Türkiye, dijital güvenliğe yönelik en kapsamlı sahtecilik operasyonlarından birine tanıklık etti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, sahte e-imzalarla kamu kurumlarının dijital sistemlerine ve üniversite altyapılarına sızan bir yapı deşifre edildi. Söz konusu şebekenin, yüzlerce kişiye sahte akademik derece ve kamu statüsü kazandırdığı belirlendi.

Kamuya sızdılar

Soruşturma kapsamında tespit edilen yapının, farklı illerde sahte kimlik ve belgelerle e-imza ürettiği, bu e-imzaları kullanarak üniversite bilgi sistemleri ile çeşitli kamu kurumlarının dijital altyapılarına yetkisiz şekilde giriş yaptığı tespit edildi. Sistem açıklarından faydalanan şüpheliler, bu erişimle birlikte mezuniyet kayıtlarını değiştirdi, not ortalamalarını yükseltti ve doçentlik başvurularını manipüle etti.

1.29 ortalamayı 3.29’a yükselttiler

İddianamede yer alan çarpıcı bilgilere göre; yapı üyeleri, not ortalaması 1.29 olan bir kişinin kaydını 3.29 olarak değiştirdi. Yine aynı yöntemle, kayıtlı olmayan kişilerin mezun gibi gösterildiği, bazı isimlere diplomatik belge düzenlenerek kamu görevlerine atandıkları belirlendi.

Sahte ünvan, gerçek görev

Habertürk’ün ulaştığı detaylara göre, şüpheliler tarafından organize edilen bu dijital sahtecilik ağının; öğretmen, hukukçu, gıda mühendisi ve eczacı gibi meslek gruplarına yönelik sahte belgeler üreterek yüzlerce kişiyi kamuda statü sahibi yaptığı ortaya çıktı. Sahte doçentlik başvuruları ve düzmece diplomalar üzerinden yapılan atamalar, kamu kurumlarının güvenlik açıklarını da gözler önüne serdi.

Eylemler tek tek iddianamede

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüphelilerin eylemleri ayrıntılı biçimde yer aldı. Başkası adına e-imza üretmek, sahte diplomalarla kamuya yerleştirme yapmak, sistemlerde değişiklik yaparak avantaj sağlamak gibi ağır suçlamalar iddianameye yansıdı. Operasyon kapsamında çok sayıda kişi gözaltına alınırken, soruşturma derinleştirilerek devam ediyor.