Savaşın gölgesindeki Sudan: Port Sudan’dan Hartum’a hayat ve yıkımın izleri

Sudan dış müdahaleler nedeniyle iç savaşla boğuşuyor
Sudan dış müdahaleler nedeniyle iç savaşla boğuşuyor

İç savaştaki Sudan’a sivil girişler hâlâ mümkün. Port Sudan ve Nil Eyaleti görece daha sakin; ancak Hartum ve Darfur hattında Hızlı Destek Kuvvetleri'nin ağır tahribatı, insani krizi derinleştiriyor.

Sudan’a sivil girişler vize ve aktarmalı uçuşlarla sürüyor. Port Sudan üzerinden ülkeye ulaşan yolcular, Kızıldeniz’e açılan liman kenti sayesinde ticaretin kısmen sürdüğünü, güvenliğin ise diğer bölgelere kıyasla daha iyi olduğunu aktarıyor.

Seta Dış Politikalar Araştırmacısı Dr. Tunç Demirtaş, Doğu Afrika ülkesi Sudan'a yönelik gezisinde yaptığı gözlemleri GZT'ye anlattı.

Port Sudan'da sekiz limanın demir, tarım, petrol ve yolcu taşımacılığına ayrıldığını söyleyen Demirtaş tüm bunlara karşın saldırı riski nedeniyle kentte ekonomik ve sosyal kırılganlığın devam ettiğini belirtiyor. Nil Eyaleti’nde de yaşam akıyor; fakat 24 saat kesintisiz elektrik ve internet erişimi sağlanamıyor.

Atbara’dan Hartum’a uzanan tek şerit yollarda lojistik hareketlilik dikkat çekiyor. Kamyon trafiği, başkentin yeniden ayağa kaldırılması için mal akışının sürdüğüne işaret ediyor.

Demirtaş, Sudan halkının yaz aylarında ülke genelinde artan sıcaklıklara ve altyapı zafiyetine rağmen gündelik hayatı sürdürmeye çalıştığını belirtiyor. Yaptığı gezide Sudanlıların misafirperverliğiyle karşılaştığını söyleyen Demirtaş, Türklere yönelik olumlu yaklaşıma sahada sıkça karşılaştığını vurguladı.

Port Sudan’da görece normal bir hayat, Nil Eyaleti’nde ise kırılgan rutin var

Port Sudan’dan iç bölgelere geçişte dağlık ve çöllük hatlar uzun yolculuklar gerektiriyor.

Nil kıyıları yeşil kuşaklar sunarken, geniş düzlüklerde sıcak daha sert hissediliyor.

Atbara çevresinde ve kuzeye doğru Sudan piramitlerinin görülebildiği, ülkenin kültürel zenginliklerinin savaş gündemine rağmen varlığını sürdürdüğü ifade ediliyor.

Hartum enkazlarla dolu, El-Faşir’de ise insani kriz derinleşiyor

Demirtaş, Hartum’da Hızlı Destek Kuvvetlerinin saldırıları sonrası araçların yağmalandığını, tekerleklerin söküldüğünü, kabloların bakırları için ayıklandığını, resmi binaların ve camilerin ağır hasar aldığını aktarıyor.

Ona göre, Şehitler Cami’nin roketatar ve ağır silah izleriyle harabeye dönmesi, sivil alanların korunmadığını gösteren çarpıcı örneklerden.

Ülkede yaklaşık 15 milyon kişinin yerinden edildiği, 11,5 milyonunun ülke içinde hareket ettiği bildirilirken, Kuzey Darfur’un başkenti El-Faşir’in aylardır abluka altında olduğu, gıda ve insani yardıma erişimin kesildiği vurgulanıyor. Bölgeden açlık, ağır ihlaller ve yaygın güvensizlik haberleri geliyor.

Sudan’ın tarım özellikle verimli Faşaga hattı, hayvancılık, deniz ürünleri ve limanlarıyla büyük bir ekonomik potansiyele sahip olduğu; ancak altyapı-üstyapı yıkımı nedeniyle yeniden inşa sürecine ihtiyaç duyduğu ifade ediliyor. Türk yatırımlarının savaş öncesi artış eğiliminde olduğunu hatırlatan Demirtaş, savaşın bitmesiyle sağlık, eğitim, ulaşım ve konut gibi alanlarda geniş bir iş hacmi doğabileceğini değerlendiriyor.

Tunç Demirtaş, krizin artık Sudan’ın iç meselesi olmaktan çıktığını; BM, Afrika Birliği ve IGAD başta olmak üzere uluslararası aktörlerin acil ve koordineli müdahalesi olmadan insani tablonun daha da ağırlaşacağı konusunda uyarıyor.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >