TBMM'de yeni yasama yılı başladı: Açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM), 28'inci dönem 4'üncü yasama yılı başladı. Yeni yasama yılı açılışı dolayısıyla tören düzenlendi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis'teki Atatürk Anıtı'na çelenk bıraktı. Meclis açılış konuşmalarını yapmak üzere TBMM 'ye gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan resmi törenle karşılanırken açılış konuşmasında önemli husulara değindi. Öte yandan açılış toplantısına ana muhalefet partisi CHP katılmadı.
TBMM'de yeni yasama yılının başlaması nedeniyle ilk tören Atatürk Anıtı'nda düzenlendi. Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis Başkan Vekilleri Celal Adan, Tekin Bingöl, Pervin Buldan, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, grup başkan vekilleri ve milletvekilleri katıldı. Kurtulmuş'un anıta çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu.

Ana muhalefet katılmadı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışını yaptığı TBMM’nin 4. Yasama Yılı toplantısına CHP katılmadı.

Erdoğan resmi törenle karşılandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28. Dönem 4. yasama yılı açılışı dolayısıyla geldiği Meclis'te
TBMM Başkanvekili Celal Adan tarafından resmi törenle karşılandı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Onur Kıtası'nı selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Şeref Kapısı önünde karşıladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, 28. Dönem 4. Yasama Yılı'nın başlaması dolayısıyla TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında özel gündemle toplandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genel Kurul'a hitap etti.

Meclis'te güvenlik önlemleri had safhadaydı
Yeni yasama yılı açılışı dolayısıyla Meclis'te geniş güvenlik önlemleri alındı. Genel Kurul salonu, açılış öncesinde bomba arama köpeğinin eşlik ettiği ekiplerce arandı. Açılış için tüm milletvekillerinin masalarına çiçek bırakıldı.

Meclis açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şunlardı:
"Millete ve memlekete hizmet yolunda hepimiz biriz, beraberiz. Büyük ve güçlü Türkiye ülküsüne giden yolda hepimiz biriz, beraberiz.
'Mesele Türkiye ise gerisi teferruattır'. Bu anlayışla hareket eden herkesin başımızın üzerinde yeri olduğunu tekrar hatırlatıyorum.

"15 Temmuz gecesi Meclis ikinci defa gazilikle müşerref olmuştur"
Vatanımız, bayrağımız, mukaddes değerlerimizle, özellikle Cumhuriyetimizin muhafaza ve müdafaasında aynı şekilde hepimiz biriz, beraberiz.
15 Temmuz gecesi Meclis ikinci defa gazilikle müşerref olmuştur.

Gazze meselesi
İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü soykırıma, bölgede estirdiği devlet terörüne en güçlü tepki, 86 milyon vatandaşımızın temsil edildiği bu koltuklardan yükseldi.
Gazze sınavını tarihimize ve milli seciyemize yaraşır biçimde, tam ve eksiksiz şekilde iftiharla vermiştir.
Gazze'deki toplu kıyıma karşı sergilediği tavizsiz tavırla milletimizin vicdanına tercüman olan meclisimiz, yayınladığı 7 ortak bildiriyle farkını ortaya koymuştur.
Dünyanın en modern silahlarıyla topraklarına saldıran işgal kuvvetlerine kahramanca direnen Gazze'nin yiğit evlatlarını asla yalnız bırakmadık.
Türkiye'nin çabalarının en yakın şahidi Gazzeli kardeşlerimizdir. Filistin halkı bizim neler yaptığımızı, özveriyle gayret ettiğimizi çok iyi bilmektedir.
Ne şahsımız ne de birlikte yol yürüdüğümüz arkadaşlarımız, birileri gibi Filistin davasıyla 2 yıl önce tanışmadık; biz bu davaya ömrümüzü adadık.
Allah izin verirse son nefesimize kadar da Filistin'in ve ilk kıblemiz Kudüs-ü Şerif'in hakkını korkusuzca savunmaya devam edeceğiz.

İnşallah tarih, Gazze'deki bu omurgalı duruşumuz sebebiyle Türkiye Cumhuriyeti'ni çağının vicdan abidesi olarak altın harflerle yazacaktır.
Hak ettikleri o kalıcı barış ortamıyla Filistinlileri buluşturmak önce İslam dünyasının sonra da uluslararası toplumun Gazze'ye borcudur.
Türkiye'nin çabalarının en yakın şahidi Gazzeli kardeşlerimizdir. Buna rağmen ülkemizin ve hükümetimizin bu konuda sicili parlak olmayan çevrelerden gelen haksız ve hadsiz eleştirilere maruz kaldığını görüyor, bundan büyük üzüntü duyuyoruz.
Gazze kana, gözyaşına ve yıkıma artık doymuştur. Bu utanç, bir an önce son bulmalıdır.
1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin Devleti kuruluncaya kadar mücadelemiz sürecek.
Nasıl ki 14 yıllık karanlığın ardından Suriye’nin özgürlüğüne kavuştuğunu görmeyi Rabbim bizlere nasip ettiyse inşallah 'nehirden denize' barışın, huzurun ve güvenliğin hakim olduğu güzel günleri de göreceğimize tüm kalbimle inanıyorum.

Terörsüz Türkiye çıkışı
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hiçbir dünyevi güç karşısında diz çökmez, boyun eğmez, taviz vermez ve egemenliğini asla pazarlık konusu yapmaz.
Bu meyanda bazı muhalefet partilerinin tahrikleriyle zihinlerinde soru işareti oluşan vatandaşlarımız varsa hepsi müsterih olsunlar.
Hedefimiz terörün bitmesi, kardeşliğin kuvvetlendirilmesidir. Adımlarımızı sadece ve sadece bu hedefe yönelik atıyoruz.
Özellikle şehitlerimizin muhterem aileleri ve gazilerimiz bilsinler ki, onların aziz hatıralarına gölge düşürecek hiçbir adımın atılmasına ne hükümet olarak biz, ne Cumhur İttifakı’ndaki ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi, ne de bu Yüce Meclis müsaade edecektir.
Engin siyasi tecrübesi, birikimi ve dirayetiyle terörsüz Türkiye idealimizin mimarlarından olan Sayın Devlet Bahçeli’ye bir kez de huzurlarınızda ülkem ve milletim adına teşekkürlerimi ifade ediyorum.

Aynı şekilde bu 1 yıllık süreçte yapıcı duruş ve çabalarıyla Türkiye’nin terörden arındırılması yolunda önemli katkılar vermiş olan DEM Parti heyetine ve yönetimine de şükranlarımı sunuyorum.
Bu komisyon da göstermiştir ki, silahla çözüm olmaz, sıkılı yumruklarla musafaha yapılmaz. Her şey, saygı çerçevesinde konuşulabilir, tartışılabilir, istişare edilebilir.
Türkiye’nin güvenliği ile yakından alakalı meselelerde atacağımız adımlar, oluşan huzur ve kardeşlik ikliminden tamamen ayrı tutulmalıdır.
Türkiye’nin güvenliği ile yakından alakalı meselelerde atacağımız adımlar, oluşan huzur ve kardeşlik ikliminden tamamen ayrı tutulmalıdır. Türkiye, Türkiye içindeki Kürtlerin anavatanı olduğu kadar Türkiye sınırları dışındaki Kürtlerin de en büyük, en samimi, en güvenilir hamisidir, kardeşidir; zor günlerde kapısı çalınan ilk sığınağıdır.
Suriye'de yeni yapılanma
En başından itibaren Suriye'nin toprak bütünlüğünü güçlü şekilde destekliyoruz. Bugün de Suriye'nin bölünme planlarının en güçlü şekilde karşısındayız.
Diplomatik girişimler cevapsız kalırsa, Türkiye'nin pozisyonu da politikası da bellidir. Türkiye, Suriye'de bir dejavu yaşanmasına izin vermeyecektir.
Türk, Kürt, Arap, Sünni, Şii, Alevi, Nusayri… En başından beri etnik köken, dil, mezhep ayrımı yapmadan hepimiz ortak bir geleceğin yolcularıyız.
İnşallah yarın da ebediyen Türk, Kürt, Arap İttifakı coğrafyanın barışını, huzurunu, kalkınmasını, refahını birlikte temin ve tahkim edecektir.
Sınırlarımızın ötesindeki Kürt kardeşlerimizin, bir takım terör örgütlerinin baskılarıyla, Türk, Kürt, Arap, genel olarak Müslüman düşmanı bir takım ülke ve odaklar tarafından istismar edilmesine asla rıza göstermeyiz.

6 Şubat depremleri
86 milyonun yüreğini yakan 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmaya devam ediyoruz. İnşallah önümüzdeki ay 350 bininci konutumuzun kurasını çekiyoruz. Yıl başına kadar, toplam 453 bin bağımsız bölümü hak sahibi ailelerimize teslim etmek için canla başla çalışıyoruz.
Bugüne kadar deprem bölgemiz için kamu olarak güncel rakamlarla 3,6 trilyon lira, yani yaklaşık 90 milyar dolarlık harcama yaptık.

Enflasyon ve hayat pahalılığıyla mücadele
Önceliğimiz, halkımızın hayat pahalılığı sorununu kalıcı olarak çözmektir
Enflasyonu, bu yılın sonunda yüzde 30’un altında, 2026 yılında ise yüzde 20’nin altına indirmeyi planlıyoruz.

Milli rezervlerde güncel rakam
2025’in ilk yarısında yıllık büyümemiz yüzde 3,6 olarak gerçekleşirken, milli gelirimiz yıllıklandırılmış bazda 1,5 trilyon dolara yaklaştı.
Merkez Bankamızın brüt rezervleri 179 milyar dolara ulaştı, giderek yükseliyor.

Türkiye'nin 2026 ekonomik vizyonu
2025 yıl sonunda 64 milyar dolar turizm gelirine emin adımlarla ilerliyoruz.
2026 senesi Türkiye ekonomisinde reform yılı olacak. Sanayiden teknolojiye, tarımdan enerjiye, ekonomimizin tüm alanlarında büyük bir dönüşüm başlatıyoruz.

Seçimler ve yolsuzluk soruşturmaları üzerinden muhalefeti eleştirdi
Türkiye’de tek bir meşruiyet kaynağı vardır, o da aziz milletimizin tertemiz iradesidir.
Vesayetin kılıcı, yıllarca milli iradenin tepesinde sallanmaya devam etti.Hakimiyeti, imtiyazlıların elinden aldık, asıl sahibi olan millete teslim ettik.
Türkiye'de, siyasette, hukukta, ekonomide, kamuda, sosyal ve gündelik hayatta, milletin iradesine dayanmayan imtiyazlara yer yoktur.
Milletimiz, Cumhurbaşkanlığında şahsımıza, Meclis'te sizlere 5 yıllık yetki vermiştir. Bu yetkiyi, sonuna kadar en güzel, verimli şekilde kullanacağız.
Bazı muhalefet aktörlerinin belli periyotlarla, özellikle ortaya dökülen kimi skandalları perdelemek için gündeme getirdiği suni tartışmalar, milletimizin 14-28 Mayıs seçimlerinde ortaya koyduğu iradeye saygısızlıktır; milletin bizatihi kendisine yapılmış büyük bir hürmetsizliktir.

Bu millet için çalışan, çabalayan, söz söyleyen, siyaset yapan kim varsa, aynı hedefe doğru beraberce yol almaktan mutluluk duyarız.
Öksüzün, yetimin, işçinin, çiftçinin, emeklinin, tüccarın, sanayicinin, esnafın hakkına el uzatana da zerre miskal merhamet göstermeyiz.
Yeni Anayasa mesajı
23 yılda alınan mesafeyi, Türkiye Yüzyılına yakışacak ve Türkiye'ye dar gelmeyecek yeni bir anayasayla taçlandırma arzumuza sahip çıkacağınıza inanıyorum"