Yeni denklemin hedefi Türkiye mi? İran-İsrail savaşının ardından yeni cephe: Türkiye oyunun neresinde?

 ​İran-İsrail savaşının ardından yeni denklemin hedefi Türkiye mi?
​İran-İsrail savaşının ardından yeni denklemin hedefi Türkiye mi?

Orta Doğu’yu bölgesel bir savaşın eşiğine getiren İran-İsrail gerilimi, bölgenin ve özellikle Hürmüz Boğazı’nın stratejik önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Enerji ve ticaretin kalbi konumundaki boğazın kritik durumu, küresel dengeleri sarsabilecek boyutta bir tehdit olarak öne çıkıyor. GZT yayınına katılan Türk Deniz Kuvvetleri eski Kurmay Başkanı Amiral Cihat Yaycı, boğazın jeopolitik önemini harita üzerinden analiz ederken, İran’ın olası hamlelerinin tüm dünyayı ve Türkiye'yi nasıl etkileyebileceğini değerlendirdi. Hedef sıradaki ülke Türkiye mi? Hürmüz üzerinden yeni savaş senaryoları neler?

Savaşın ilk anlarından itibaren Hürmüz Boğazı'na işaret eden Cihat Yaycı, bugün gelinen noktada bu hayati geçidin jeopolitik öneminin çok daha belirgin hale geldiğini vurguladı.”

Yaycı'ya göre Hürmüz Boğazı'ndaki bir sorun sadece bölge ülkelerini değil, dünya ekonomisinin %20’sini etkileyecek bir kriz anlamına geliyor.

Hürmüz Boğazı neresi, neden bu kadar kritik?

Hürmüz Boğazı, en dar yerinde yaklaşık 17-18 mil genişliğinde olan, zaman zaman 700 metreye kadar düşen kritik bir su yolu. Bir tarafı İran, diğer tarafı ise Umman olan boğaz, dünya petrol ve doğalgaz ticaretinin can damarı konumunda. Körfez ülkeleri olan Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, BAE ve Irak, enerjilerini bu geçitten dünyaya ulaştırıyor. Yaycı'nın verdiği bilgilere göre sadece petrol değil, LNG taşımacılığında dünya lideri olan Katar'ın doğalgazı da buradan geçiyor.

Günlük 21 milyon varil petrol bu boğazdan taşınıyor. Bu da küresel petrol ihtiyacının yaklaşık %20’si anlamına geliyor. Yaycı, “Karşılaştırma yapmak gerekirse, Süveyş Kanalı’ndan geçen petrol miktarı sadece 9.2 milyon varil. Yani Hürmüz, onun neredeyse üç katı kadar daha önemli” ifadelerini kullandı.

İran boğazı kapatabilir mi? Hukuken mümkün mü?

Uluslararası hukuk açısından bakıldığında, Hürmüz Boğazı uluslararası bir boğaz olarak tanımlanıyor. Bu nedenle deniz trafiğinin durdurulması hukuken mümkün değil. Ancak İran’ın kapatmayı “sınırlı ve hedefli” olarak uygulamayı düşünebileceğini belirten Yaycı, bunun Yemen'deki Husilerin İsrail’e yardım eden gemilere müdahalesine benzer şekilde gelişebileceğini vurguladı.

İran, Batı’dan gördüğü baskılara karşı “ekonomik misilleme” olarak Hürmüz’ü tehdit unsuru haline getirebilir. Bu tehdidin hem küresel enerji fiyatlarını hem de özellikle Avrupa ekonomisini derinden etkileyebileceği belirtiliyor.

Petrol 150 doları görürse Türkiye ne yaşar?

Yaycı’ya göre petrol fiyatlarının varil başına 150 dolara çıkması, Türkiye ekonomisi için çok ağır sonuçlar doğurabilir. “2023’te 82 dolar seviyesindeyken 70 milyar dolar ödediğimiz enerji ithalatı, 150 dolara çıkarsa yaklaşık 94 milyar dolarlık ek yük anlamına gelir. Bu da ihracat geliriyle ancak başa baş gelen ekonomimizde devasa bir açık demek” dedi.

Bu artış, sadece cari açıkla sınırlı kalmaz; iç piyasada enflasyonu, bütçe açığını ve döviz talebini de yükseltebilir. Yaycı, “Petrol fiyatlarının bu seviyeye çıkması, Avrupa ekonomisinin %80’ine zarar verir. Türkiye’yi ise enerjiye bağımlı bir ülke olarak çok daha kırılgan hale getirir” uyarısında bulundu.

Hedef sadece İran mı? Türkiye neden bu denklemin içinde?

Amiral Yaycı, Michael Rubin’in 15 Haziran 2025'te yayımladığı analizine dikkat çekti. Eski Pentagon yetkilisi Rubin’in yazısında Türkiye'yi açıkça hedef aldığını söyleyen Yaycı, şu ifadeleri aktardı:

  • “İran gibi Türkiye de nükleer teknoloji geliştiriyor. Savunma sanayinde ilerlediler, bu bastırılmalı. Erdoğan da mollalar gibi düşünür. Türkiye, NATO’dan çıkarılmalı.”

Yaycı, bu açıklamaların sıradan görüşler olmadığını, ABD ve İsrail merkezli daha büyük bir stratejinin ipuçları olduğunu belirtti. Rubin’in, İsrail’in Türkiye’deki Akkuyu Nükleer Santrali’ni vurması gerektiğini yazdığına dikkat çekti.

IMEC Koridoru, Hindistan ve yeni mimariler

Yaycı'ya göre ABD, Hindistan ve İsrail’in iş birliğiyle şekillenen IMEC (India-Middle East-Europe Economic Corridor) projesi, Çin’in Kuşak Yol Projesi’ne karşı kurulan bir alternatif. Bu koridorun İsrail'e uzandığını belirten Yaycı, “Çin’in İran’dan aldığı petrolü, Hindistan’ın kontrol edebileceği bir hatla kesmek istiyorlar. Hindistan burada hem Rusya hem ABD ile ittifak kuran bir aktör olarak dikkat çekiyor” dedi.

Pakistan’ın ise bu denklemin dışında kalmaya çalıştığını, ancak Çin’le olan stratejik ortaklığı nedeniyle bir tercihe zorlanabileceğini kaydetti.

Hürmüz sadece İran’ın sorunu değil Türkiye’nin de meselesi

Amiral Cihat Yaycı, Hürmüz Boğazı üzerinden yaşanan bu küresel krizin Türkiye için de ciddi sonuçları olacağını vurguladı:

  • “Her gelişmeyi şu soruyla okumalıyız: Bu bize ne kazandırır ya da ne kaybettirir? Türkiye kendi merkezini korumalı. Bu kriz, sadece deniz yolları, enerji güvenliği veya jeopolitik mücadele değil; aynı zamanda ekonomik bekânın da konusu.”
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >