TikTok ve Reels alarmı: Dijital dünya genç beyni çürütüyor mu? Dikkat çekici bulgular ortaya çıktı!

Amerikan Psikoloji Derneği’nin (APA) meta-analizi, TikTok, Instagram Reels ve YouTube Shorts gibi kısa videolara yoğun maruziyetin gençlerde dikkat bozulmasına, karar verme becerilerinde düşüşe ve beyin hacminde küçülmeye yani çürümeye yol açtığını ortaya koyuyor.
Son dönemde gençler arasında son derece popüler olan TikTok ve Reels gibi kısa video platformlarının, beyin üzerindeki olası olumsuz etkileri gündeme geldi. Amerikan Psikoloji Derneği’nin (APA) büyük çaplı bir meta-analizi, bu tür hızlı içerik tüketiminin bilişsel yetenekleri zayıflatabileceğini gösteriyor. Araştırmaya göre kısa video akışına uzun süre maruz kalmak, dikkat, odaklanma ve karar verme süreçlerinde düşüşe neden oluyor.
Meta-analizin sonuçları
Meta-analiz 71 ayrı çalışmadan gelen verileri birleştirerek yaklaşık 98 bin kişi üzerinde değerlendirme yapıldı. Elde edilen sonuçlar, düzenli olarak kısa videolar izleyen gençlerin beyin işlevlerinde anlamlı bir gerileme yaşadığını ortaya koyuyor. Özellikle dikkat gerektiren işler ve derin odaklanma gerektiren aktivitelerde verimlilik azalması görülüyor.
Beyin yapısına etkisi
Çalışmada en çarpıcı bulgulardan biri, haftada 20 saatten fazla kısa video tüketen 17-24 yaş grubunda orbitofrontal korteks hacminde ölçülebilir küçülme tespit edilmesi. Bu beyin bölgesi, karar verme, dürtü kontrolü ve sosyal davranış düzenlemede kritik rol oynuyor. Bilim insanları, bu durumu “dijital fast-food etkisi” olarak tanımlayarak, beyin sürekli yüksek uyarıcılarla bombardımana tutulduğunda sağlıklı, daha derin içeriklere karşı toleransın azaldığını belirtiyor.
Zihinsel ve sosyal sonuçlar
Kısa video tüketimi uzun vadede yalnızca bilişsel yeteneklere değil sosyal yaşama da zarar verebilir. APA’ya göre, bu yoğun maruziyet, bireyleri derin sohbetler, kitap okuma ya da uzun belgesele yönelmek yerine ekran başında kalmaya iter. Ayrıca günde bir saatten fazla kısa video izleyen gençlerde dikkat kontrolünün %38 kadar zayıfladığı, anlık tatmin beklentilerinin kalıcı bir hal aldığı ve uyku problemleri, anksiyete ile sosyal geri çekilme riskinin arttığı da vurgulanıyor.
