Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman kimdir?

Veliaht Prens Muhammed bin Selman
Veliaht Prens Muhammed bin Selman

Babası kral olmadan önce onun adını çok az kişi duymuştu. Şimdi ise dünyanın en güçlü ve aynı zamanda en tehlikeli isimlerinden biri. Riyad sokaklarında ise ona “mermi babası” deniyor. Özellikle Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle tüm dünyanın gözü bu isme çevrildi. Suudi Arabistan’daki modernleşme adımlarıyla da uzun süre konuşuldu. "Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman kimdir?" sorusunun cevabını Profil'in yeni bölümünde anlattık...

Tam adıyla Muhammed Bin Selman bin Abdülaziz bin Abdurrahman, 31 Ağustos 1985’te Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da dünyaya geldi. Babası Suudi Arabistan’ın yedinci kralı Selman bin Abdülaziz el-Suud, annesi ise Selman bin Abdülaziz’in üçüncü eşi olan Fehde bint Felah el-Hıslin’di… Babasının sekizinci çocuğu, annesinin ise altı çocuğunun en büyüğüydü.


Suudi prenslerinin çoğunun aksine eğitimini Suudi Arabistan’da tamamladı. Derslere pek de ilgili bir çocuk değildi. Zamanını daha keyifli olan başka şeylere ayırmayı tercih ediyordu. En büyük kardeş olarak istediğinin yapılmasına da izin veriliyordu. Öğretmenlerine kibar davrandığını da söyleyemeyiz. Selman’ın öğretmenlerinden biri, ders esnasında kendisiyle sık sık dalga geçtiğini söylemişti. Derslere ilgili olmamasına rağmen liseyi Suudi Arabistan’ın en başarılı ilk on öğrencisi arasında tamamladı.

Muhammed bin Selman Kral Suud Üniversitesi’nde okudu. Burada hukuk eğitimi aldı. Üniversiteyi de dereceyle bitirdi. Mezun olduktan sonra kısa bir süre için özel sektörde çalıştı.

2008’de Sare bint Meşhur el-Suud ile hayatını birleştirdi. Tek evlilik yaptı. Bu evlilikten Prens Selman, Prens Meşhur, Prens Abdülaziz, Prenses Fehda ve Prenses Nura isimlerinde beş çocuk sahibi oldu.

2009’da Prens Selman’ın babası Riyad bölgesinin valisiydi. Selman daha 24 yaşında bir gençken babasının özel danışmanı olarak görev yapmaya başladı. Bu Selman’ın siyasete attığı ilk adımdı…

İlerleyen dönemlerde Muhammed bin Selman’ın yıldızı parladı. Hızla bir pozisyondan diğerine yükselmeye başladı. Riyad Rekabet Konseyi’nin genel sekreterliği, Kral Abdülaziz Araştırma ve Arşiv Vakfı’nın yönetim kurulu başkanının özel danışmanlığı ve yönetim kurulu üyeliği gibi görevlerde bulundu.

İktidardaki asıl yükselişi 2013’te Veliaht Divanı Başkanı olarak atanmasıyla başladı.

2015’in Ocak ayında Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz hayatını kaybetti. Yerine geçen için ise 79 yaşındaki Selman bin Abdülaziz’di. Muhammed bin Selman’ın babası artık kral olmuştu… Dünya ilk kez Muhammed bin Selman’ın adını 2015’te babası kral olunca duydu.

Yeni kral tahta geçer geçmez iki önemli karar aldı. Bu kararlardan ilki, oğlu Prens Selman’ı Savunma Bakanı yapmaktı. Böylece Prens Selman dünyanın en genç savunma bakanı olarak tarihe geçti. Henüz 29 yaşındaydı. Dünyanın en büyük bütçelerinden birine sahip Suudi ordusunun yönetimi artık onun ellerindeydi. Prensin kabineye girişi sürpriz olmuş, pek çok kişiyi şaşırtmıştı.

İkinci önemli karar ise yeğeni Muhammed bin Nayif’i veliaht prens ilan etmesiydi. Prens Muhammed bin Selman, bir ay sonra Savunma Bakanlığı görevinin yanı sıra, yardımcı veliaht prens görevine de atandı. Aynı yıl Ekonomi ve Kalkınma Konseyi’nin başkanı ilan edildi. Bu atamalarla ülkedeki en etkili isimlerden biri haline geldi.

Muhammed bin Selman’ın Savunma Bakanı olarak ilk icraatı 2015’in Mart ayında Suudi Arabistan’ın Yemen operasyonunu başlatmak oldu. Yemen’deki Şii Husi isyancıları İran’ın uydusu olarak konumlandırıyordu. Başkent Sana’yı ele geçirerek Devlet Başkanı Hadi’yi sürgüne zorladı. Yemen’e açtığı savaş üç yılı aşkın bir süre devam etmesine rağmen başarılı olmadı. Savaş sonucunda Yemen halkı kıtlıkla karşı karşıya kaldı. Suudi Arabistan ve müttefikleri savaş suçu işlemekle suçlandı.

Suudi Arabistan’ın temel geliri petrole dayanıyor. Petrol kaynakları ülkenin en büyük zenginliği ama sadece petrol gelirine bağımlı olmak aynı zamanda ülkenin geleceği açısından riskli. Muhammed bin Selman da bu tehlikenin farkındaydı. 2016’da petrol gelirlerine olan bağımlılığı sonlandırmak, ekonomik ve sosyal dönüşümü başlatmak için iddialı bir plan açıkladı. Yeni ekonomi planına “Vizyon 2030” adını verdi.

2015’te ülkenin petrol dışı geliri 163,5 milyar riyaldi. 2030’da bu tutarı 1 trilyon riyale çıkarmayı hedefledi. Bu planın, Suudi halkının petrol olmadan yaşayabilmesini sağlayacağını söylüyordu. Aynı zamanda devletin petrol şirketi olan Aramco’nun halka arzıyla elde edilen gelirlerle beraber 3 trilyon dolarlık varlık fonu oluşturmak istediğini söyledi. Eğer planında başarılı olursa bu, dünyanın en büyük varlık fonu olacak.

Prens Selman’ın 2030 Vizyonu sadece petrol gelirine bağımlılığı kapsamıyor. Yeni plan içinde sosyal dönüşümü de barındırıyor. Eğitim müfredatının değiştirilmesi, kadınların iş gücüne katılımının artırılması, gençlere is sahası oluşturulması ve eğlence sektörüne yatırım yapılması gibi atılacak yeni adımlar da plan dahilinde hayata geçiriliyor. Bu plan doğrultusunda Kızıldeniz kıyısında “NEOM” adını verdiği bir şehir kuracağını da açıkladı. Beş yüz milyar dolar yatırımla kurulan şehirle hedef ekonomiyi canlandırmaktı.

Oldukça sert, hırslı ve karanlık biriydi. Hatta iddialara göre Riyad sokaklarında “Ebu Rasasa” yani “mermi babası” takma adıyla tanınıyordu.

Prens Selman sert ve hırslı olduğu kadar aynı zamanda güçlü ve tehlikeli bir isim… İstediğini alamadığında en acımasız yöntemlere başvurmaktan çekinmiyor. Emlak alımı için tapu kadastro yetkilisinin Selman’a ret cevabı vermesinin üzerine, yetkiliye zarf içinde mermi göndermesi, en ufak bir pürüzde bile ne kadar tehditkâr olabileceğinin kanıtı…

2017 yıl Prens Salman için tam anlamıyla hayatının dönüm noktası oldu. Veliaht Prens olan Muhammed bin Nayif o yıl görevinden alınarak yerine Muhammed bin Selman getirildi. O artık Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi, ülkesinin gelecekteki kralıydı…

Ama şüpheli bir nokta vardı. İddialara göre Nayef veliahtlığı elinden alınmadan bir gün önce sarayda alıkonulmuştu. Veliaht koltuğundan feragat etmesi için tehdit edilmişti. Bu iddia net olmasa da doğru olup olmadığı hala bir soru işareti…

Selman Veliaht olduktan sonra Muhammed bin Nayif İçişleri Bakanlığı görevinden de uzaklaştırıldı. Ardından eski veliaht Nayif’in ev hapsine alındığı iddia edildi. Sonra da eski veliaht prens Nayif gözaltına alındı.

İlerleyen dönemlerde de onun politikalarına karşı olan muhalif isimlere karşı bir gözaltı dalgası başlattı. Yirmiden fazla kişi dış güçler adına hareket etmesi ve yolsuzlukla mücadele gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar arasında küçük kardeşi de dahil olmak üzere diğer prensler de vardı. Muhammed bin Selman adım adım tüm güçleri elinde topluyordu. Görünen o ki, gelecekte kral olmasının önündeki tüm engelleri şimdiden ortadan kaldırıyordu.

Muhammed bin Selman hakkındaki bir diğer skandal da eski kralı zehirli yüzükle öldürmek istemesiyle çıktı. Eski istihbarat yetkilisi Saad el Cebri’nin iddiasına göre, Selman ileride kral olabilmek için üvey amcası Kral Abdullah’ı öldürmek istiyordu. Cinayette Rusya’dan getirteceği zehirli bir yüzük kullanacaktı. Bu iddiayı ortaya atan Cebri, Selman hakkında “Halkına ve gezegene yönelik bir tehdit olan, Ortadoğu’da sınırsız kaynakları bulunan bir psikopat ve katil” diyordu.

Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2018’in Ekim ayında İstanbul’daki Suudi Arabistan Konsolosluğu binasında suikasta uğraması ise tüm dünyanın tepkisini çekmesine rağmen, gizemli detaylar hala aydınlatmış değil. Birleşmiş Milletler’in Kaşıkçı cinayetiyle ilgili yayımladığı raporda, Selman’ın suikast ile doğrudan bağlantılı olduğuna işaret eden güvenilir verilerin olduğu açıklanmıştı.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyinin Kaşıkçı cinayetiyle ilgili şeffaf bir soruşturma açılması çağrısı da cevapsız bırakıldı. Suudi Arabistan, Muhammed bin Selman’ın cinayetle ilgisini her defasında reddetti.

Prens Selman, ekonomik reformlar ve Yemen operasyonunun yanı sıra Körfez ülkelerinin Katar’a uyguladığı ambargonun da mimarıydı. 2017’nin Haziran ayında terörü desteklemesi ve komşu ülkelerin iç işlerine karışması gerekçe gösterilerek, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, Katar’ı boykot ederek ekonomik abluka altına aldı. Katar ise yöneltilen iddiaları reddetti. Diplomatik ve ticari ilişkilerin yeniden kurulması için Katar’a verilen talepler listesi de Katar tarafından geri çevrildi.

Katar’ı boykotu kararına öncülük eden kişi Muhammed bin Selman’dı. Prens Selman, İran konusunda da oldukça sert bir tutuma sahip.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın, Suudi Arabistan’ın dış politikasına ilişkin en ilginç mesajlarından biri de İsrail’le ilgiliydi… İsrail’in kendi topraklarına sahip olma hakkı olduğunu söylemişti. Selman, İsrail yanlısı açıklama yapan ilk Suudi yetkiliydi. Bu açıklamasıyla özellikle Müslüman ülkelerden büyük tepki çekmişti.

Muhammed bin Selman dış politikada sert bir tutum sergilerken, iç siyasette reform ve modernleşme yanlısı bir duruş sergiledi. Liberalleşme akımı başlattı. Ülkedeki sosyal kısıtlamaların gevşetilmesi için harekete geçti. Kadınların yanlarında erkek olmadan araba kullanmalarına, sinema, tiyatro, konser gibi etkinliklere tek başına gitmelerine izin veren yasayı onayladı. Suudi borsasının başına da kadın yönetici atadı. Tüm bunlar Suudi Arabistan için büyük adımlardı.

Modernleşme planını açıklarken “ılımlı İslam” vurgusu yapmıştı. “Eskşden olduğumuz yere geri döneceğiz. Dünyaya ve tüm dinlere açık bir ılımlı İslam ülkesi olacağız. Çok yakında radikalizmi bitireceğiz. Kendimi Suudi Arabistan'ı reforma götürecek kişi olarak tanımlamadım. Suudi Arabistan'ın veliaht prensiyim ve konumumun verdiği yetkiyle elimden gelenin en iyisini yapıyorum” diyordu.

Modernleşme adımları ve Cemal Kaşıkçı suikastı nedeniyle eleştirilerin hedefi olmaktan kurtulamadı. Görünüşe göre daha şimdiden babasının yerine ülkeyi yönetmeye çoktan başladı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın gelecekte kral olmasına kesin gibi bakılsa da yapacağı yanlış hamleler bütün planlarının bozulmasına sebep olabilir.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >