Susuzluk kapıda: Türkiye’de suyun tükeneceği iller ve yıllar belli oldu

İstanbul ve Diyarbakır için kritik tarih 2050
İstanbul ve Diyarbakır için kritik tarih 2050

Küresel ısınmanın etkileri her geçen yıl daha belirgin hale gelirken Güney Kore’de yapılan yeni bir araştırma Türkiye için de endişe verici senaryolar ortaya koydu. Bilim insanlarına göre Türkiye’nin bazı şehirleri, içme suyunun tükeneceği “Sıfır Günü Kuraklığı” ile önümüzdeki yıllarda yüzleşebilir. İşte detaylar...

Bilimsel literatürde “Day Zero Drought” olarak geçen bu kavram, bir şehirde içme suyu kaynaklarının tamamen tükendiği, yani musluklardan artık suyun akmadığı günü ifade ediyor.

Güney Kore’deki Pusan Üniversitesi bilim insanlarının yürüttüğü ve Nature dergisinde yayımlanan “Antroposen Çağında Benzeri Görülmemiş Küresel Su Kıtlığının İlk Ortaya Çıkışı” başlıklı çalışmada, dünya genelinde kuraklık riskine dair dikkat çekici projeksiyonlar paylaşıldı.

Listede Türkiye'den bazı iller de var

Franzke, uzun süreli kuraklığın yalnızca içme suyu kaynaklarını değil, tarım, enerji ve sanayi sektörlerini de derinden etkileyeceğini belirtti: “Su kıtlığı tarımsal verimi düşürür, gıda güvenliğini tehdit eder. Aynı zamanda hidroelektrik santrallerinde enerji üretimi aksayabilir, bu da ekonomik kayıplara yol açar.”

Ayrıca düşük su kalitesi, su kaynaklı hastalıkların artmasına ve halk sağlığı risklerinin büyümesine neden olabilir.

Büyük barajlar da koruyamayacak

Araştırmada, yüksek emisyon senaryoları dikkate alındığında büyük barajların bulunduğu bölgelerin bile bu süreçten etkilenebileceği kaydedildi.

Su kıtlığı gıdayı ve sağlığı da tehdit ediyor

Franzke, uzun süreli kuraklığın yalnızca içme suyu kaynaklarını değil, tarım, enerji ve sanayi sektörlerini de derinden etkileyeceğini belirtti: “Su kıtlığı tarımsal verimi düşürür, gıda güvenliğini tehdit eder. Aynı zamanda hidroelektrik santrallerinde enerji üretimi aksayabilir, bu da ekonomik kayıplara yol açar.”

Ayrıca düşük su kalitesi, su kaynaklı hastalıkların artmasına ve halk sağlığı risklerinin büyümesine neden olabilir.

Ne yapılabilir?

Franzke, bu tür risklerin önlenebilmesi için ulusal hükümetlerin sürdürülebilir su yönetimi politikalarına öncelik vermesi gerektiğini söyledi.

Bu kapsamda; verimli su altyapısına yatırım yapılması, iklime dayanıklı tarım modellerinin desteklenmesi, yönetişim ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi önerildi.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >