Yargıtay'dan çalışma hayatıyla ilgili emsal karar: Fazla mesai alamayacaklar

Yargıtay, iş yeri müdürü olarak görev yapan üst düzey yöneticinin fazla mesai ücreti alamayacağına hükmetti.
Yargıtay, iş yeri müdürü olarak görev yapan üst düzey yöneticinin fazla mesai ücreti alamayacağına hükmetti.

Yargıtay iş hayatında emsal olabilecek bir karara daha imza attı. Yargıtay, iş yeri müdürü olarak görev yapan üst düzey yöneticinin fazla mesai ücreti alamayacağına hükmetti. Kurul, iş yerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçinin, çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağına karar verdi.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun emsal kararıyla birlikte, iş yeri müdürü olarak görev yapan üst düzey yöneticinin fazla mesai ücreti alamayacağına hükmetti.

Davacı fazla mesai ücreti talep etti

Bir akaryakıt istasyonunda işletme müdürü olarak görev yapan kişi, işten ayrılınca 5. İş Mahkemesi’nin yolunu tuttu. Haftada 7 gün, hafta içi 8.00-21.00, hafta sonları ise 10.00-19.00 saatleri arası çalıştığını ileri sürerek fazla çalışma alacağının tahsiline karar verilmesini talep etti.

Üst düzey yönetici işveren vekilidir

Kurul ilk olarak 'üst düzey yöneticinin tanımını yaptı. Kararda şöyle denildi. ''Yönetici; ilke olarak iş yerinde işveren vekili sıfatını taşımanın ötesinde iş yerinin bütününü sevk ve idare eden, işçilerin çalışmalarını ve çalışma saatlerini düzenleyerek onlara emir ve talimat veren, duruma ve iş yeri düzenine göre işe alma ve işçi çıkarma yetkisini de taşıyabilen kimse olarak tanımlanabilir. Çalışma gün ve saatlerinin bizzat belirlenebilmesi yetkisi de üst düzey yöneticilik sıfatının benimsenebilmesi için kabul edilen kriterlerden biridir.

"Üst düzey yönetici çalışma saatlerini kendisi belirleyebilir"

  • O hâlde, üst düzey yönetici olan, çalışma saatlerini kendisi belirleyen, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücret kendisine ödenen davacının fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağı ortadadır. Hâl böyle olunca, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen 22. Hukuk Dairesi bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının bozulmasına oy birliği ile kesin olarak karar verildi.'' ifadelere yer verildi.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >