Halıya sarılı halde denize atılmıştı: Sedef Güler cinayeti davasında sanıktan kan donduran savunma

Büyükçekmece’de elleri ve ayakları bağlanarak halıya sarılı halde denizde bulunan 24 yaşındaki Sedef Güler’in öldürülmesine ilişkin davada sanıkların savunmaları tepki çekti. “Uyandığımda ölmüştü” diyen sanığın sözleri duruşmada gerginliğe neden olurken, mahkeme tutukluluğun devamına karar vererek davayı 11 Şubat 2026’ya erteledi.
İstanbul Büyükçekmece’de elleri ve ayakları bağlandıktan sonra halıya sarılı halde denize atılan Sedef Güler’in (24) öldürülmesine ilişkin davada yargılama devam etti. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Yavuz Güngör ve Fırat Baykara savunma yaparken, sanık ifadeleri ve müşteki beyanları salonda gergin anlara yol açtı.
Olay, 7 Haziran 2024’te Mimar Sinan Sahili’nde meydana geldi. Sahilde, halıya sarılmış, elleri ve ayakları bağlanmış bir kadın cesedinin bulunması üzerine başlatılan soruşturmada, hayatını kaybeden kişinin Sedef Güler olduğu belirlendi. Hazırlanan iddianame kapsamında sanıklar hakkında “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

Duruşmada söz alan anne Gülüzar Sezer, sanıkların iddialarını reddederek hepsinden şikâyetçi olduğunu söyledi. Kardeşi adına konuşan Sevda Güler ise Sedef Güler’in uyuşturucu kullandığı yönündeki beyanları kabul etmediklerini belirtti.
Tutuklu sanık Yavuz Güngör savunmasında, olay gecesine dair net bir şey hatırlamadığını ileri sürerek, “Ben hiçbir şey yapmadım. O anda akıl sağlığımı kaybetmiş olmalıyım. Uyandığımda o kadın ölmüştü. Cezaevine girmemek için panikle hareket ettim” ifadelerini kullandı.
Diğer sanık Fırat Baykara ise suçsuz olduğunu savunarak, olayın kendisine yıkılmaya çalışıldığını öne sürdü. Baykara, dosyada adı geçen kişilerle herhangi bir telefon görüşmesi yapmadığını iddia ederek, “Bu olayda en zayıf halka benim. Eğer bana birinin öldüğü söylenseydi o eve asla girmezdim” dedi.
Baykara’nın savunması sırasında müşteki anne Gülüzar Sezer’in tepki göstermesi üzerine duruşma salonunda kısa süreli tartışma yaşandı. Gerginliğin artması üzerine mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.
Ara sonrası mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Eksik hususların giderilmesine karar veren heyet, davayı 11 Şubat 2026 tarihine erteledi.
