Zincirleme ilaçlama faciası: Minik Karan'da hayatını kaybetmişti! Acılı aile konuştu... 'Böcek ailesi yaşıyor olabilirdi'

Minik Karan'da hayatını kaybetmişti
Minik Karan'da hayatını kaybetmişti

Fatih’te hayatını kaybeden Böcek ailesiyle aynı ilaçlama firmasının, Nisan ayında 3 yaşındaki Karan Yazıcı’nın ölümüne de neden olduğu iddiası yeniden gündeme taşındı. Adli Tıp raporunun iki ay önce hazır olmasına rağmen işlem yapılmadığını söyleyen aile, firmanın aylarca çalışmaya devam ettiğini belirterek suç duyurusunda bulundu.

İstanbul’un Fatih ilçesinde yaşamını yitiren Böcek ailesiyle ilgili soruşturma sürerken, aynı ilaçlama firmasının Nisan 2025’te Şişli’de üç yaşındaki Karan Yazıcı’nın ölümüne de karıştığı ortaya çıktı. Aile, böcek ilacı zehirlenmesi şüphesi üzerine Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporun iki ay önce tamamlanmasına rağmen firmaya yönelik adım atılmadığını vurguladı.

"Kurumlar iki ay önce harekete geçseydi bugün tablo farklı olurdu"

Baba Şahin Yazıcı, Halil Rıfat Paşa Mahallesi’nde 18 Nisan’da yapılan ilaçlama sonrası oğullarının rahatsızlandığını, gece hastaneye götürülen küçük Karan’ın tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybettiğini söyledi. Otopsi raporunda ölümün kullanılan böcek ilacıyla ilişkili olduğunun açıkça yer aldığını belirten Yazıcı, “Rapora rağmen firma faaliyetlerine devam etti. Zamanında önlem alınsaydı Fatih’teki aile de bugün hayatta olabilirdi.” dedi.

Anne Yazıcı: ‘Yedi ay geçti, firma hâlâ iş yapmaya devam etti’

Anne Gamze Yazıcı, ilaçlama sırasında komşularının çocuk konusunda uyarıda bulunduğunu ancak firmanın risk olmadığını söylediğini aktardı. Olaydan sonra yedi ay boyunca hiçbir işlemin yapılmadığını söyleyen anne Yazıcı, “Rapor ortadayken firmanın çalışmaya devam etmesi en ağır acımız oldu. Bu sadece ihmal değil, göz göre göre işlenen bir suç.” ifadelerini kullandı.

"7 ay raporu bekledik"

Avukat Eylem Karaca ise, "Müvekkillerim Şahin ve Gamze de ciddi bir zehirlenme semptomuyla hastaneye götürüldüler. Hatta çocuklarının daha ağır durumda olduğunu gördüklerinde tedaviyi reddettiler. Baba Şahin, bayılana kadar tedaviyi reddetmeye devam etti. Çocuğu kaybettikten sonra ailenin ifade verebildiği ilk tarih olan 30 Nisan'da ifade vermeye gittik. Ben vekilleri olarak, kendi yaptığımız araştırmalarla firmanın ruhsatı olmadığını, yaşam alanlarında kullanılması yasak tarım ilaçları kullandıklarını, gerekli önlemleri almadıklarını, o yüzden dosyada baş şüpheli olduklarını, bu yüzden ifadeye çağrılıp gözaltına alınmaları, hatta tutuklanmaları gerektiğini söyledim. Maalesef ki birçok sebepten bu bir süre yapılmadı ve adli tıptan raporu çok uzun süre bekledik. Tam 7 ay adli tıptan gelecek sonucu bekledik ki sorumlular, kusurlular ortaya çıksın, o sonuca göre soruşturmada hareket edilsin. Fakat 7 ay sonra gelen, yani geçtiğimiz hafta dosyaya giren adli tıp raporuna baktığımızda bir şey fark ettik. Raporu hepinize verdik zaten, böcek ilaçlamasından kaynaklı zehirlenmeden dolayı öldüğü oy birliğiyle mütalaa edilmiş. Fark edilen şey şu ki; rapor 17 Eylül'de yazılmış ve 19 Eylül'de sisteme gönderilmiş. Tam 2 ay sonra, 13 Kasım'da onaylanmış, sistemde görünür hâle gelmiş. 13 Kasım, Böcek ailesinin 2 yavrusunun öldüğü tarihe denk düşüyor. 2 aylık bir boşlukta aynı şirket bir aileyi daha katletti" dedi.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >
KAYNAK / DHA