarlanan 15 Altay Tankı, önümüzdeki iki senede testlerin tamamlanmasıyla birlikte 2020 itibariyle seri üretim kapsamına giriyor. Üstelik planlara göre bundan bir yıl sonra da 20 adet yeni Altay Tankı görev yapmaya başlıyor.
Yerli Uçak Hürkuş

                                    
                                    
                                    
                                    1600 beygir gücündeki türboprop motoru ile 500 kilometre hız yapabilecek şekilde planlanan uçağın, önlü arkalı iki pilotu 30 bin feette bile konforla barındıracak sistemlere sahip olacak. Yerde dururken bile çalışabilen fırlatma koltuğu, uçarken oksijen üretebilme sistemi, göreve göre değişebilen elektronik sistemler gibi özellikleri ile Türkiye'de en gelişmiş bir hava aracının tüm unsurları ile birlikte tasarlandığı ilk proje olacak.Fotoğraf kaynak: Kokpit Aero
Yerli Uçak Hürkuş 1600 beygir gücündeki türboprop motoru ile 500 kilometre hız yapabilecek şekilde planlanan uçağın, önlü arkalı iki pilotu 30 bin feette bile konforla barındıracak sistemlere sahip olacak. Yerde dururken bile çalışabilen fırlatma koltuğu, uçarken oksijen üretebilme sistemi, göreve göre değişebilen elektronik sistemler gibi özellikleri ile Türkiye'de en gelişmiş bir hava aracının tüm unsurları ile birlikte tasarlandığı ilk proje olacak.Fotoğraf kaynak: Kokpit Aero
Tamamen yerli lazer güdümlü L-UMTAS füzesi

                                    
                                    
                                    
                                    ROKETSAN, tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği lazer güdümlü L-UMTAS füzesinin tüm testlerini başarıyla tamamlandı. Klasik bombaları akıllı hale getiren yeni füze, hedefleri lazer ışınlarıyla işaretliyor ve tam 12'den
vuruyor. Düşman sahasına girmeden ateşlenen ve bu sayede lazerle güdümlenerek hedefe kilitlenen L-UMTAS, başta DAEŞ, PKK, PYD ve FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerine korku salıyor.
Tamamen yerli lazer güdümlü L-UMTAS füzesi ROKETSAN, tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği lazer güdümlü L-UMTAS füzesinin tüm testlerini başarıyla tamamlandı. Klasik bombaları akıllı hale getiren yeni füze, hedefleri lazer ışınlarıyla işaretliyor ve tam 12'den vuruyor. Düşman sahasına girmeden ateşlenen ve bu sayede lazerle güdümlenerek hedefe kilitlenen L-UMTAS, başta DAEŞ, PKK, PYD ve FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerine korku salıyor.
55 yeni Teknopark kuruldu

                                    
                                    
                                    
                                    Aralık 2015 itibariyle; faaliyette olan teknokentlerde Ar-Ge çalışmalarını yürüten firmaların sayısı 3.744’e ulaşmıştır. Bu firmaların %39’u yazılım sektöründe, %19’u Bilgisayar ve İletişim Teknolojileri sektöründe, %7’si Elektronik ve %5’i Makina ve Teçhizat İmalatı alanlarında faaliyet göstermekte, ayrıca Medikal, Enerji, Kimya, Gıda, Savunma, Otomotiv gibi bir çok sektörden firmalar bölgelerde Ar-Ge faaliyetleri kapsamında yer almaktadır. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde, 2015 yılı Aralık ayı itibariyle toplam 38.239 personele istihdam sağlanmıştır. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde tamamlanan Ar-Ge proje sayısı 18.318, yürütülen Ar-Ge projesi 8.525 adettir. Faaliyete geçen Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde bulunan şirketlerin, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere, Japonya, İsrail, İngiltere ve Almanya gibi dünyanın en gelişmiş ülkelerine yapmış oldukları teknolojik ürün ihracatı 2014 yıl sonu itibariyle yaklaşık 2.4 Milyar ABD dolarına ulaşmıştı.
55 yeni Teknopark kuruldu Aralık 2015 itibariyle; faaliyette olan teknokentlerde Ar-Ge çalışmalarını yürüten firmaların sayısı 3.744’e ulaşmıştır. Bu firmaların %39’u yazılım sektöründe, %19’u Bilgisayar ve İletişim Teknolojileri sektöründe, %7’si Elektronik ve %5’i Makina ve Teçhizat İmalatı alanlarında faaliyet göstermekte, ayrıca Medikal, Enerji, Kimya, Gıda, Savunma, Otomotiv gibi bir çok sektörden firmalar bölgelerde Ar-Ge faaliyetleri kapsamında yer almaktadır. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde, 2015 yılı Aralık ayı itibariyle toplam 38.239 personele istihdam sağlanmıştır. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde tamamlanan Ar-Ge proje sayısı 18.318, yürütülen Ar-Ge projesi 8.525 adettir. Faaliyete geçen Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde bulunan şirketlerin, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere, Japonya, İsrail, İngiltere ve Almanya gibi dünyanın en gelişmiş ülkelerine yapmış oldukları teknolojik ürün ihracatı 2014 yıl sonu itibariyle yaklaşık 2.4 Milyar ABD dolarına ulaşmıştı.
Yerli elektrikli otobüs

                                    
                                    
                                    
                                    ASElSAN TEMSA ile birlikte Mart ayında 8-10 dakikada şarj olabilen elektrikli otobüs geliştirdiklerini duyurdu. Bu konuda açıklamalarda bulunan ASELSAN Elektrikli Araç Sistemleri Program Müdürü Ali Murat Topçu şöyle konuştu: "Toplu ulaşımla ilgili olarak TEMSA ile geliştirdiğimiz bir elektrikli aracımız var. Bu elektrikli aracın ilk iki prototipi hazır. Yurt içinde belediyelerle bu konudaki görüşmelerimiz devam ediyor. Bizce belediyelerin rotalarına çok uygun. Gün içinde hiç kesintisiz, sabahtan akşama kadar sefer yapabilecek şekilde tasarlanmış ve 8-10 dakikada şarj olabilen elektrikli otobüs ürettik. Bu araçlar durağında şoförün dinlenme süresi içerisinde çok kısa sürede şarj oluyor. Rotasında yolculuğunu devam ettirip bir sonraki durağında ya da son durağında tekrar şarj olarak tekrar geri dönebiliyor. Bu şekilde hiçbir zaman kaybı olmuyor. Şarj için beklemeler olmuyor ve bu aracın kısa zamanda belediyelerimiz tarafından kullanılmaya başlanacağını tahmin ediyoruz."
Yerli elektrikli otobüs ASElSAN TEMSA ile birlikte Mart ayında 8-10 dakikada şarj olabilen elektrikli otobüs geliştirdiklerini duyurdu. Bu konuda açıklamalarda bulunan ASELSAN Elektrikli Araç Sistemleri Program Müdürü Ali Murat Topçu şöyle konuştu: "Toplu ulaşımla ilgili olarak TEMSA ile geliştirdiğimiz bir elektrikli aracımız var. Bu elektrikli aracın ilk iki prototipi hazır. Yurt içinde belediyelerle bu konudaki görüşmelerimiz devam ediyor. Bizce belediyelerin rotalarına çok uygun. Gün içinde hiç kesintisiz, sabahtan akşama kadar sefer yapabilecek şekilde tasarlanmış ve 8-10 dakikada şarj olabilen elektrikli otobüs ürettik. Bu araçlar durağında şoförün dinlenme süresi içerisinde çok kısa sürede şarj oluyor. Rotasında yolculuğunu devam ettirip bir sonraki durağında ya da son durağında tekrar şarj olarak tekrar geri dönebiliyor. Bu şekilde hiçbir zaman kaybı olmuyor. Şarj için beklemeler olmuyor ve bu aracın kısa zamanda belediyelerimiz tarafından kullanılmaya başlanacağını tahmin ediyoruz."
Yerli otomobil

                                    
                                    
                                    
                                    4 farklı prototipi bulunan ilk yerli otomobilimizin ilk modeli 2018 yılında piyasaya çıkacak. Yerli otomobil projesine start verildiği yıllarda dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji bakanı Fikri Işık, yerli otomobilin özelliklerini şöyle aktarmıştı:"Öncelikle bu araçta bir batarya var. Siz akşam aracı evinize çektiğinizde, batarya 5-6 saatte güvenli şekilde doldurur. Büyükşehirlerde 100 kilometre güvenle gidilebilecek bir batarya olacak. Ancak bu şarjda günde 2 liralık şarj maliyeti olacak. Akşam fişi taktınız, sabah baktınız 2 TL. Şehir dışına çıkmanız gerektiğinde menzil uzatıcı bir motor var. Özellike açıklamak lazım. Bazı elektrikli araçlarda 80-100 KW/S batarya var." "Otomatik pilot özelliği de olacak. Var olan teknolojileir uygulayacağız. Aynı zamanda yeni teknolojileri de uygulayacağız. İddialı bir araç oluşturuyoruz. Büyük bir ekip halinde bu çalışmaları yürütüyorlar. Bir tanesi tam elektrik, bir tanesi hem menzil uzatıcı, bir tanesi Sedan, bir tanesi de Hatchback.""Bu araçları dünyanın en soğuk ikliminde de, en sıcak ikliminde de deneyeceğiz. 2017'de ise dizayn çalışmalarını devam ettiriyoruz. Çok daha şık, güzel, estetik dizaynlar hazırlanıyor. Hedefimiz 2018 Haziran ayında aracın lansmanını yapmak. 2019 sonuna kadar da seri üretime geçelim. Aracın fiyatıyla ilgili şöyle konforundan, güvenliğinden taviz vermiyoruz. Bu aracı bizim tüketicimize çok daha uygun maliyette vermenin çalışması içindeyiz. Şu anda rakam olarak teleffuz edersek bu hata olabilir. Şu anda bir rakam ifade etmek doğru değildir."
Yerli otomobil 4 farklı prototipi bulunan ilk yerli otomobilimizin ilk modeli 2018 yılında piyasaya çıkacak. Yerli otomobil projesine start verildiği yıllarda dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji bakanı Fikri Işık, yerli otomobilin özelliklerini şöyle aktarmıştı:"Öncelikle bu araçta bir batarya var. Siz akşam aracı evinize çektiğinizde, batarya 5-6 saatte güvenli şekilde doldurur. Büyükşehirlerde 100 kilometre güvenle gidilebilecek bir batarya olacak. Ancak bu şarjda günde 2 liralık şarj maliyeti olacak. Akşam fişi taktınız, sabah baktınız 2 TL. Şehir dışına çıkmanız gerektiğinde menzil uzatıcı bir motor var. Özellike açıklamak lazım. Bazı elektrikli araçlarda 80-100 KW/S batarya var." "Otomatik pilot özelliği de olacak. Var olan teknolojileir uygulayacağız. Aynı zamanda yeni teknolojileri de uygulayacağız. İddialı bir araç oluşturuyoruz. Büyük bir ekip halinde bu çalışmaları yürütüyorlar. Bir tanesi tam elektrik, bir tanesi hem menzil uzatıcı, bir tanesi Sedan, bir tanesi de Hatchback.""Bu araçları dünyanın en soğuk ikliminde de, en sıcak ikliminde de deneyeceğiz. 2017'de ise dizayn çalışmalarını devam ettiriyoruz. Çok daha şık, güzel, estetik dizaynlar hazırlanıyor. Hedefimiz 2018 Haziran ayında aracın lansmanını yapmak. 2019 sonuna kadar da seri üretime geçelim. Aracın fiyatıyla ilgili şöyle konforundan, güvenliğinden taviz vermiyoruz. Bu aracı bizim tüketicimize çok daha uygun maliyette vermenin çalışması içindeyiz. Şu anda rakam olarak teleffuz edersek bu hata olabilir. Şu anda bir rakam ifade etmek doğru değildir."
Milli savaş helikopteri: ATAK

                                    
                                    
                                    
                                    Türkiye'nin ilk milli helikopteri olan ATAK, 2011'de başladığı yer ve uçuş testlerini 2014'te tamamladı. Aynı yıl da ilk helikopter Kara Kuvvetleri'ne teslim edilerek göreve başladı. ATAK, ilk etap test sürecinde aşırı soğuk ve aşırı sıcak, kar, yağmur, irtifa testlerini, fonksiyonel testleri, elektromanyetik uyumluluk testlerini, görev senaryo testlerini, burun topu, roket testleri gibi son derece zor bir test sürecini bitirdi.Helikopter TSK'ya teslim edildikten sonra da elektronik sistemlerle yerli silah sistemlerinin testleri devam etti. Güdümlü mühimmatların testleri tamamlandı ve bu sistemler görev yapan 19 ATAK Helikopteri'nde kullanılmaya başlandı.Prototip ve seri üretimleri TUSAŞ tarafından gerçekleştirilen ATAK Helikopteri'nin 19'uncusu ocak ayında Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edilmişti. TSK ve TUSAŞ, toplamda 59 adet ATAK Helikopteri için anlaştı. ATAK'ın 20 ve 21'incisinin de bu ay için de göreve başlamak üzere TSK'ya teslim edileceği duyuruldu. Şu an 19 ATAK helikopteri özellikle Doğu ve Güneydoğu'da terör örgütü PKK'ya karşı amansız bir mücadele veriyor.
Milli savaş helikopteri: ATAK Türkiye'nin ilk milli helikopteri olan ATAK, 2011'de başladığı yer ve uçuş testlerini 2014'te tamamladı. Aynı yıl da ilk helikopter Kara Kuvvetleri'ne teslim edilerek göreve başladı. ATAK, ilk etap test sürecinde aşırı soğuk ve aşırı sıcak, kar, yağmur, irtifa testlerini, fonksiyonel testleri, elektromanyetik uyumluluk testlerini, görev senaryo testlerini, burun topu, roket testleri gibi son derece zor bir test sürecini bitirdi.Helikopter TSK'ya teslim edildikten sonra da elektronik sistemlerle yerli silah sistemlerinin testleri devam etti. Güdümlü mühimmatların testleri tamamlandı ve bu sistemler görev yapan 19 ATAK Helikopteri'nde kullanılmaya başlandı.Prototip ve seri üretimleri TUSAŞ tarafından gerçekleştirilen ATAK Helikopteri'nin 19'uncusu ocak ayında Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edilmişti. TSK ve TUSAŞ, toplamda 59 adet ATAK Helikopteri için anlaştı. ATAK'ın 20 ve 21'incisinin de bu ay için de göreve başlamak üzere TSK'ya teslim edileceği duyuruldu. Şu an 19 ATAK helikopteri özellikle Doğu ve Güneydoğu'da terör örgütü PKK'ya karşı amansız bir mücadele veriyor.
Milli insansız hava aracı: Bayraktar

                                    
                                    
                                    
                                    Kale Baykar  İş Ortaklığı tarafından Kara Kuvvetleri Komutanlığı için geliştirilerek, test kabul aşamasını başarıyla tamamlayarak envantere giren insansız hava aracı sistemi 2015 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde operasyonel olarak kullanıma girmiştir.Baykar Ar-Ge ekibi tarafından askeri ve sivil havacılık standartlarına uygun olarak tasarlanan Bayraktar Taktik İHA sisteminde 3 yedekli uçuş kontrol bilgisayarı, görev bilgisayarı, INS-GNSS Sistemi, servo aktüatör sistemleri, pitot statik sistem, güç sistemi, hava veri kayıt sistemi gibi birçok kritik elektronik ve yazılım bileşenli alt sistem milli ve özgün olarak Türkiye'de ve Türk mühendisler tarafından ilk kez geliştirildi.
Proje kapsamında platform, elektronik donanım ve yazılım tasarımları tamamen milli olarak gerçekleştirilmiştir.
Milli insansız hava aracı: Bayraktar Kale Baykar İş Ortaklığı tarafından Kara Kuvvetleri Komutanlığı için geliştirilerek, test kabul aşamasını başarıyla tamamlayarak envantere giren insansız hava aracı sistemi 2015 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde operasyonel olarak kullanıma girmiştir.Baykar Ar-Ge ekibi tarafından askeri ve sivil havacılık standartlarına uygun olarak tasarlanan Bayraktar Taktik İHA sisteminde 3 yedekli uçuş kontrol bilgisayarı, görev bilgisayarı, INS-GNSS Sistemi, servo aktüatör sistemleri, pitot statik sistem, güç sistemi, hava veri kayıt sistemi gibi birçok kritik elektronik ve yazılım bileşenli alt sistem milli ve özgün olarak Türkiye'de ve Türk mühendisler tarafından ilk kez geliştirildi. Proje kapsamında platform, elektronik donanım ve yazılım tasarımları tamamen milli olarak gerçekleştirilmiştir.
Türkiye Uzay Ajansı

                                    
                                    
                                    
                                    Şubat ayında Türkiye Uzay Ajansı Kurulması ve Uzaya Yönelik Faaliyetlerin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığına sunuldu. Tasarıda, ajansın görev ve yetkileri şu şekilde yer alıyor: Ajans, okyanuslar ve kutuplarla ilgili araştırma yapabilecek, buralarda geçici veya daimi araştırma merkezleri, istasyonlar kurabilecek. Deneysel amaçlı uydular, uzay ve hava araçları geliştirmek amacıyla yerli veya yabancı tüzel kişilerle anlaşmalar yapabilecek. Uzay ve havacılık alanlarında bilim insanları ile uzman ve araştırmacılar yetiştirilmesi amacıyla burs ve ödül verebilecek.
Türkiye Uzay Ajansı Şubat ayında Türkiye Uzay Ajansı Kurulması ve Uzaya Yönelik Faaliyetlerin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığına sunuldu. Tasarıda, ajansın görev ve yetkileri şu şekilde yer alıyor: Ajans, okyanuslar ve kutuplarla ilgili araştırma yapabilecek, buralarda geçici veya daimi araştırma merkezleri, istasyonlar kurabilecek. Deneysel amaçlı uydular, uzay ve hava araçları geliştirmek amacıyla yerli veya yabancı tüzel kişilerle anlaşmalar yapabilecek. Uzay ve havacılık alanlarında bilim insanları ile uzman ve araştırmacılar yetiştirilmesi amacıyla burs ve ödül verebilecek.
Doğu Anadolu Gözlemevi: Dünyanın en yüksek 3. Gözlemevi

                                    
                                    
                                    
                                    Erzurum'da, astronomik açıdan büyük bir potansiyeli barındıran 3 bin 170 rakımlı Karakaya Tepeleri'nde yer alacak Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG), konumu itibariyle dünyanın 3. en yüksek gözlemevi olma unvanını elde edecek. Projenin toplam maliyeti ise 150 milyon lira. 4 metre çaplı aynasıyla Türkiye'nin en büyük teleskobuna sahip olacak DAG'da bilimsel gözlemlerin 2020 yılında başlaması planlanıyor.
Doğu Anadolu Gözlemevi: Dünyanın en yüksek 3. Gözlemevi Erzurum'da, astronomik açıdan büyük bir potansiyeli barındıran 3 bin 170 rakımlı Karakaya Tepeleri'nde yer alacak Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG), konumu itibariyle dünyanın 3. en yüksek gözlemevi olma unvanını elde edecek. Projenin toplam maliyeti ise 150 milyon lira. 4 metre çaplı aynasıyla Türkiye'nin en büyük teleskobuna sahip olacak DAG'da bilimsel gözlemlerin 2020 yılında başlaması planlanıyor.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >