Üniversite kabul sisteminde köklü değişiklik: Akran zorbalığı sicili olanlar artık kabul edilmeyecek

Güney Kore’de üniversiteye giriş, nesiller boyunca sadece akademik bir adım olmanın ötesinde, sosyal statü, iş güvencesi ve ömür boyu saygınlık sağlayan bir geçit olarak görülüyordu.

Ancak ülkede son yıllarda eğitim politikalarında yaşanan köklü değişiklikle, ülkenin en prestijli üniversiteleri, özellikle Seoul Ulusal Üniversitesi, okul zorbalığı siciline sahip öğrencileri artık kabul etmiyor.

Elde edilen verilere göre, 2025 yılı üniversite kabul döneminde ülkenin 10 ulusal öncü üniversitesinden 6’sı, okul zorbalığı geçmişi bulunan 45 başvuruyu reddetti. Reddedilenler arasında Seoul Ulusal Üniversitesi’ne başvuran 2 öğrenci ve Kyungpook Ulusal Üniversitesi’ne başvuran 22 öğrenci bulunuyor. Kyungpook Ulusal Üniversitesi, bu yıl disiplin geçmişini puan sistemiyle değerlendiren sıkı kuralları uygulamaya koydu.

Yetkililer, bu uygulamanın 2026’dan itibaren tüm üniversitelerde standart hale geleceğini belirtiyor. Bir üniversite kabul görevlisi şu açıklamalarda bulundu:

• “Bu sadece başlangıç. Standardımız yükseliyor ve okul zorbalığı yapan öğrencilerin davranışlarından daha fazla sorumluluk alması bekleniyor."

Güney Kore’de okul zorbalığı cezaları, 1. seviyeden (yazılı özür) 9. seviyeye (okuldan atılma) kadar sınıflandırılıyor. Geçmişte küçük çaplı olaylar genellikle öğretmen veya aile arabuluculuğuyla çözülürken, artık 6. seviyeden itibaren cezalar kalıcı sicile işleniyor. Üniversiteler, bu kayıtları kabulde nasıl değerlendireceklerini kendi belirliyor.

Örneğin Kyungpook Ulusal Üniversitesi, en katı kurallardan birini uyguluyor: 1-3. seviyeler için 10 puan, 4-7. seviyeler için 50 puan, okuldan nakil veya atılma durumları için ise 150 puan ceza uygulanıyor. Reddedilen 22 öğrenci, sadece akademik değil, sanat, spor ve yazılı başvuru yollarında da bu puan cezalarını aşamadı. Üniversite yaptığı açıklamada, “Bu sadece bireysel bir hata değil. Okul zorbalığı toplumsal güveni ihlal eder. Üniversitelerin toplum değerlerini koruma sorumluluğu vardır,” dedi.

Bu yaklaşım giderek yayılıyor. Gyeongin, Busan ve Seoul Eğitim Üniversiteleri de dahil olmak üzere 10 ulusal öğretmenlik üniversitesi, gelecek yıldan itibaren okul zorbalığı sicili olan öğrencilerin otomatik olarak reddedileceğini açıkladı. Diğer öğretmenlik ve tıp fakülteleri de benzer önlemleri değerlendiriyor.

Bu politikanın arkasında kültürel bir değişim yatıyor. 2000’lerin ortalarına kadar okul zorbalığı çoğu zaman “çocukların oyun çağındaki davranışları” ya da sadece sınıf arkadaşları arasındaki özel bir anlaşmazlık olarak görülüyordu. Öğretmenler arabulucu olmaya, veliler affetmeye teşvik edilirdi.

Ancak son on yılda yaşanan intihar vakaları, ünlülerin tanıklıkları ve dijital taciz vakaları gibi olaylar okul zorbalığını toplumsal bir sorun hâline getirdi.

Seul’de bir lise öğretmeni Kim, “Okul zorbalığı artık kişisel bir çatışma değil, temel hakların ihlali olarak görülüyor. Toplum uzun vadeli hesap sorulmasını istiyor,” dedi.

Öğrenciler için sonuçlar oldukça ciddi. Okul zorbalığı kayıtları mezuniyetten sonra iki yıl boyunca resmi belgelerde kalıyor ve atılma durumlarında kalıcı oluyor. Bu durum, üniversite kabulünü, kamu sektöründe işe alımları ve bazı özel sektör işlerini etkileyebiliyor. Öğretmen Kim, “Zorbalığa uğrayan öğrenciler bu deneyimlerinden ömür boyu etkileniyor. Okul zorbalığı yapanlar, davranışlarının yetişkinlikte bile peşlerini bırakmayacağını bilmeli,” dedi.