Petrolden silah imparatorluğuna: Suudi Arabistan neden bu kadar çok silah alıyor?

Petrolden silah imparatorluğuna: Suudi Arabistan neden bu kadar çok silah alıyor?
Petrolden silah imparatorluğuna: Suudi Arabistan neden bu kadar çok silah alıyor?

Suudi Arabistan, son on yılda dünyanın en fazla silah alan ülkesi haline geldi. ABD’ye duyulan güvensizlik, İran tehdidi ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Vizyon 2030 hedefleri, Suudi Arabistan’ı dev bir savunma sanayii hamlesine itti.

Suudi Arabistan son yıllarda sürdürdüğü hızla artan silahlanma hamlesini, bölgesel rakip olarak gördüğü İran’a yönelik stratejik bir tepki olarak konumlandırıyor. Riyad’ın milyarlarca dolarlık uçak, hava savunma sistemi, insansız hava araçları ve kara kuvveti yatırımları, yalnızca caydırıcılık sağlamaya değil; aynı zamanda İran’ın vekil güçleri ve nüfuz alanına karşı sahada etkin bir mücadele yürütebilecek kapasite oluşturmayı hedefliyor.

Yemen Savaşı kabusa dönüştü

2014’te başkent Sana’yı ele geçiren İran destekli Husilere karşı 2015’te geniş bir koalisyon kuruldu.

Suudi Arabistan öncülüğünde başlatılan operasyon, kısa sürede insani bir krize dönüştü. Husilerin balistik füzeleri Riyad’a kadar ulaştı; Aramco tesisine yapılan İHA saldırısı, ülkenin enerji güvenliğini sarstı. Operasyonun uzaması ve artan sivil kayıplar, Riyad’ın askeri stratejisinin sorgulanmasına yol açtı. 2022’de operasyon fiilen sona erse de, Suudi ordusu daha fazla silah tedarikiyle gücünü artırmaya yöneldi.

ABD’ye güven sarsıldı

ABD, Suudi Arabistan’ın en büyük silah tedarikçisi olmaya devam etse de ilişkiler gerildi. Obama dönemindeki İran nükleer anlaşması ve Yemen’deki sivil kayıplar nedeniyle uygulanan silah kısıtlamaları, Riyad’da “ABD’ye güven sonsuza kadar sürmez” algısını güçlendirdi. Biden yönetimi ise Kaşıkçı cinayeti sonrası bazı silah satışlarını askıya alarak ilişkileri daha da zedeledi. Bunun üzerine Suudi Arabistan, yerli savunma sanayisini geliştirmeye yöneldi.

Vizyon 2030: Savunmada yerli üretim hedefi

2016’da Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından açıklanan Vizyon 2030 programı, Suudi Arabistan’ın savunma sanayisinde yerlilik oranını %50’ye çıkarma hedefini koydu. Bu dönemde milyarlarca dolarlık yatırımlar yapıldı; uluslararası işbirlikleri hızlandı. Prens Selman, Suudi Arabistan’ı yalnızca ekonomik değil, askeri ve teknolojik bir güç haline getirmeyi amaçlıyor. Bu hedef, ülkenin yalnızca petrol gelirine dayalı modelden çıkışının da temelini oluşturuyor.

Riyad’ın devasa savunma bütçesi

Suudi Arabistan’ın yıllık savunma harcaması 80–90 milyar dolar seviyesinde. Bu rakam, NATO ülkelerinin ortalamasının neredeyse iki katı. Global Firepower 2025 verilerine göre ülke, askeri güç sıralamasında dünya 24’üncüsü, Orta Doğu’da ise Türkiye, İsrail, İran ve Mısır’ın ardından beşinci sırada yer alıyor.

ABD ile mega anlaşma

Suudi Arabistan’ın en büyük silah tedarikçisi halen ABD. 13 Mayıs 2025’te imzalanan 142 milyar dolarlık savunma anlaşması, iki ülke tarihinin en büyüklerinden biri oldu. Anlaşma kapsamında Riyad, 200 adet F-15EX savaş uçağı, 1.000 adet AIM-120C-8 AMRAAM füzesi ve MQ-9B SeaGuardian İHA’ları satın aldı. Ayrıca Patriot ve THAAD hava savunma sistemleri için milyarlarca dolar harcandı; 153 adet Abrams tankı ve 177 Paladin obüsü modernize edildi.

İngiltere ve İspanya da envanterde

ABD’nin ardından Suudi Arabistan’ın ikinci büyük tedarikçisi İngiltere oldu.Riyad, hava gücünü güçlendirmek için Eurofighter Typhoon alımlarını sürdürdü.2006’da sipariş edilen 72 uçağın teslimatları 2015 sonrası tamamlanırken, 48 ek uçak için 2024’te onay çıktı. İspanya’dan da 8 adet Avante 2200 fırkateyni ve 4 adet Airbus A330 MRTT yakıt ikmal uçağı alındı.

Suudi Arabistan Türkiye'den hangi silahları alıyor?

Baykar ile 3,1 milyar dolarlık anlaşma imzalanarak Bayraktar AKINCI TİHA’ları satın alındı. Ayrıca ASELSAN ve ROKETSAN, Suudi topraklarında üretim ve teknoloji transferi için ortaklıklar kurdu. Baykar’ın ülkede AKINCI üretim tesisi açması da planlanıyor.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >