Açık büfeden açık havaya: Otelden çıkmadan tatil yapma devri kapanıyor!
Bir zamanlar sadece açık büfe ve şezlongla özdeşleşen her şey dahil tatil köyleri, artık bambaşka bir hikayeye dönüşüyor. Pandemi sonrası dönemin ruhu, bavulunu sadece dinlenmek için değil, gerçekten “yaşamak” için hazırlayan yolculara ilham veriyor. Ve tatil köyleri de bu dönüşümün tam ortasında.
Karayipler’in "Doğa Adası" olarak bilinen Dominika’daki Fort Young Hotel’in sahibi Gregor Nassief, bu dönüşümün farkına erkenden varanlardan. “Buraya gelen insanlar sadece uzanmak istemiyor, keşfetmek istiyor!” diyor. Ve bu yüzden otelin yeni konsepti de “ada dahil”. Konaklamanın yanı sıra, şelalelere yapılan yürüyüşlerden pazar ziyaretlerine kadar doğanın kalbine yapılan turlar da artık paketin bir parçası.
Benzer bir anlayış, Filipinler'deki Siargao Adası’nda da hayata geçmiş durumda. Nay Palad Hideaway adlı lüks resort, konaklamanın yanında önceden planlanmış bir macera sunuyor. Paddleboard dersleri, mangrov ormanlarında gezintiler, özel kaya havuzları… Üstelik fiyatın içinde. Manila’dan gelen bir ziyaretçi, “Hiçbir şeyi planlamak zorunda kalmadan aktif bir tatil yapabiliyorum” diyor. Bazen en zor şey zaten plan yapmaktır…
Bu yeni tatil anlayışı, konfor ve deneyimi aynı potada eritiyor. Artık pek çok gezgin hem dinlenmek hem de yerel kültürle bağ kurmak istiyor. Bir plajda günlerce yatmak değil; yöre halkıyla tanışmak, keşfetmek, öğrenmek istiyor. Seyahat acentesi uzmanı A’Rielle Thomas’a göre bu, oteller için büyük bir fırsat. “Misafiri otelden dışarı çıkarmak bir eksik değil, yeni bir değer önerisi olabilir” diyor.
Bu değişim sadece doğa yürüyüşleri ya da tarihi mekan gezileriyle sınırlı değil. Kimi için şehir merkezindeki yerel bir restoranda yemek bile yeterince farklı ve anlamlı. Bu yüzden Sandals Resorts, 2022’de “Island Inclusive” adını verdikleri dış mekan akşam yemekleri programını başlattı. Bazı oda kategorilerindeki misafirlere, transfer ve 250 dolarlık restoran kredisiyle birlikte yerel bir restoranda akşam yemeği sunuluyor. Talep mi? Beklenenin çok ötesinde.
Benzer şekilde, Akdeniz’in dört bir yanında otelleri bulunan Ikos Resorts, misafirlerini bölgeyi keşfetmeye teşvik eden “Local Discovery” programını uyguluyor. Aile işletmesi restoranlarda yemeklerden müze gezilerine, konuklara ücretsiz araç tahsisine kadar birçok olanak sunuluyor. Bir nevi, lüks konaklamanın yanına küçük birer yerel keşif paketi iliştiriliyor.
Artık her şey dahil tatiller sadece “her şey”i sunmuyor. Aynı zamanda "bir şey" yaşatmayı da hedefliyor. Ve belki de esas fark tam da burada başlıyor.