Hemşirelik öğrencilerinin acımasız katili: Richard Speck

Richard Benjamin Speck
Richard Benjamin Speck

Richard Benjamin Speck’in 8 hemşirelik öğrencisini aynı gece öldürüp adını 20. Yüzyılın canavarları listesine adını yazdırdığı o dehşet gecesine dair ayrıntıları anlattık.

14 Temmuz 1966'da sabah saat 5.30 civarı Güney Chicago’da bir mahallenin sakinleri, genç bir kadının çığlık sesiyle uyandı.

Genç kadın balkonda "Hepsi öldü! Bütün arkadaşlarım öldü. Yardım edin!, Arkadaşlarımın hepsi öldü" diye çığlık atıyordu…

İşte 20. Yüzyılın canavarları listesine adını yazdıran

Richard Benjamin Speck’in 8 hemşirelik öğrencisini öldürdüğü dehşet gecesinin ayrıntıları...



                                    Dehşete düşüren cinayetleriyle, 20. Yüzyılın canavarları listesine adını yazdıran Richard Benjamin Speck, 6 Aralık 1941 yılında dünyaya geldi. 6 yaşındayken babası ölen Richard Speck, 2. Evliliğini yapan annesiyle birlikte Teksas’a üvey babasının yanına yerleşti. Üvey babası tarafından fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kalan Speck, küçük yaşta alkole, uyuşturucuya ve suça yöneldi. Speck, ilk kez 14 yaşında hırsızlık suçundan tutuklandı. 16 yaşında liseyi terk eden Richard Benjamin Speck. 20 yaşına geldiğinde hırsızlıktan silahlı saldırıya kadar birçok suçtan en az 40 defa tutuklanmıştı.
Tarihler 1962’yi gösterdiğinde dünya evine giren Speck eşine akılalmaz bir şekilde şiddet uyguluyordu. Nitekim, zoraki evlilik 4 sene sonra sona erdi.
Dehşete düşüren cinayetleriyle, 20. Yüzyılın canavarları listesine adını yazdıran Richard Benjamin Speck, 6 Aralık 1941 yılında dünyaya geldi. 6 yaşındayken babası ölen Richard Speck, 2. Evliliğini yapan annesiyle birlikte Teksas’a üvey babasının yanına yerleşti. Üvey babası tarafından fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kalan Speck, küçük yaşta alkole, uyuşturucuya ve suça yöneldi. Speck, ilk kez 14 yaşında hırsızlık suçundan tutuklandı. 16 yaşında liseyi terk eden Richard Benjamin Speck. 20 yaşına geldiğinde hırsızlıktan silahlı saldırıya kadar birçok suçtan en az 40 defa tutuklanmıştı. Tarihler 1962’yi gösterdiğinde dünya evine giren Speck eşine akılalmaz bir şekilde şiddet uyguluyordu. Nitekim, zoraki evlilik 4 sene sonra sona erdi.

                                    1966 yılında bir ticaret gemisinde tayfalık yapmaya başlayan Richard Speck, sıcak bir Temmuz gününde New Orleans’a gitmek üzere Chicago’da bekliyordu. Gününü yiyip, içerek ve yerel bir hastanede çalışan hemşirelik öğrencilerinin kaldığı bir yurdu gözlemleyerek geçiren Richard, saat 23.00 sularında yurda giderek kapıyı çaldı. Kapıyı açan Filipinli hemşerilik öğrencisi 23 yaşındaki Corazon Amurao kendisini, elinde bir tabanca ve bir bıçak olan, yüzü akne izleriyle kaplı bir yabancıyla karşı karşıya bulmuştu. 

  
Richard, karşısındaki kıza “Seni incitmeyeceğim. New Orleans’a gitmek için parana ihtiyacım var” diyerek zorla içeri girdi.
1966 yılında bir ticaret gemisinde tayfalık yapmaya başlayan Richard Speck, sıcak bir Temmuz gününde New Orleans’a gitmek üzere Chicago’da bekliyordu. Gününü yiyip, içerek ve yerel bir hastanede çalışan hemşirelik öğrencilerinin kaldığı bir yurdu gözlemleyerek geçiren Richard, saat 23.00 sularında yurda giderek kapıyı çaldı. Kapıyı açan Filipinli hemşerilik öğrencisi 23 yaşındaki Corazon Amurao kendisini, elinde bir tabanca ve bir bıçak olan, yüzü akne izleriyle kaplı bir yabancıyla karşı karşıya bulmuştu. Richard, karşısındaki kıza “Seni incitmeyeceğim. New Orleans’a gitmek için parana ihtiyacım var” diyerek zorla içeri girdi.

                                    Speck, kapıyı açan Corazan’ı üst kata çıkardı ve burada beş öğrenciyle daha karşılaştı. Onları bir odaya toplayarak yere yatmalarını söyledi. Richard, yere yatırdığı kızları bir çarşafı şeritlere bölerek gemici düğümüyle bağladı. Kapıyı katile açan Filipinli öğrenci Corazan Amurao ise bu esnada, Richard’ın dikkatinin dağıldığı sırada yatağın altına girerek saklanmayı başardı. Bir saat içinde yurda 3 genç kız daha geldi. Onlar da bir anda kendilerini odanın zemininde bağlı ve çaresiz bir halde yatar buldu.

  
Tabancasıyla oynayarak, bağladığı hemşirelik öğrencilerinin yanına oturan Speck, 20 yaşındaki Pamela Winkening’i çözerek bitişik odaya götürdü, genç kızı göğsünden bıçakladı ve boğdu. Daha sonra gözünü Mary Ann Jordan ve Suzen’e diken Speck, onları da başka bir odaya soktu ve bıçağıyla vahşice keserek öldürdü. 

  
Ellerindeki kanı yıkamak için bir ara lavaboya giden Richard Speck, geri döndüğünde dehşet saçmaya devam etti. Genç kızlar bir bir farklı odalara götürülüyor ve vahşice katlediliyorlardı. Bazılarının boğazları kesiliyor, bazılarıysa boğularak öldürülüyordu. Katil, son olarak da tecavüz ettiği Gloria Davy’i katletti.

  
Bu katliamdan sağ kurtulan, Filipinli hemşirelik öğrencisi polise, odadan götürülen arkadaşlarının  başta bağırmadığını ,daha sonradan onların boğuk seslerini duyduğunu söyleyecekti. Arkadaşlarının, bıçaklanarak veya boğularak öldürülmesine tanıklık eden Filipinli öğrenci, odaya giren Richard’ın herkesle konuştuğunu, gayet sakin göründüğünü, kendisine güvenilmesi gerektiğini söylediğini, bu durumun kızlar arasında iyiye işaret olarak algılandığı ifadelerini kullanacaktı.
Speck, kapıyı açan Corazan’ı üst kata çıkardı ve burada beş öğrenciyle daha karşılaştı. Onları bir odaya toplayarak yere yatmalarını söyledi. Richard, yere yatırdığı kızları bir çarşafı şeritlere bölerek gemici düğümüyle bağladı. Kapıyı katile açan Filipinli öğrenci Corazan Amurao ise bu esnada, Richard’ın dikkatinin dağıldığı sırada yatağın altına girerek saklanmayı başardı. Bir saat içinde yurda 3 genç kız daha geldi. Onlar da bir anda kendilerini odanın zemininde bağlı ve çaresiz bir halde yatar buldu. Tabancasıyla oynayarak, bağladığı hemşirelik öğrencilerinin yanına oturan Speck, 20 yaşındaki Pamela Winkening’i çözerek bitişik odaya götürdü, genç kızı göğsünden bıçakladı ve boğdu. Daha sonra gözünü Mary Ann Jordan ve Suzen’e diken Speck, onları da başka bir odaya soktu ve bıçağıyla vahşice keserek öldürdü. Ellerindeki kanı yıkamak için bir ara lavaboya giden Richard Speck, geri döndüğünde dehşet saçmaya devam etti. Genç kızlar bir bir farklı odalara götürülüyor ve vahşice katlediliyorlardı. Bazılarının boğazları kesiliyor, bazılarıysa boğularak öldürülüyordu. Katil, son olarak da tecavüz ettiği Gloria Davy’i katletti. Bu katliamdan sağ kurtulan, Filipinli hemşirelik öğrencisi polise, odadan götürülen arkadaşlarının başta bağırmadığını ,daha sonradan onların boğuk seslerini duyduğunu söyleyecekti. Arkadaşlarının, bıçaklanarak veya boğularak öldürülmesine tanıklık eden Filipinli öğrenci, odaya giren Richard’ın herkesle konuştuğunu, gayet sakin göründüğünü, kendisine güvenilmesi gerektiğini söylediğini, bu durumun kızlar arasında iyiye işaret olarak algılandığı ifadelerini kullanacaktı.

                                    Genç kızların hepsini öldürdüğünü düşünen Speck, gecenin karanlığından faydalanıp kaçarken, odada yatağın altına saklanıp hayatta kalmayı başaran Corazon Amurao, Richard Speck’in gittiğinden emin olup sürünerek döşeğin altından çıktı, balkona fırladı ve “Hepsi öldü! Bütün arkadaşlarım öldü” diyerek çığlık attı.

  
Polise ifade veren Amurao , Speck'in görünümüne aksanına, kolundaki dövmesini kadar gördüğü duyduğu her detayı anlattı. Polisler Richard’ın peşine düşerken, İzini kaybettirmek isteyen katilin Şikako’da saklanması her geçen dakika zorlaşıyordu. 

  
Zamanla yakalanacağını anlayan, kaçmaktan, saklanmaktan yorgun düşen Richard, kollarını bıçakla keserek intihar girişiminde bulundu. Hastaneye kaldırılan Richard’ı dövmesinden tanıyan doktor Leroy Smith "Polisin aradığı adam sen misin?" diye sordu. Evet cevabını alan doktor polise ihbarda bulunarak katili yakalattı.
Genç kızların hepsini öldürdüğünü düşünen Speck, gecenin karanlığından faydalanıp kaçarken, odada yatağın altına saklanıp hayatta kalmayı başaran Corazon Amurao, Richard Speck’in gittiğinden emin olup sürünerek döşeğin altından çıktı, balkona fırladı ve “Hepsi öldü! Bütün arkadaşlarım öldü” diyerek çığlık attı. Polise ifade veren Amurao , Speck'in görünümüne aksanına, kolundaki dövmesini kadar gördüğü duyduğu her detayı anlattı. Polisler Richard’ın peşine düşerken, İzini kaybettirmek isteyen katilin Şikako’da saklanması her geçen dakika zorlaşıyordu. Zamanla yakalanacağını anlayan, kaçmaktan, saklanmaktan yorgun düşen Richard, kollarını bıçakla keserek intihar girişiminde bulundu. Hastaneye kaldırılan Richard’ı dövmesinden tanıyan doktor Leroy Smith "Polisin aradığı adam sen misin?" diye sordu. Evet cevabını alan doktor polise ihbarda bulunarak katili yakalattı.

                                    Tutuklanan Richard Benjamin Speck iki hafta süren duruşma boyunca masum olduğunu ve cinayetlerden haberdar olmadığını söyledi. 

  
Mahkemede, katliamdan kurtulan Amurao’ya arkadaşlarına tecavüz eden ve öldüren adamın kim olduğu soruldu. Genç kız, ayağa kalktı, mahkeme salonunu dolaşıp parmağını doğrudan Ricard Speak’in yüzüne uzatarak, “Bu, o” dedi.

  
Ölüm cezasına çarptırılan Ricard Speck, ABD Anayasa Mahkemesi’nin idam cezasını kaldırmasının ardından 8 kez ömür boyu hapse mahkum edildi. 19 yıl hapishanede kalan Speck kalp krizi geçirip yaşamını yitirdi.
Tutuklanan Richard Benjamin Speck iki hafta süren duruşma boyunca masum olduğunu ve cinayetlerden haberdar olmadığını söyledi. Mahkemede, katliamdan kurtulan Amurao’ya arkadaşlarına tecavüz eden ve öldüren adamın kim olduğu soruldu. Genç kız, ayağa kalktı, mahkeme salonunu dolaşıp parmağını doğrudan Ricard Speak’in yüzüne uzatarak, “Bu, o” dedi. Ölüm cezasına çarptırılan Ricard Speck, ABD Anayasa Mahkemesi’nin idam cezasını kaldırmasının ardından 8 kez ömür boyu hapse mahkum edildi. 19 yıl hapishanede kalan Speck kalp krizi geçirip yaşamını yitirdi.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >