Habertürk’te skandallar zinciri: Nur Köşker tüm detayları anlattı! 'Kenan Tekdağ biliyordu'

Nur Köşker tüm detayları anlattı
Habertürk’ün eski Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un tutuklanmasının ardından, kurumda yaşandığı öne sürülen baskı ve taciz iddiaları yeniden gündemde. Eski spiker Nur Köşker, Ersoy’un yetkisi arttıkça baskının da yoğunlaştığını söyledi. Köşker, elindeki yazışmaları savcılığa sunacağını açıkladı. İşte Köşker'in açıklamalarından çarpıcı detaylar...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Ersoy’un adı, bu kez eski çalışanların dile getirdiği taciz ve tehdit iddialarıyla anılmaya başladı. Yürütülen soruşturma hakkında 'kullanmak için artırmak veya madde satın almak', 'kabul etmek veya bulundurmak' ya da 'uyuşturucu veya madde kullanmak, kullanılmasına yer ve imkan sağlamak' suçlarından tutuklanan Ersoy'un taciz ve tehditlere maruz kalan spikerler yaptıklarını itiraf etmeye başladı. Bu isimlerden biri de eski Habertürk çalışanı Nur Köşkerdi. Nur Köşker'in Günaydın'a yaptığı açıklamalar şu şekilde:
Habertürk'te tam olarak neler yaşadınız?
- "Bu bir söylenti değil. Bir yanlış anlaşılma hiç değil. Bu, gücü makamından alan bir erkeğin, bir kadının mesleğini açıkça ortaya koymasının hikayesidir. Taciz süreci, Habertürk'te çalışmaya başladıktan birkaç ay sonra başladı. O dönem ben evliydim, kendisi de evliydi. Ancak bunun hiçbir bağlantısı olmayan sınırlama oluşturmadığı kısa sürede ortaya çıktı."
"Yetkisi artınca baskısı da arttı"
- "Bana rahatsız edici mesajlar göndermeye başladı. Bu mesajlardan ve işlerin hızlanmasından dolayı işimi yaparken dahi sürekli önlem almak zorunda kalıyordum. Bültenlerimizin arka tarafında yaşanan günlerde stüdyoda neredeyse köşe kapmaca oynuyorduk. Yayın çıkışında karşılaşmak için stüdyoya çok erken gidiyor, mikrofonlarımı zaten taktırıyor, bazen onun yeniden ayrılmasını bekleyip ancak öyle stüdyoya giriyordum. Bu durum uzun süre böyle devam etti. Daha sonra herkesin nasıl biri olduğunun bildiği bu kişi genel yayın yönetmeni yapıldı. Yetkisi de benim üzerimde kurduğu baskı da arttı. Artık kaçacak alan kalmamıştı."
"Ciddi sağlık sorunları yaşadım"
- "Orada son derece açık bir dille şunu söyledi. Yeteri kadar birlikte olmazsam ve seks partileriyle anılan bu düzenin parçası olmayı kabul etmezsem, ekranda yer alamayacağım konusunda tehdit etti. "Ekranı unut, yerde masada oturur haber yazarsın" diyerek beni açıkça ekrandan almakla tehdit etti. Ben bu pazarlığı reddettim ve istifa ettim. Bedelini ise ben ödedim. Yaklaşık bir yıl boyunca işsiz kaldım. Ciddi sağlık sorunları ve ataklarla mücadele ettim. Önce mesleğimden, sonra da bu durumdan kopmak zorunda kaldım."
Sosyal medya paylaşımınız sonrasında "Niye Mehmet Akif Ersoy tutuklanınca mı konuştu?" diyenler var. Neden sustunuz? Korktunuz mu?
- "Karşımdaki gücün nereden geldiği herkes tarafından bilinen, sistem içinde güvenilir bir adam vardı. Ben ise Hatay'da köyde yaşayan bir çiftçi babasının, ev hanımı bir annesinin kızıyım. Bununla gurur duyuyorlardı. Ama 10 yıllık meslek hayatım boyunca ne bir torpilim ne de bir siyasi desteğim oldu.
- Buralara deyim yerindeyse tırnaklarımla kazıya kazıya geldim. Üniversitede çalışmaya başladım. ATV'de gece 12'den sabah 10'a kadar haber yazdığım, hiç uyumadan ya da bir-iki saatlik uykuyla derse gittiğim günlerim oldu. Kendi kendimi okuttum, kendi emeğimle ayakta kaldım. Şimdi bu iki profili yan yana koyduğunuzda, benim o karanlık ve derin güç karşısında nasıl bir olanaklı olabilirim? Elimdeki kanıtları insan kaynaklarına götürsem ne değişecekti?"
Açıklama sonrasında Mehmet Akif Ersoy'un çevresinde herhangi bir geri dönüş oldu mu?
- "Mehmet Akif Ersoy'dan ya da çevresinden bana birebir bir geri dönüş olmadı. Sadece avukatı aracılığıyla, her şeyi inkâr eden bir açıklama yapıldı. Şu ana kadar yeni bir tehdit almadım. Ancak bundan sonra herhangi bir tehdit gelirse, kaynağı da; başıma bir şey gelmesi halinde müsebbibi de bellidir."
"Tehdit olursa sorumlusu belli"
- "Şu ana kadar yeni bir tehdit almadım. Ancak bundan sonra herhangi bir tehdit gelirse, kaynağı da; başıma bir şey gelmesi halinde müsebbibi de bellidir."
Mehmet Akif Ersoy'un boyutu o süreçte yaşattıklarına dair elinizde delil var mı?
- "Evet, elbette. Savcılık, benim açıklamalarımın ardından ifademi almak istedi. Amerika'dan savcılığa ifade dönüşümü ve Mehmet Akif Ersoy'un bana yaptığı tüm WhatsApp yazışmalarını savcılığa ileteceğim."
"Kenan Tekdağ biliyordu"
- "Kimsenin faaliyetlerinden haberdar değil miydiniz? İsmini vermeyeceğim bir başka spiker arkadaşımın dönemin CEO'su Kenan Tekdağ'a aktardı. Sonuç ne oldu biliyor musun?
- O arkadaşımız, bir veda paylaşımına bile izin verilmeden WhatsApp gruplarından çıkarılıp sonlandırıldı. Buna karşılık herkesin her şeyi bildiği o kişiyle ilgili hiçbir şey olmuyor. Kenan Tekdağ'ın Mehmet Akif'in yaptığı her şeyden haberi vardı. Böyle bir tabloda insan kaynaklarına gitseydim, benim paylaşımlarım neler gelirdi? Bunu gerçekten hesaplamak gerekiyor. Ben susmayı, istifa edip bırakmayı seçtim. Ta ki bu olaylar benim dışımda ' Habertürk Emekçileri' adlı bir X hesabı üzerinden ortaya saçılana kadar. İsmim geçince, artık saklanacak bir şey kalmadı ve çevreme yapılmaya başlandı. O noktadan sonra ise aynı kanalda bile olmamamıza karşı tehdit edilmeye başlandı. Bu tehditler üzerine hızla vize alıp Türkiye'den uzaklaştım. Yani evet, yaşadıklarım. Ama sadece kendim için değil; ailemin başına bir şey gelsin istemedim. Sessizlik bir tercih değil, hayatta kalma refleksiydi."
KAYNAK / SABAH GAZETESİ
