Yenidoğan Çetesi davasında ara karar çıktı: Üç sanığa tahliye
Son dakika alınan bilgilere göre, İstanbul’da bebek hastaları anlaşmalı özel hastanelere yönlendirerek usulsüz kazanç sağladıkları ve bazı bebeklerin ölümüne neden oldukları iddiasıyla haklarında dava açılan 57 sanıklı “Yenidoğan Çetesi” davasında yeni gelişme yaşandı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen davanın 6’ncı duruşmasının 3’üncü gününde mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Hemşire Damla Atak, Hemşire Tuğçe Toptemel ve Hemşire Mehmet Halis Başli’nin adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Toplamda 16’sı tutuklu 57 sanığın yargılandığı davada duruşma, 23 Aralık 2025 tarihine ertelendi.
İstanbul’da bebekleri usulsüz sevk ederek haksız kazanç sağladıkları ve ölümlerine sebep oldukları iddia edilen "Yenidoğan Çetesi" davasında 3 hemşire sanık adli kontrolle tahliye edildi. 57 sanıklı skandal davada duruşma 23 Aralık’a ertelendi.
Kamuoyunda infial yaratan davanın geçmişi
Yenidoğan Çetesi davasının arka planında, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve tam 1399 sayfa süren iddianame yer alıyor. İddianamede, suç örgütünün lideri olduğu öne sürülen Dr. Fırat Sarı’nın, yardımcısı Dr. İlker Gönen ve 112 Acil Çağrı Merkezi'nde görevli ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir ile birlikte, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek haksız kazanç sağladığı ifade ediliyor.
Savcılık, örgütün esas amacının SGK üzerinden en yüksek geliri elde etmek olduğunu belirtiyor. Bu kapsamda bazı bebeklerin sağlık durumu bilerek daha kötü gösterilmiş, gereksiz yere yoğun bakıma yatırılmış ve yatış süreleri uzatılmış. İddianamede, yalnızca maddi kazanç elde etme amacıyla yapılan bu uygulamalar sonucu bazı bebeklerin yaşamını yitirdiği, hem SGK'nın hem de hasta yakınlarının zarara uğratıldığı vurgulanıyor.
Ne kadar ceza isteniyor?
Ceza talepleri ise dikkat çekici boyutlara ulaşmış durumda. Dr. Fırat Sarı ve Dr. İlker Gönen hakkında, 10 bebeğin ölümüne ilişkin “ihmali davranışla kasten öldürme”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç örgütü kurmak” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından ayrı ayrı olmak üzere 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor. Ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir içinse benzer suçlamalarla 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar ceza talep edildi.
Dava sürecinde birçok gelişme de yaşandı. İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da ise 1 özel hastanenin ruhsatı iptal edildi. Bu hastanelerde tedavi gören bebek ve hastalar kamu hastanelerine sevk edildi. Öte yandan, davaya bakan Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’in ölümle tehdit edildiği iddiası üzerine savcı koruma altına alındı.
Bir sanık intihar etti
Sanıklardan biri olan Dr. İlker Gönen, Antalya’da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat’ta intihar etti. Dava kapsamında hazırlanan 13 kişilik ek iddianame de ana dosyayla birleştirilmiş durumda. Ayrıca firari hemşire Serenay Şenkalaycı'nın hem ana hem de ek dosyada şüpheli olarak yer aldığı bilgisi de dosyada yer alıyor.
