İsrail destekli çeteler Gazze’de Filistinlilere tehdit oluşturuyor
İsrail, Batı Şeria’daki yerleşimci şiddetinin benzerini şimdi de Gazze’de uyguluyor. Bu kez sahnede, yerli milislerden oluşan “Halk Güçleri” isimli bir yapı var. Liderliğini Yaser Ebu Şebab’ın yaptığı grup, yardım güzergâhlarını kontrol ediyor, halkı tehdit ediyor ve İsrail’in vekil gücü gibi hareket ediyor.
İsrail, uzun süredir Batı Şeria’da radikal yerleşimciler eliyle yürüttüğü kaos stratejisini şimdi Gazze’de, yerli silahlı gruplar üzerinden sürdürüyor. Refah’ın doğusunda faaliyet gösteren “Halk Güçleri” isimli yapı, uyuşturucu kaçakçıları, yardım yağmacıları ve eski DEAŞ bağlantılı milislerden oluşuyor. İsrail’den doğrudan fon aldığı belirtilen grup, Kerem Şalom sınır kapısına yakın bölgelerde kontrol noktaları kurmuş durumda.
Grubun lideri Yaser Ebu Şebab, geçmişte uyuşturucu kaçakçılığından hüküm giymiş bir isim. 2023’te İsrail bombardımanında Asda Hapishanesi’nden kaçtıktan sonra Gazze’de yeni bir çete kurdu. Hamas, bu yapıyı "düşmanla iş birliği yapan silahlı bir isyan gücü" olarak tanımlıyor ve hakkında yargılama başlattı.
Yardım Hatları Kesiliyor, Siviller Yönlendiriliyor
Halk Güçleri’nin kontrol ettiği bölgelerde “yardım vaadi” ile kurulan kampların, sivil halkı Gazze dışına yönlendirmeyi hedefleyen birer tuzak olduğu belirtiliyor. BM belgelerine göre bu gruplar yardım kamyonlarını durduruyor, malları yağmalıyor, istihbarat topluyor ve bazı kişileri infaz ediyor.
Gazze’deki direniş grupları, bu yapıyı İsrail’in taşeronu olarak görüyor. Ebu Şebab’ın çetesi, yardım dağıtımlarını engelleyerek sivilleri belli noktalarda toplamaya zorluyor. Bu da, İsrail’in uzun süredir tartışılan “zorunlu göç” planlarının sahadaki aracı olarak değerlendiriliyor.
İsrail Destekli Yapı mı?
Grubun elinde bulunan bir araçta Birleşik Arap Emirlikleri'ne ait Şarika plakası görülmesi, BAE bağlantılı başka ağların da bu yapıya destek veriyor olabileceği yönündeki şüpheleri artırdı. Güvenlik uzmanları, İsrail’in bu yapıyı Hamas’a karşı içeriden baskı kurmak için kullandığını, ancak bu tür grupların uzun vadede kontrolden çıkma riski taşıdığını belirtiyor.
İsrail, bu çeteyi “yerel aşiret gücü” gibi göstermeye çalışsa da, Gazze halkı arasında ne toplumsal karşılığı ne de meşruiyeti bulunuyor. İsrailli kaynaklara göre bu destek “kısa vadeli bir taktik” olarak sunulsa da, geçmiş örnekler bu tür yapıların zamanla kalıcılaşabildiğini gösteriyor.
Gazze’de halkın insani yardıma ulaşmasını engelleyen, güvenlik boşluğu yaratan ve İsrail’in vekil gücü gibi hareket eden bu çete, yalnızca direnişi zayıflatmakla kalmıyor, aynı zamanda sivillerin göçünü tetikleyerek bölgedeki demografik yapıyı da değiştirme stratejisinin bir parçası haline geliyor. Ancak Filistin halkı, tarih boyunca iş birlikçileri değil, direnenleri benimsedi. Bu yapı da meşruiyetini kazanmadan önce, halkın vicdanında çoktan hükmünü kaybetmiş gibi görünüyor.