GZT ÖZEL | Amiral Cihat Yaycı, Papa 14. Leo'nun ziyaretini değerlendirdi: 'Başka emeller var'

GZT YouTube kanalında, GZT Yayın Yönetmeni Doğukan Gezer’in konuğu olan Amiral Cihat Yaycı, Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti ve İznik rotasının tarihsel ve diplomatik boyutlarını değerlendirdi. Yaycı, tarih seçimleri, konsül anmaları ve uluslararası mesajlar üzerinden Türkiye’nin hassasiyetlerine dikkat çekti, ziyaretin sadece dini değil, stratejik bir boyutu olduğunu vurguladı.
GZT Haber Merkezi’ne konuşan Amiral Cihat Yaycı, Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti ve İznik rotasını tarihî ve diplomatik boyutlarıyla değerlendirdi. Yaycı, ziyareti sadece dini bir etkinlik olarak değil, stratejik bir mesaj olarak yorumladı.

Papa’nın ziyareti ve tarihi arka plan
Amiral Cihat Yaycı, Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyaretinin İznik Konsülü’nün 1700. yıl dönümüne denk geldiğini hatırlattı:
- “İznik Konsülü, milattan sonra 325 yılında Roma İmparatoru Konstantin tarafından toplanmış. Burada Hristiyanlığın üçlemesi ortaya çıkıyor ve Haçlı ruhu doğuyor. Papa’nın ziyareti, bu tarihi vurgulamak için planlanmış bir ziyaret.”
Yaycı, tarihin seçiminin sembolik olduğunu vurguladı:
“28 Kasım 1095’te Clermont’da Haçlı Seferlerine başlama kararı alınmış. Bu tarih rastgele değil, anlamlı bir şekilde seçilmiş.”
Davet ve diplomatik boyut
Yaycı, ziyaretin Fener Rum Kilisesi Başpapası’nın davetiyle başladığını, ancak devlet aklı çerçevesinde resmi davetin Cumhurbaşkanlığı tarafından yapıldığını açıkladı:
“Papa Türkiye’ye bir devlet başkanı olarak geldi. Ankara’da resmi karşılama töreni yapılması doğal. Bu bir dini ziyaretten öte, diplomatik bir protokol uygulaması.”
Fener Rum Kilisesi Başpapası’nın yetki alanına da değinen Yaycı, şunları söyledi:
“Bu başpapaz, yalnızca İstanbul ve Bozcaada’daki Ortodoks Rum vatandaşlara dini hizmet vermekle yetkili. Papa’nın daveti için devlet daveti şarttı.”

İznik ve konsülün önemi
Yaycı, İznik’in “Nikah” olarak anılmasının ve seçilen tarihin mesaj taşıdığını belirtti:
“İznik ismi siliniyor, altından Nikah çıkıyor. Bu, şehrin Hristiyan kutsallığını vurgulamak anlamına geliyor. Konsülün iki kritik özelliği var: üçleme anlayışının ortaya çıkması ve Haçlı ruhunun doğması.” İznik'te yerel halkın ziyarete sevindiğini fakat durumun farklı boyutlarını olduğunun da altını çizen Yaycı şu ifadeleri kullandı,
"Peki burası şimdi çok enteresan bir şey daha söyleyeceğim. Şimdi İznik'tekiler çok seviniyorlar. Diyorlar ki bazıları "Ya turist gelecek, alışveriş yapacağız, bilmem ne yapacağız." falan diyor. Güzel. Şimdi İznik UNESCO'nun geçici koruması altında. Tamam mı?
Gençlik koruması altında. Şimdi bundan sonra tam koruma altına gir girer. Tam koruma. Çivi bile çakamaz. Peki, soruyorum şimdi. İznik, Türk İslam asker eserleri nedeniyle mi tam koruma altına alınacak? Yoksa bu Hristiyanlık tevatürü üzerine mi koruma altına alınacak? "
Ziyaretin stratejik boyutu
Amiral Yaycı, Papa’nın ziyaretiyle ilgili siyasi boyutu şöyle değerlendirdi:
"İstanbul'da bu ayin yapılması ve Konstantinopolis diye yapılması. Konstantinopolis'in kullanılması. Nikâh'a dair yapılması. Bu toprakların aslında Hristiyan toprakları olduğunu. Bunun üzerindeki Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin yok sayılıp İstanbul'un bir Hristiyan kutsal şehri olduğunu. Nikâh'ın Hristiyan bir kutsal şehri olduğunu. Hatta Anadolu'nun bir kutsal Hristiyan şehri olduğunu. Biliyorsunuz bizi Balkanlardan söküp attılar, Avrupa'dan söküp attılar değil mi? Şimdi sırat acaba korkumuz şu. Korkmayız biz. Evelallah kimse atamaz bizi de. Yani bunların niyeti bu dini kisve altında bunun siyasi bir amacı olduğunu gösteriyor bir kere. Amerikan pope. Bu bir Amerikan projesi midir?
Amerikan projesi zaten Fener Rum Kilisesi'ni ekümenik diye lans etmek. Rusya'nın Rusya Rusya'yı dışlayıp Ortodoksların lideri bu bizim adamdır. Dolayısıyla buraya bağlanayım Rusya'yı zayıflatmak ve Türkiye'nin içerisinde Türkiye'nin içerisinde bir Vatikan vari yapıya gitmek"

Yaycı, Papa’nın önceki ziyaretlerinin bölgesel etkilerine dikkat çekti:
“Daha önce Yugoslavya’ya gitti, Yugoslavya parçalandı. Irak’a gitti, Irak parçalandı. Suriye’ye gitti, Suriye parçalandı. Bu ziyaretler hem dini hem siyasi mesaj içeriyor.” Öte yandan Papa'nın Gazze'ye bir ziyaret gerçekleştirme olasılığına ilişkin konuşan Yaycı şu ifadeleri kullandı:
- "Eğer insanlıksa eğer insanlıksa eğer barışsa git kardeşim Gazze'ye o zaman. He? Seni kim durdurabilir? He? Gazze'ye bir in bakalım. Ha? Ya bunları bu oyunlara gelmiyor. Gazze'ye Papa'nın inmesi, Papa Gazze'ye inse ve buraya hatta ben deniz yoluyla geliyorum dese, heyetlerle birlikte gitse kim dur diyebilir ya dünyada? Ha?
- Niye gitmiyorsun o zaman? Hani insanlıktı? Ha? Kime kime hizmet ediyorsun? Hani insanlıktı. Niye Gazze'ye gitmiyorsun? Gazze'ye gitse kim karşısında durabilir? Ya Ya en çok insanlığa, insanlık suçunun işlendiği yer en çok barışa muhtaç olan yer, en çok insani yardıma muhtaç olan yere sen gitmiyorsun."
İstanbul ve Fener Rum Kilisesi ziyareti
Yaycı, İstanbul’daki ayin ve Fener Rum Kilisesi ziyaretini şöyle yorumladı:
“Fener Rum Kilisesi, sanki tüm Ortodoksları temsil ediyormuş gibi gösteriliyor. Oysa Rusya, Bulgaristan ve diğer Ortodokslar bunu kabul etmiyor. Türkiye’de yapılan etkinlikler milli hassasiyetler çerçevesinde olmalı.” Yaycı konuşmasının sonlarında İznik ve İstanbul’daki uygulamalarla Türk-İslam tarihinin silinme riski olduğunu belirterek şunları söyledi:
- “İznik UNESCO geçici koruması altında. Ancak koruma gerekçesi Türk-İslam eserleri değil, Hristiyanlık tarihi. Bu ciddi bir kültürel kayıp riski."
Yaycı, Papa 14. Leo’nun ziyaretini şöyle özetledi:
"Şimdi biliyorsunuz bu İznik konusunda bir başka gelişmeyi daha öğrendik. O da ne? Ya burada 28 Kasım'da bunu yaptılar ya. İznik İznik hedefte çok dikkat etsinler. Uluslararası Noel Kutlama komitesi filan diye bir isimde bir kuruluş.
Meğerse 28 31 Mayıs 28 31 Aralık arasında yine İznik'te Noel Baba'yla Dünya Barışına Çağrı Ayinleri yapacakmış. Gördünüz mü? Nikahda diyor. Ya İznik İznik Aman İznik'e dikkat. Burada başka emeller var. "
