MIT araştırmacıları, sürücüsüz otomobiller ve yayalar arasındaki bağı kuvvetlendiriyor

Sürücüsüz otomobil
Sürücüsüz otomobil

Yeni araştırmalar, otonom araçların bencil sürücülere karşı nasıl mücadele edeceğini gösteriyor.
Trafik ışıkları, yaya yolları ve şehir planlamalarını değiştiren sürücüsüz otomobiller, yayaları çok daha analiz edip bencil ya da bencil değil kararlarını verebilecek seviyeye geliyor. Ayrıntılar haberimizde:

Sürücüsüz araçlar, trafik ışıklarından yaya yollarına ve doğal olarak şehir planlamalarına kadar birçok şeyi değiştiriyor. Araştırmacıların bir kısmı kendi kendine giden otomobillerin şehir trafiğini azaltmak yerine artıracağını gösteriyor. Daha doğrusu sürücüsüz otomobiller sebebiyle 'tıkanıklık uygulamasının' daha aktif kullanılacağı belirtiliyor.

Otomobillerdeki otonom modu 0,1,2,3,4 ve 5 şeklinde seviye seviye sınıflandırılıyor. Bunlardan 0 otomasyon olmadığı, 1 sürücü asistanı olduğu, 2 kısmî otomasyon olduğu, 3 koşullu otonom olduğu, 4 yüksek otonom ve 4 ise tam otonom olduğunu gösteriyor.
Otomobillerdeki otonom modu 0,1,2,3,4 ve 5 şeklinde seviye seviye sınıflandırılıyor. Bunlardan 0 otomasyon olmadığı, 1 sürücü asistanı olduğu, 2 kısmî otomasyon olduğu, 3 koşullu otonom olduğu, 4 yüksek otonom ve 4 ise tam otonom olduğunu gösteriyor.

Tıkanıklık uygulaması nedir?

Tamamen sürücüsüz otomobillerin şehirlerde boy göstermesine çok az kaldı. Şu an dünya genelinde birçok farklı ülkede testler devam ediyor. Doğal olarak bu araçlar aslında trafik konusunda yeni bir sayfa açılmasını sağlıyor. Daha doğrusu klasik düzeni değiştiriyor.

  • Sürücülerin günün belirli zamanlarına göre veya trafiğin yoğunluğuna göre değişen ücretlendirme politikasına tabi tutulmasıdır. Sıkışıklık ücretlendirmesi kıt kaynak olan yolların dağılımının daha ekonomik olması amacıyla dizayn edilmiştir.

Sürücüsüz otomobiller bireysel olarak kullanılacak olsa da bir yandan taksi olarak da görev yapacaklar. Bu araçlar, kalabalık şehirlerde park yasağı olan bölgelerde park etmek yerine tur atıp müşteri bulmaya çalışacak gibi görünüyor. Bu da aslında beraberinde tıkanıklığı getirebilir.

Sürücüsüz otomobiller sayesinde insanların çok daha kolay yolculuk yapacağı düşünüldüğü için kişisel otomobil kullanımının daha da artması bekleniyor.
Sürücüsüz otomobiller sayesinde insanların çok daha kolay yolculuk yapacağı düşünüldüğü için kişisel otomobil kullanımının daha da artması bekleniyor.

Dünya genelinde farklı birçok şehirde uygulanan bu yöntem aslında insanları toplu taşımaya yönlendirme amacı taşıyor. Özellikle New York'ta bu uygulamanın 2021'de başlayacağı ve yılda 1 milyar dolardan fazla gelir sağlayabileceği söyleniyor.

Başta bahsettiğimiz gibi sürücüsüz otomobiller ve şehir planlaması çok önemli. Ek olarak yayaların sürücüsüz otomobillere yaklaşımı da büyük önem taşıyor. Otonom araçlar ve yayalar arasındaki köprü ise yapay zekâyla sağlanıyor. MIT'nin üzerinde çalıştığı yeni sistem, sürücüsüz otomobillerin bencil sürücülerle nasıl başa çıkacağını öğretiyor.

Yapılan yeni araştırma, kendi kendine gidebilen bir arabanın yoldaki diğer sürücülerin davranışlarını nasıl tahmin edebileceği sorununu inceliyor. Bu tahmin, makineler için epey zor ve sosyal farkındalık gerektiriyor. Sistem şimdilik bencil ya da bencil değil olarak sınıflandırma yapmaya odaklanıyor.

İnsanların sürüş davranışlarını gözlemleyen yapay zekâ, şeritleri, dönüşleri ve diğer tüm olasılıkların her geçen gün daha fazla farkına varıyor. Önceden yapılan testlere göre şu anda %25'lik bir fark var. Yani aslında doğruluk önemli oranda artmış.

Geniş bir çerçeveden bakıldığında aslında geçen sene yaşanan ölümlü Uber kazasının arka planında bu tip bir teknolojinin yer almaması yatıyor.

İnsanlarla ve çevresinde çalışmak, davranışlarını daha iyi anlama niyetlerini bulmak anlamına geliyor,
Wilko Schwarting.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >