Oktay Kaynarca'dan Cengiz Semercioğlu'na sert çıkış

​Oktay Kaynarca'dan Cengiz Semercioğlu'na sert çıkış
​Oktay Kaynarca'dan Cengiz Semercioğlu'na sert çıkış

Oktay Kaynarca, “Başı sıkışan ünlü devletten düzenleme istiyor. Devlet hangi birine el atsın?” diyen Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu’na,"Eşinin, ailenin fotoğraflarının iğrenç şekilde yayınlanması basın özgürlüğü değil" diye yanıt verdi.

Oktay Kaynarca, sosyal medya hesabından; köşe yazısında kendisini ve Gamze Özçelik'i eleştiren Cengiz Semercioğlu'na sert bir yanıt verdi.

Semercioğlu'nun "Devlet Oktay Kaynarca ile mi uğraşsın?!" şeklindeki yazısına istinaden söz konusu dilekçesini paylaşan Kaynarca, altına şu notu düştü

"Dayanamadım yazayım dedim ki laf dolanmasın ne demek istemişiz anlaşılsın...Şimdi bu ne diyeceksiniz? Bu mahkeme kararı benim özel hayatımı yani namahremimi "gazetecelik"adı altında resmen röntgencilik mantığıyla ifşa etmenin devlet mahkemeleri tarafından bunun dışında üç magazin gazetesini de cezalandırdığının belgesi.Şimdi bunu bu kadar süre sonra niye gösteriyosun sorusunun cevabı ise sevgili #CengizSemercioğlunun benim adımı geçirerek yazdığı ve devlet Oktay Kaynarcayla mı uğraşsın diye bitirdiği yazıya istinadedir."

"Sevgili Cengiz evet dediğin gibi Başbakanlık makamına bir yazı yazdım o dönem ama bu yazı sadece şahsımı ilgilendiren bir yazı değil, gazetecilik adı altında magazinin adının değiştirilerek teröre dönüştüğünü,basın özgürlüğü üst başlığı altında insanların özel hayatlarının özgürlüğünün hallaç pamuğu gibi atıldığı,magazin baronlarının gazetecilik adı altında ülkenin toplum dinamiklerini nasıl tahrip ettiklerini, "ünlü olmazsan yırtamazsın,bunun için de yapacağın herşey makbuldur" mantığının toplumda oluşturacağı hatta oluşturduğu tahribatları, mahkemelerde kazanılan davaların sonuçlarının asla caydırıcı olmadığını, "en fazla öderiz üç beş bin lira yine göndeririz paparazzilerimizi, istediğimizi istediğimiz gibi gösteririz "in artık kabul edilebilir olmadığını anlatan bir yazıydı bir serzenişti ve asla siyasi bir bakış açısı yoktu."

"Sevgili #Cengiz Semercioğlu uzun bir süredir ben işimi sen de işini yaparken bazen aynı şeyleri bazen başka şeyleri savunduk, ki bu normaldir ama ömrüm boyunca mesela bana senin çok sevdiğim ailenin eşinin, mesela bizimle aynı yerde tatil yaparken hiç istemediğin fotoğraflarının çekilip iğrenç bi şekilde servis edilmesini basın özgürlüğü olarak anlatamaz anlamam da . Kaldı ki, zaten üstteki belgede kanun da benim mantığımı desteklediğini söylüyor.Artık önce bilgi sonra fikir demenin zamanı gelmedi mi sence mesela bir şeyler söylerken, ya da "Allah inşallah o çok sevdiğim çocuklarını oyuncu yapar" demeye devam mı edeyim?"

Dayanamadım yazayım dedim ki laf dolanmasın ne demek istemişiz anlaşılsın...Şimdi bu ne diyeceksiniz? Bu mahkeme kararı benim özel hayatımı yani namahremimi "gazetecelik"adı altında resmen röntgencilik mantığıyla ifşa etmenin devlet mahkemeleri tarafından bunun dışında üç magazin gazetesini de cezalandırdığının belgesi.Şimdi bunu bu kadar süre sonra niye gösteriyosun sorusunun cevabı ise sevgili #Cengiz Semercioğlunun benim adımı geçirerek yazdığı ve devlet Oktay Kaynarcayla mı uğraşsın diye bitirdiği yazıya istinadedir. Sevgili Cengiz evet dediğin gibi Başbakanlık makamına bir yazı yazdım o dönem ama bu yazı sadece şahsımı ilgilendiren bir yazı değil, gazetecilik adı altında magazinin adının değiştirilerek teröre dönüştüğünü,basın özgürlüğü üst başlığı altında insanların özel hayatlarının özgürlüğünün hallaç pamuğu gibi atıldığı,magazin baronlarının gazetecilik adı altında ülkenin toplum dinamiklerini nasıl tahrip ettiklerini, "ünlü olmazsan yırtamazsın,bunun için de yapacağın herşey makbuldur" mantığının toplumda oluşturacağı hatta oluşturduğu tahribatları,mahkemelerde kazanılan davaların sonuçlarının asla caydırıcı olmadığını, "en fazla öderiz üç beş bin lira yine göndeririz paparazzilerimizi, istediğimizi istediğimiz gibi gösteririz "in artık kabul edilebilir olmadığını anlatan bir yazıydı bir serzenişti ve asla siyasi bir bakış açısı yoktu.Sevgili #Cengiz Semercioğlu uzun bir süredir ben işimi sen de işini yaparken bazen aynı şeyleri bazen başka şeyleri savunduk, ki bu normaldir ama ömrüm boyunca mesela bana senin çok sevdiğim ailenin eşinin, mesela bizimle aynı yerde tatil yaparken hiç istemediğin fotoğraflarının çekilip iğrenç bi şekilde servis edilmesini basın özgürlüğü olarak anlatamaz anlamam da . Kaldı ki, zaten üstteki belgede kanun da benim mantığımı desteklediğini söylüyor.Artık önce bilgi sonra fikir demenin zamanı gelmedi mi sence mesela bir şeyler söylerken, ya da "Allah inşallah o çok sevdiğim çocuklarını oyuncu yapar" demeye devam mı ediim? :)

oktaykaynarca (@oktaykaynarca)'in paylaştığı bir gönderi ()

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >