Hikayesiyle Bursa'nın meydanlarını süsleyen kadın: Deli Ayten

deli ayten
deli ayten

Onu heykeli dikilecek, tiyatro oyunu ve belgeseli yapılacak kadar efsaneleştiren, yaşadığı film tadındaki aşkıydı.

Deli Ayten ya da asıl adıyla Ayten Şenaşık. Bursa'da yaşayan Roman bir genç kızdı. 1935 yılında dünyaya gözlerini açan Ayten için hayat daha çocuk yaşta zorluklar ile başlar.

Henüz 3 yaşında menenjit hastalığı geçirir. Zaten çok fakir bir aile de yaşayan Ayten, imkansızlıktan tedavi de olamaz, bu hastalık ona çok zor bir çocukluk dönemi geçirtir. Henüz 13 - 14 yaşına geldiğinde ise gönlünü kendi gibi garip bir oğlana kaptırıverir.​
Henüz 3 yaşında menenjit hastalığı geçirir. Zaten çok fakir bir aile de yaşayan Ayten, imkansızlıktan tedavi de olamaz, bu hastalık ona çok zor bir çocukluk dönemi geçirtir. Henüz 13 - 14 yaşına geldiğinde ise gönlünü kendi gibi garip bir oğlana kaptırıverir.​
Fakat ailesi bu oğlana vermek istemez biricik kızlarını. Derler ki: "Bu kız zaten garip,bir de bu adama varırsa nice olur hali"... Adam eğlencelerden çıkmayan, garip ve yoksul biri Cümbüş Hasan'mış. Her ikisi de birbirlerini sever. Ailesi kızları Ayten'i vermeye yanaşmayınca da Ayten deliriverir. Gidilmedik hoca, görüşülmedik doktor kalmaz fakat nafile. Çare ise basittir: Ayten sevdiği ile evlenecek...​
Fakat ailesi bu oğlana vermek istemez biricik kızlarını. Derler ki: "Bu kız zaten garip,bir de bu adama varırsa nice olur hali"... Adam eğlencelerden çıkmayan, garip ve yoksul biri Cümbüş Hasan'mış. Her ikisi de birbirlerini sever. Ailesi kızları Ayten'i vermeye yanaşmayınca da Ayten deliriverir. Gidilmedik hoca, görüşülmedik doktor kalmaz fakat nafile. Çare ise basittir: Ayten sevdiği ile evlenecek...​
Öyle de olur. Ayten sevdiğine varır ama ne çare. Bu da derde derman olmaz, Hasan huyundan vazgeçmeden bekarlık hayatındaki kötü alışkanlıklarına devam eder. Öyle ki bu durum 1.5 senede daha da artar. Sonunda Hasan hem alışkanlığından hem de Ayten'den sebep çeker kapıyı ve gider.
Öyle de olur. Ayten sevdiğine varır ama ne çare. Bu da derde derman olmaz, Hasan huyundan vazgeçmeden bekarlık hayatındaki kötü alışkanlıklarına devam eder. Öyle ki bu durum 1.5 senede daha da artar. Sonunda Hasan hem alışkanlığından hem de Ayten'den sebep çeker kapıyı ve gider.
Gidiş o gidiş, bir daha Hasan'dan haber alınamaz. O olaydan sonra gelen haber ise ölüm haberi olur. Bu durum Ayten'i Deli Ayten yapan süreci de başlatmış olur. Ayten artık elinde davulu, cebinde taşları ile meydanda gezmektedir. Onu gören herkes hem gelişinde hem de gidişinde alkışlar. Kendisini kızdıranların kafasına taş atmasıyla ünlenir bir zaman sonra.
Gidiş o gidiş, bir daha Hasan'dan haber alınamaz. O olaydan sonra gelen haber ise ölüm haberi olur. Bu durum Ayten'i Deli Ayten yapan süreci de başlatmış olur. Ayten artık elinde davulu, cebinde taşları ile meydanda gezmektedir. Onu gören herkes hem gelişinde hem de gidişinde alkışlar. Kendisini kızdıranların kafasına taş atmasıyla ünlenir bir zaman sonra.
Tarihler 12 Mart 1992'yi gösterdiğinde sığındığı garip kulübesinde ölmüş bir halde bulunur. Kendisi anısına ise 2009 yılında Bursa'da bir heykel dikilmiştir. Ardında hüzün dolu hikayesini ve onu sevgiyle hatırlayan bir Bursa halkı bırakmıştır.
Tarihler 12 Mart 1992'yi gösterdiğinde sığındığı garip kulübesinde ölmüş bir halde bulunur. Kendisi anısına ise 2009 yılında Bursa'da bir heykel dikilmiştir. Ardında hüzün dolu hikayesini ve onu sevgiyle hatırlayan bir Bursa halkı bırakmıştır.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >