Meclis’te kritik adım | 50 bin mahkûmun kaderini değiştirecek: Hangi suçlar dışarıda kalacak?

Mahkûmların erken tahliyesini öngören düzenleme yeniden Meclis gündemine taşındı. COVID-19 dönemindeki denetimli serbestlik uygulamasının kapsamı genişletilirse, 31 Temmuz 2023’ten önce suç işleyen binlerce kişi cezasının kalanını dışarıda tamamlayabilecek. İlk etapta 50 bin kişinin yararlanması beklenen düzenlemede terör ve örgütlü suçlar kapsam dışı bırakılacak.
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, mahkûmların erken tahliyesine ilişkin uzun süredir gündemde olan düzenleme yeniden hareketlendi. Meclis’e sunulması beklenen 11’inci Yargı Paketi, COVID-19 döneminde çıkarılan ve açık cezaevlerindeki hükümlülerin kalan cezalarını dışarıda tamamlama imkanını genişleten bir maddeyle birlikte ele alınıyor. Bu değişiklik hayata geçerse, 50 binden fazla mahkûmun cezaevinden çıkabileceği belirtiliyor. Ancak düzenlemenin kapsamında yer almayacak iki suç türü özellikle dikkat çekiyor.
COVID-19 dönemindeki uygulama yeniden genişletiliyor
Pandemi sırasında uygulanan ve açık cezaevinde bulunan hükümlülere kalan cezalarını denetimli serbestlikle tamamlama hakkı tanıyan düzenleme, yıllar sonra yeniden gündemde. AK Parti, MHP ve Adalet Bakanlığı arasında yürütülen çalışmalar, mevcut uygulamanın kapsamının genişletilmesi üzerine yoğunlaşıyor. Bu nedenle 11’inci Yargı Paketi’nin Meclis’e sunulması bir hafta gecikti.
Kritik tarih: 31 Temmuz 2023
Mevcut düzenleme, yalnızca 31 Temmuz 2023’ten önce cezası kesinleşenleri kapsıyordu. Yeni adımla birlikte bu tarih yeniden esas alınacak ancak kapsam genişleyecek.
Düzenleme Meclis’ten geçerse:
- 31 Temmuz 2023’ten önce suç işlemiş olanlar,
- Cezaları henüz kesinleşmemiş olsa bile,
- Kalan cezalarını denetimli serbestlik kapsamında dışarıda tamamlayabilecek.
- Bu durum, yargılamaları süren sanıklar lehine önemli bir değişiklik anlamına geliyor.
İlk aşamada 50 bin mahkûm yararlanacak
Türkiye Gazetesi’nin aktardığı kulislere göre düzenlemeden örgütlü suçlar ve terör suçları hariç tutulacak. Bu nedenle uygulama iki suç sınıfı hariç geniş bir kitleye hitap ediyor. İlk etapta 50 bin kişinin tahliye edilebileceği öngörülüyor; dava süreçleri ilerledikçe bu sayının daha da artması bekleniyor.
Adalet Bakanlığı kaynakları, suçun işlenme tarihi esas alındığı için mahkûmiyetin kesinleşme zamanının değişken olduğunu, bu nedenle uygulamaya dahil olacak kişi sayısının zaman içinde büyümesinin doğal olduğunu belirtiyor.
Eşitlik ilkesine vurgu
Düzenlemenin temel gerekçelerinden biri de Anayasa'nın eşitlik ilkesi. Hükümet kanadı, aynı suçu işleyen iki kişinin yalnızca mahkûmiyet tarihleri farklı olduğu için farklı düzenlemelerden yararlanmasının adaletsizlik oluşturduğunu düşünüyor.
Yapılan değerlendirmelerde sıkça verilen örnek şu:
- İki kişi aynı suçu işledi, aynı cezayı aldı.
- Birinin cezası 31 Temmuz 2023’ten önce kesinleşti, diğeri daha sonra.
- Bu durumda yalnızca biri düzenlemeden faydalanabiliyor.
- Yeni düzenlemede bu adaletsizliğin giderilmesi hedefleniyor.
Bakan Tunç ve MHP’den net mesajlar
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son açıklamalarında bu konuda yoğun talep aldıklarını vurgulayarak düzenlemenin gelebileceğini işaret etti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ise yıllardır bu düzenleme için çaba gösteriyor ve yargılamaları süren sanıkların mağduriyetine dikkat çekiyor.
