Cemal Kaşıkçı ne demişti?

Suudlu gazeteci Cemal Kaşıkçı hakkındaki belirsizlik devam ediyor.
Suudlu gazeteci Cemal Kaşıkçı hakkındaki belirsizlik devam ediyor.

Suudi Arabistan vatandaşı gazeteci Cemal Ahmet Kaşıkçı'dan, 2 Ekim'de ülkesinin Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girdiğinden beri haber alınamıyor. Türk yetkililer Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğünü söylerken Suudi yetkililer ise iddiaları reddediyor.

Cemal Kaşıkçı 13 Ekim 1958'de Suudi Arabistan'ın Medine kentinde dünyaya geldi. 1985 yılında ABD'deki Indiana State University'den mezun olan Kaşıkçı, sonrasında ülkesine dönerek gazetecilik yapmaya başladı.

1991 - 1999 yılları arasında Al Madina gazetesinin yazı işleri müdürlüğü ve genel yayın yönetmenliği vekilliği yapan Kaşıkçı, bu süreçte Afganistan gibi ülkelerden haberler geçti, 1987-95 yılları arasında eski El Kaide lideri Usame bin Ladin ile Afganistan ve Sudan'da söyleşiler yaptı.

52 gün görev yapabildi

Daha sonra İngilizce yayın yapan Arab News'in başında dört yıl çalışan Kaşıkçı, buradan geçtiği Al Watan'ın yazı işleri müdürlüğünde 52 gün görev yapabildi, gazetede Suudi yönetimine karşı yazılan eleştiri yazılarının çıkması üzerine görevden alındı.

Bunun üzerine ülkeyi terk eden Kaşıkçı, İngiltere ve ABD'de Suudi Arabistan Büyükelçiliği yapan Prens Türki al Faysal'ın danışmanlığına getirildi. 2008 yılında tekrardan Al Watan'ın yazı işleri müdürlüğüne getirildi ve 2010 yılında gazetede yayınlanan eleştirel yazılar nedeniyle bir kere daha görevden alındı.

Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan yönetimini sıklıkla eleştiriyordu.
Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan yönetimini sıklıkla eleştiriyordu.

Spiegel: Kaşıkçı'nın söylediklerini başkası söylese hapse atılırdı

Alman Spiegel dergisine göre Kaşıkçı ülkesinde eleştirilerini en yüksek sesle dile getiren entelektüellerdendi. 2011'de Arap ülkelerini sarsan isyanlar sırasında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da konuştukları Kaşıkçı'nın "Mutlak monarşinin devri bitti. Tek çare demokrasi" sözlerini "Suudi Arabistan'da başka biri bu sözleri söylese sorgulanır ve hapse atılırdı" sözleriyle yorumlamıştı.

Kaşıkçı Spiegel'e eskiden bin Ladin'in, Arap ülkelerindeki yolsuz rejimleri devirmenin yalnızca iki yolu olduğuna yönelik görüşlerine katıldığını, bunlardan birinin siyasi sistemin içine sızmak, diğerininse şiddetli ayaklanmalarla rejimleri devirmek olduğunu, o dönemler demokrasiyi bir seçenek olarak görmediklerini söylemişti.

Kaşıkçı (masada, sağda) 11 Şubat 2015'te Bahreyn'de açılan ve Suudi Prens El-Velid bin Talal'in finanse ettiği Al-Arab kanalında yer almış, kanal açıldıktan 11 saat sonra Bahreynli Şii muhalif bir din adamıyla söyleşi yapması nedeniyle kapatılmıştı
Kaşıkçı (masada, sağda) 11 Şubat 2015'te Bahreyn'de açılan ve Suudi Prens El-Velid bin Talal'in finanse ettiği Al-Arab kanalında yer almış, kanal açıldıktan 11 saat sonra Bahreynli Şii muhalif bir din adamıyla söyleşi yapması nedeniyle kapatılmıştı

2011'de Arap isyanları sırasında: Seçilmiş bir başbakan ve gerçek parlamentoya ihtiyaç var

Suudi Arabistan'ın o dönemde halkı memnun etmek için kesenin ağzını açarak 129 milyar dolarlık harcama yapmasını eleştiren Kaşıkçı, Spiegel'e şunları söylemişti:

"Bu yöntem işe yaramaz. Yarın halka 100 trilyon dolar dağıtılsa yine herkesi mutlu edemezsiniz. Petrol bittiğinde ne olacak?"

"Herkes çağdaşlığı istiyor ama kimse bunun yan etkileriyle yüzleşmeye yanaşmıyor. Bir gün diğer uluslar gibi bu ulus da reform yapacak. Bizim de özgürlük, şeffaflık, hukukun üstünlüğü, seçilmiş bir başbakan ve gerçek bir parlamentoya ihtiyacımız var.

"Tunus ve Mısır'da demokrasi mücadelesi başarıya ulaşırsa ne olacak? Siyasi olarak izole kalmayı göze alamayız.

"Tarih akıyor ve kimse bunu durduramaz."

Kaşıkçı bu süreçte Arap ülkelerinde yayınlanan Al Hayat gazetesinde köşe yazmaya devam etti. Gazetede beş yıl boyunca yayınlanan yazıları Aralık 2016'da, o dönemde seçimi yeni kazanan ve daha göreve başlamamış olan ABD Başkanı Donald Trump'ı eleştiren açıklamaları nedeniyle yayınlanmadı.

Kaşıkçı, Trump'ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı destekleyeceğine dair açıklamalarının bölgede İran'ı güçlendireceğini söylemiş ve Trump'ın hem İran karşıtı olup hem de Esad'ı desteklemesinin bir çelişki olduğunu vurgulamıştı.

Arap basınında yer alan haberlerde Kaşıkçı'nın Trump'ı eleştirmesi nedeniyle Suudi Arabistan'ın kendisine gazete, televizyon ve konferans yasağı getirdiği yer aldı.

Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz'in konsolosluk önündeki bekleyişi
Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz'in konsolosluk önündeki bekleyişi

Kışlakçı: Hepimizin başı sağolsun

Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı Suudi Arabistan Konsolosluğu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğünü iddia eden Kışlakçı, "Hepimiz başı sağolsun. Bütün dünyanın başı sağlosun. Cemal Kaşıkçı sadece Arap dünyasında bilinen bir isim değil dünyada bilinen bir isimdi. Bize 2 gün önce haber ulaşmıştı. Dün teyit ettirdik. Öldürüldüğü haberi doğru. Çok vahşice öldürüldüğü yönünde bilgilere ulaştık. Öldürüldüğü kesin, fakat barbar şekilde öldürüldüğü yönündeki iddiaları tam teyit ettiremedik. Bugün yarın yetkiler bu konuda açıklama yapacak. Ellerinde ciddi deliler olduğunu biliyoruz" diye konuştu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, "Konsolosluğun iki kapısı var, hangi kapıdan çıktı? Tüm kameraları inceledik, kapıdan girdiği gözüküyor ama çıktığı görülmüyor" dedi ve ekledi:

"Arabalarla bir çıkış olmuş olabilir, ölü müdür diri midir bilemiyoruz, öldürüldükten sonra cesedini daha kolay taşımak için bir şeyler yapmışlar mıdır bilmiyoruz."

Suudi Arabistan ise suçlamaları reddediyor. Valiaht Prens Muhammed bin Salman başkonsolosluğunu Türk yetkililere açabileceğini söyledi ve Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıkmış olduğunu belirtti.

Kaynak: https://www.bbc.com/turkce/hab...

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >