Türk sinemasında 'Tiyatrocular Dönemi'ni bitiren film: Kanun Namına

Ayhan Işık, Kanun Namına filminin başrol oyuncusuydu

Türk sineması için Yeşilçam ve günümüz sineması gibi bir ayrım söz konusu olabilir. Şimdi siz bu ayrımı bir kenarda tutun ve içeriğimizi okumaya başlayın.

Türk sineması, Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ders olarak okutulan geniş bir perspektif. Peki Yeşilçam dediğimiz bu kavram sinemayla nasıl bütünleşti bilmek ister misiniz?

Aslında bu işin temeli tamamen bir filme dayanıyor: Kanun Namına. 1952 yapımı bu film, sinemada yeni bir açmazın oluşmasına bile sebep olmuştu.

Haydi gelin şimdi hep birlikte bu filmin özelinde Yeşilçam kavramının nasıl doğduğuna bir bakalım:


                                    Türk sineması 1952 yılına kadarlık süreçte tiyatro sanatçılarının rol aldığı filmlerini seyircisine sunuyordu. O zamana kadar da öyle bilinen bir adı yoktu. 1952 yılına gelindiğindeyse bu durum ortadan kayboldu.
Türk sineması 1952 yılına kadarlık süreçte tiyatro sanatçılarının rol aldığı filmlerini seyircisine sunuyordu. O zamana kadar da öyle bilinen bir adı yoktu. 1952 yılına gelindiğindeyse bu durum ortadan kayboldu.

                                    O zamana kadarlık süreçte, Muhsin Ertuğrul'un başında olduğu Şehir Tiyatroları oyuncularının hüküm sürdüğü Türk sineması, oyunculuk açısından da tiyatral bir etki sunuyordu. Oyunculuğun daha ön planda olduğu bu dönem artık yerini görselliğin değer kazandığı yıllara bırakmaya başlamıştı.
O zamana kadarlık süreçte, Muhsin Ertuğrul'un başında olduğu Şehir Tiyatroları oyuncularının hüküm sürdüğü Türk sineması, oyunculuk açısından da tiyatral bir etki sunuyordu. Oyunculuğun daha ön planda olduğu bu dönem artık yerini görselliğin değer kazandığı yıllara bırakmaya başlamıştı.
Dönüşümün başlangıcı: Kanun Namına
Dönüşümün başlangıcı: Kanun Namına

                                    1950'lerin başında başlayan sinema artisti yarışmalarının ilk etkileri görünmeye başlamıştı. Ayhan Işık ve Belgin Doruk da bu yarışmalardan çıkan isimlerdendi. İlk iki filmini çektikten sonra Ömer Lütfi Akad'ın Kanun Namına filminde rol alan Ayhan Işık, bu filmle adını şöhretler ismine yazdırdı. Bu durum, yarışmaların daha çok artmasına ve artık estetiğin önem kazanmasına sebep oldu. 'Oyunculuk için tiyatrocu olmaya gerek yok.'
1950'lerin başında başlayan sinema artisti yarışmalarının ilk etkileri görünmeye başlamıştı. Ayhan Işık ve Belgin Doruk da bu yarışmalardan çıkan isimlerdendi. İlk iki filmini çektikten sonra Ömer Lütfi Akad'ın Kanun Namına filminde rol alan Ayhan Işık, bu filmle adını şöhretler ismine yazdırdı. Bu durum, yarışmaların daha çok artmasına ve artık estetiğin önem kazanmasına sebep oldu. 'Oyunculuk için tiyatrocu olmaya gerek yok.'
Filmin başarısı 'Tiyatrocular Dönemini' de bitirmiş oldu. Bu durum oyuncular arasında büyük bir ayrımı doğurmuş oldu. Bir kısım, 'Tiyatrocu olmayandan oyuncu olmaz, ben bu filmlerde oynamam' derken Bir kısımsa, 'Olur elbette' deyip sinemada kalmaya devam etti.
Filmin başarısı 'Tiyatrocular Dönemini' de bitirmiş oldu. Bu durum oyuncular arasında büyük bir ayrımı doğurmuş oldu. Bir kısım, 'Tiyatrocu olmayandan oyuncu olmaz, ben bu filmlerde oynamam' derken Bir kısımsa, 'Olur elbette' deyip sinemada kalmaya devam etti.
Böylelikle Yeşilçam sineması da başlamış oldu. Bu dönem ve sonrasında tiyatrodan sinemaya geçen birçok isim oldu. İzzet Günay, Kartal Tibet, Perihan Savaş ve Hülya Koçyiğit bu isimlerden sadece bazılarıydı.
Böylelikle Yeşilçam sineması da başlamış oldu. Bu dönem ve sonrasında tiyatrodan sinemaya geçen birçok isim oldu. İzzet Günay, Kartal Tibet, Perihan Savaş ve Hülya Koçyiğit bu isimlerden sadece bazılarıydı.

                                    Sinema ilerleyen dönemde farklı temalara evrilse de Kanun Namına filmi ve dönemi hep özel ve farklı kalmayı başardı.
Sinema ilerleyen dönemde farklı temalara evrilse de Kanun Namına filmi ve dönemi hep özel ve farklı kalmayı başardı.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >