Nihal Candan’ın babası Hakan Candan sessizliğini bozdu: Çocuklarımı tanıyamaz hale geldim
Sosyal medya fenomeni Nihal Candan’ın anoreksiya nervoza nedeniyle 20 Haziran’da hayatını kaybetmesinin ardından, acılı baba Prof. Dr. Hakan Candan ilk kez kameralar karşısına geçti. “Nihal çok duyarlı bir çocuktu, Bahar ise daha dışa dönük ve başına buyruktu. Ama ikisini de o ekran büyüsü değiştirdi” diyen baba Candan, hem kızlarının yaşadıkları travmaları hem de kamera arkasında olan bilinmeyenleri tüm çıplaklığıyla anlattı. “Yarışma programları, sosyal medya şöhreti, aile içi çatışmalar ve cezaevi süreci… Hepsi Nihal’in çöküşünü hızlandırdı. Ve ben elimden hiçbir şey gelmeden izledim” ifadeleriyle içini döken Candan, küçük kızı Bahar Candan’ın da aynı sona sürüklenmesinden korktuğunu vurgulayarak kamuoyuna ve ailelere önemli mesajlar verdi.
Sosyal medya fenomeni Nihal Candan, 20 Haziran’da anoreksiya nervoza nedeniyle genç yaşta yaşamını yitirmişti. Kardeşi Bahar Candan ile birlikte uzun süre magazin gündeminden düşmeyen Candan kardeşler, özellikle son yıllarda sosyal medya paylaşımları ve cezaevi süreciyle sık sık gündeme gelmişti. Yaşanan bu trajedinin ardından ilk kez açıklamalarda bulunan baba Prof. Dr. Hakan Candan, katıldığı televizyon programında hem kızlarının hayatındaki kırılma noktalarını hem de bir babanın çaresizliğini duygusal bir şekilde anlattı.
“Çocuklarım çok efendi çocuklardı ama şöhret onları değiştirdi”
Katıldığı canlı yayında zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan Prof. Dr. Hakan Candan, çocuklarının küçük yaşlarda oldukça saygılı, terbiyeli ve duyarlı bireyler olduğunu ancak medya ve şöhretin etkisiyle karakterlerinin değiştiğini ifade etti. Candan, "Benim o yarışma programına katıldıklarından haberim olmadı. Olsa kesinlikle izin vermezdim. Ama anneleri daha esnek davranıyordu, çocuklarına daha kolay ‘Evet’ diyordu” diyerek, eski eşiyle yaşadığı fikir ayrılıklarının da kızlarının bu yola sürüklenmesinde etkili olduğunu dile getirdi.
“Yarışma programları ve sosyal medya gerçek kişiliklerini yok etti”
Özellikle televizyon programlarının ve sosyal medya şöhretinin çocuklarının gerçek karakterlerini gölgelediğini belirten Candan, “Reyting uğruna yapılan mizansenlerde şiddet içerikleri bile vardı. Bana ‘Realite şov’ dediler ama içim el vermedi. Biz normal bir aileydik, o yarışma hayatımıza girene kadar. Çocuklarımı tanıyamaz hale geldim” sözleriyle yaşadığı büyük değişimi anlattı.
“Nihal serumda şeker var diye kabul etmedi”
Kızının hastalık sürecini de detaylarıyla anlatan Hakan Candan, anoreksiya nervozanın Nihal'in cezaevi sürecinde başladığını ve hızla ilerlediğini söyledi. “Tedaviyi kabul etmek istemedi. Ölümün eşiğinde olduğunu dahi kabullenemedi. Serumda şeker var diye istemedi. Vasi atamak istedik ama kabul etmedi. Vücudu bitmişti, kasları erimişti. Artık konuşamayacak durumdaydı” diyerek kızının son günlerini anlattı.
“Cezaevi süreci kırılma noktasıydı”
Nihal Candan’ın ruhsal çöküşünde en büyük etkenin haksız yere yattığı cezaevi süreci olduğunu belirten baba Candan, “Dolandırıcılık gibi yüz kızartıcı bir suçla anılmak onu yıktı. Aslında hiçbir çıkar sağlamamışlardı. 5,5 ay boyunca haksız yere cezaevinde kaldı. Nihal bunu kabul edemedi. Cezaevinde anoreksiya ile tanıştı ve bir daha toparlayamadı” dedi.
“Bahar’ın da aynı sonu yaşamasından korkuyorum”
Acılı baba, hayatta kalan küçük kızı Bahar Candan hakkında da endişelerini paylaştı. “Ablasını kaybetmesi Bahar’ı derinden etkiledi. Şu an sürekli görüntülü konuşuyoruz. Onun yanında onu kışkırtan, manipüle eden insanlar var. Ondan da korkuyorum. Aynı sonu yaşamasından endişeliyim. Bu yüzden onu psikolojik destek alması için hastaneye de götürdüm. Ama etrafındaki o toksik çevreden kopamıyor” diye konuştu.
“Ben İstanbul’a taşındım ama yine de kurtaramadım”
Candan, akademisyenlik yaptığı Karaman’dan İstanbul’a taşınarak kızlarını korumaya çalıştığını ancak başarılı olamadığını belirtti. “Her dersim olmadığında İstanbul’a geldim, sürekli yanlarında oldum. Annelerinden bu yüzden ayrıldım, çocuklar konusunda çok farklı düşünüyorduk. Ama ne yazık ki o sistemin içinden onları çekip çıkaramadım” dedi.
Dilan Polat yorumu: “Kötü niyetli olduğunu düşünmüyorum”
Programda Dilan Polat’ın, Nihal’in vefatından kısa süre sonra Bahar Candan’la birlikte helva kavurup paylaşım yapmasına dair bir soru da yöneltildi. Hakan Candan, bu durumdan rahatsızlık duyduğunu ancak Polat’ın kötü niyetli olduğunu düşünmediğini söyledi: “Cezaevinde yakınlık kurmuşlardı. Yine de zamanlama açısından yanlış buldum.”
“Anne-babalara sesleniyorum: Hayır demeyi öğrenin”
Programın sonunda tüm anne ve babalara çağrıda bulunan Prof. Dr. Hakan Candan, çocukların her istediğine 'evet' denmemesi gerektiğini vurguladı:
- “Çocuklarımız üzülmesin, kırılmasın diye yanlışlara göz yumuyoruz. Ama en sonunda bunun bedelini onlar da biz de çok ağır ödüyoruz. Otoriter olun demiyorum ama gerektiğinde ‘Hayır’ diyebilmek hayat kurtarır. Ben kızımı kaybettim ama umarım başka aileler bu acıyı yaşamaz.”