Recep Yazıcıoğlu'nun 4. Murat lakabının hikayesi

Recep Yazıcıoğlu
Recep Yazıcıoğlu

Önemli icraatlarıyla, görev yaptığı yerlerdeki sıra dışı uygulamalarıyla Türk Milleti’nin gönlünde taht kuran, ‘Halkın valisi’ Recep Yazıcıoğlu ölüm yıl dönümünde Türkiye’nin dört bir yanında rahmetle anılıyor. Tokat Valiliği döneminde yılın bürokratı unvanını alan Yazıcıoğlu’na takılan 4. Murat lakabının hikayesini eşinin ağzından aktardık…

Recep Yazıcıoğlu, görev aldığı yerlerde halka kendini çok sevdirdi. ‘Halkın valisi’ olarak halka dönük uygulamalarıyla büyük takdir kazandı.

Yazıcıoğlu, özellikle Tokat’ta vali olarak görev yaptığı sürede bazı sıra dışı uygulamalarıyla çok konuşuldu.

Yazıcıoğlu, Tokat'ta resmi dairelerde belli saat ve belli mekanlar dışında sigara, çay ve kahve içmeyi, kahvehanelerde kağıt ve okey oynanmasını yasakladı.

Yazıcıoğlu enerjisiyle, halka karşı samimi duruşuyla, yaptığı hizmetlerle, birleştirici tavrıyla sevgiyi, saygıyı ziyadesiyle hak ediyordu.
Yazıcıoğlu enerjisiyle, halka karşı samimi duruşuyla, yaptığı hizmetlerle, birleştirici tavrıyla sevgiyi, saygıyı ziyadesiyle hak ediyordu.

Bu yasak ve sınırlamaların yanında bir de bildiri yayımladı. İçkili yerlerde kişi başına bir küçük şişe rakı veya üç şişeden fazla bira içilmeyeceğini duyurdu.

 Tokat’ta kısa sürede yaptığı hizmetler yılın bürokratı unvanını kazanmasını sağlar. Ödülün Yazıcıoğlu’na neden verildiği şöyle belirtilir: “Türkiye’nin en genç valisi olmasına karşın Tokat’ta döneminde yapılan ilkokul ve sağlık ocağı sayısının Cumhuriyet döneminden fazla olması
Tokat’ta kısa sürede yaptığı hizmetler yılın bürokratı unvanını kazanmasını sağlar. Ödülün Yazıcıoğlu’na neden verildiği şöyle belirtilir: “Türkiye’nin en genç valisi olmasına karşın Tokat’ta döneminde yapılan ilkokul ve sağlık ocağı sayısının Cumhuriyet döneminden fazla olması

Yasakların ardından Yazıcıoğlu'na 4. Murat lakabı konuldu

Bu uygulamaları sonucu, Yazıcıoğlu’na; efsane, süper vali isimleri arasında bir de ‘Dördüncü Murat’ lakabı eklendi.

Vali Recep Yazıcıoğlu'nun eşi Meryem Yazıcıoğlu, 2011 yılında tedavi gördüğü hastanede vefat etmişti.
Vali Recep Yazıcıoğlu'nun eşi Meryem Yazıcıoğlu, 2011 yılında tedavi gördüğü hastanede vefat etmişti.

Merhum Recep Yazıcıoğlu’nun eşi Meryem Yazıcıoğlu 4. Murat lakabının nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatmıştı:

"İçki sigara yasağından sonra kola içilmesine de yasak getirdi"

  • “Çok titiz birisiydi. Aile hayatını çok önemserdi. Kahvede kağıt, okey gibi oyun oynayanlara karşı asla tahammülü yoktu. İnsanların işsiz güçsüz kahve köşelerinde oyun oynayarak boş vakit geçirmek yerine çalışmalarını, oyun oynamak yerine aileleriyle ilgilenmelerini önemserdi. O yüzden valilik yaptığı yerlerde ilk işi kahveleri okey salonlarını kapatıp kütüphaneye kültür merkezine çevirirdi. Genelde kadınların takdirlerini kazanmış dualarını almış bir valiydi. Yasaklardan dolayı halk bu lakabı taktı. Vali Bey hiç hoşlanmazdı bu lakaptan. Tokat’ta çok ciddi yasaklar getirdi tabii ki... Kahvehanelerde kağıt ve okey oynamayı yasakladı, içkili yerlerde kişi başına bir küçük şişe rakı veya 3 şişeden fazla bira içilmemesini şart koydu. Bunların hepsini zaten biliyorsunuz. Resmi dairelerde belli saat ve yerler dışında sigara cay ve kahve içmeyi yasakladı. İçki sigara yasağından sonra kola içilmesine de yasak getirdi, kola yerine süt için kampanyası başlattı. Oğlum Mehmet’le kolayı cok seviyorduk. Biz dahi çok zorlandık. Hatta dayanamayıp gizlice aldırdığım kolalarla Recep beye yakalanıp panikleyince epeyce bir dalga konusu olmuştum.
  • Bende sorardım kendisine, ama getirdiği yasakların mutlaka bir mantıklı açıklaması olurdu. Beni ikna ediyordu. Düşünsenize bir odacı, bir memur ne kadar maaş alıyor, maaşının önemli bir kısmının çay kahve içimi ve ikramına gittiğini düşünüyordu ve gereksiz bir masraftı ona göre bu para ile çoluk çocuğunun ihtiyaçlarını giderebilirdi. Bu yasakları getiren birisiydi tamam, ama onun valilik yaptığı yerlere bakın halk hala hayırla yad ediyor. Yaptırdığı okullarda bir vali gibi değil şantiye şefi gibi çalışırdı. Kağıt oyunları ve okey yasaklayınca erkekler evlerine gitmeye başladı. Eşlerine ve çocuklarına zaman ayırdılar. Özellikle kadınlar bu yasaklardan çok memnun kalıyorlardı. Bir gün bir kadın telefon açtı “hanımefendi biz vali beyin ayağını yıkayıp suyunu içsek yeridir. Onun hakkını ödeyemeyiz. Bu yasaklarla biz kocalarımıza, çocuklarımız da babalarına kavuştu. Çocuklarımız hasta olurdu, neredeyse ölecek duruma gelirlerdi de kahvelerden kaldıramazdık kocalarımızı” dedi. Sık sık teşekkür telefonu gelirdi kadınlardan.”

'Halkın Valisi' Recep Yazıcıoğlu (1948-2003)

Recep Yazıcıoğlu, 2 Haziran 1948 tarihinde Trabzon'da dünyaya geldi. Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitiren Recep Yazıcıoğlu, 1968 senesinde Aydın'a kaymakam vekili olarak atandı.

Recep Yazıcıoğlu 1971-84 arasında sırasıyla Kalkandere, Bahçe, Hamur, Ayvacık, Kırıkhan, Alaca,Akçakoca ilçelerinde kaymakamlık yaptı. Yazıcıoğlu, Turgut Özal'ın isteğiyle Tokat Valisi oldu. Tokat Valisi olarak görev yaptığı yıllar, Tokat’ın altın yılları olarak anıldı.

14 Ağustos 1989 tarihinde Aydın Valisi olarak göreve başlayan Yazıcıoğlu, 19 Ağustos 1991 tarihinde de Erzincan Valiliği'ne getirildi. Yazıcıoğlu, 26 Eylül 1999 tarihinde ise merkez valiliğine alındı.

Yazıcıoğlu kendi ifadesiyle “Hiçbir zaman el etek öpmez, her zaman başı dik, alnı ak olur”. Adana – Bahçe, Ağrı – Hamur, Çanakkale – Ayvacık, Hatay – Kırıkhan, Çorum – Alaca ve Bolu – Akçakoca’da kaymakamlık yapar. Alaca’daki kaymakamlık sürecinde odasının kapısına “Kapıyı vurmadan girebilirsiniz” şeklinde bir yazı astırır.
Yazıcıoğlu kendi ifadesiyle “Hiçbir zaman el etek öpmez, her zaman başı dik, alnı ak olur”. Adana – Bahçe, Ağrı – Hamur, Çanakkale – Ayvacık, Hatay – Kırıkhan, Çorum – Alaca ve Bolu – Akçakoca’da kaymakamlık yapar. Alaca’daki kaymakamlık sürecinde odasının kapısına “Kapıyı vurmadan girebilirsiniz” şeklinde bir yazı astırır.

Yazıcıoğlu tarihler 30 Ocak 2003’ü gösterdiğinde Denizli Valiliği'ne getirildi. Halkın süper valisi Yazıcıoğlu 02 Eylül 2003'te Eskişehir-Ankara Yolu üzerindeki Temelli Mahallesi yakınlarında geçirdiği trafik kazası sonucunda olaydan 2 gün sonra bitkisel hayata girerek 8 Eylül 2003 tarihinde yaşamını yitirdi.

Efsane valinin cenazesi Aydın'ın Söke ilçesinde 10 Eylül 2003 tarihinde toprağa verildi.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >