Bilim insanlarından yaşlanmaya meydan okuyan buluş: Farelerin ömrü yüzde 73 uzadı

Bilim insanları, oksitosin ve “A5i” adlı ilaçların birleşiminden oluşan yeni tedaviyle yaşlı erkek farelerin yaşam süresini yüzde 73 oranında uzattı. Uzmanlar, yöntemin yaşlanma karşıtı ilaçlarda devrim yaratabileceğini ancak insanlarda uygulanabilmesi için uzun vadeli testlerin şart olduğunu vurguluyor.
Bilim insanları, yaşlanmayla birlikte yavaşlayan iki biyolojik süreci hedef alan yeni bir tedavi yöntemi geliştirdi. Oksitosin hormonu ile “A5i” adlı ilacın birleşiminden oluşan karışım, yaşlı erkek farelerin yaşam süresini “dikkat çekici şekilde yüzde 73” oranında uzattı.
Araştırma, yaşlanmanın hücre yenilenmesi ve iltihaplanma süreçleriyle yakından bağlantılı olduğunu gösteren bulgulara dayanıyor. Oksitosin dokuların onarımını hızlandırırken, A5i ise hücre büyümesini düzenleyen TGF-beta yolunu baskılayarak yaşlanma sürecini yavaşlatıyor.
İnsan yaşıyla 75’e denk deney
Bilim ekibi, tedaviyi 25 aylık farelerde denedi — bu yaş, insanda yaklaşık 75 yaşına denk geliyor. Sonuçlar çarpıcıydı: Tedavi gören fareler yalnızca daha uzun yaşamakla kalmadı, aynı zamanda daha çevik, güçlü ve hafızası daha iyi hale geldi.
Ageing-US dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, tedavi edilen erkek farelerin ölüm riski, tedavi almayanlara kıyasla yaklaşık üçte birine kadar düştü.
Etkisi sadece erkeklerde kalıcı oldu
Dört aylık tedavinin ardından, yaşam süresinde anlamlı bir artış yalnızca erkek farelerde gözlemlendi. Dişi farelerde ise belirgin bir fark ortaya çıkmadı. Bilim insanları, bu durumun cinsiyetler arası biyolojik farklılıklardan kaynaklandığını belirtti.
Araştırmacılar, “OT + A5i kombinasyonu yaşlı erkeklerde sağlıklı yaşam süresini uzatma potansiyeli taşıyor” ifadelerini kullanarak, gelecekteki yaşlanma karşıtı tedavilerde cinsiyet faktörünün mutlaka dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Uzun ömür yarışında yeni bir aday
Yeni tedavi yöntemi, bugüne kadar yaşlanma karşıtı çalışmaların yıldızı olan rapamisini geride bıraktı. Rapamisinin farelerde yaşam süresini yalnızca %9–15 artırdığı bilinirken, bu yeni karışımın %73’lük etkisi bilim dünyasında büyük heyecan yarattı.
Araştırmacılar, umut verici sonuçlara rağmen yöntemin insanlar üzerinde uygulanabilmesi için daha uzun vadeli ve kapsamlı klinik çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
